• BIST 9549.89
  • Altın 3005.985
  • Dolar 34.5383
  • Euro 35.9979
  • İzmir 9 °C
  • Manisa 9 °C
  • Aydın 10 °C
  • Afyon -3 °C
  • Balıkesir 7 °C
  • Bursa 6 °C
  • Çanakkale 6 °C
  • Muğla 5 °C
  • Uşak -1 °C

Biraz Dikkat Lazım!

Yaşar Eyice

BİRAZ DİKKAT LAZIM!

Yaşar EYİCE / Yeni Vizyon Gazetesi

*- Yine birlik beraberlik günü

İzmir için güzel ve önemli günlerden biri...
10. Travel Turkey İzmir Fuarı ve 2. Uluslararası Gastronomi Turizmi kongresi açılıyor!
8-11 Aralık 2016 tarihleri arasında İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde, İZFAŞ ve TÜRSAB Fuarcılık işbirliğinde, Fuar İzmir’de düzenlenecek olan 10. Travel Turkey İzmir Turizm Fuar ve Kongresi ile 2. Uluslararası Gastronomi Turizmi Kongresi belki de yeni vizyon ve ufukların açılışına neden olacak.
Saat 10.00’da Travel Turkey İzmir Turizm Fuarı açılış töreninden sonra, saat 11.00’de, Kültür ve Turizm Bakanlığı Erken Rezervasyon Kampanyası hakkında bilgilendirme yapılacak.

*- Biraz daha dikkat

Kısa adı TÜRSAB olan Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği’nden pazartesi günü aldığım davette şöyle deniyordu:
‘2009 yılında; Kültür ve Turizm Bakanlığı, TÜRSAB, TÜROFED, TUROB ve THY öncülüğünde, diğer havayolları ve bankaların katılımıyla başlatılan, ‘Erken Rezervasyon Tanıtım Kampanyası’ geniş kitlelere ulaşarak, rezervasyonları arttırmış, bu doğrultuda kampanyanın sürdürülmesine karar verilmiştir.
Kampanya her yıl artan ilgi ile takip edilmiş ve yoğun talep nedeniyle dönem uzatılarak, başlangıç tarihi her geçen yıl daha öne çekilmiştir.
Bu çerçevede; 2017 yaz tatillerini planlayanlara, 2016 Aralık ayı itibariyle rezervasyon imkanı sağlayacak Erken Rezervasyon Döneminin tanıtılmasına yönelik yürütülecek çalışmaları üyelerimiz ve sizinle paylaşmak üzere 8 Aralık 2016 Perşembe günü saat 14.00’de Travel Turkey İzmir Fuarı’nda gerçekleştirilecek toplantıya katılmanızı rica ederiz.’
Bu davet yapıldığında İzmir’de idim...
Ama şimdi yokum...
Yani davete katılamayacağım...
Ancak bir noktaya dikkat çekmek istiyorum....
TÜRSAB’ın yaptığı özel davette saat 14.00 olarak belirtilmiş.
Yine davette belirttiklerine göre benim gibi birçok isme özel olarak gönderilmiş..
Ama İZFAŞ tarafından verilen programda ise toplantı saati 11.00 olarak gösterilmiş...
Bu şu demektir;
Umulan iştirakçi sayısı beklenenden az olacaktır.
TÜRSAB’ın bundan böyle daha dikkatli olmasını diliyorum.
Düşünün bir seyahat  düzenliyorlar uçak saat 14.00’de kalkacak diyorlar ama program değişmiş kalkış saati 11.00’e alınmış.
Siz havaalanına gittiğinizde uçak varacağı noktaya ulaşmış, bile...

*- Beni yalanladı...

Ancak akşam saatlerinde İzmir Valiliği’nden gelen bir program beni yazımı tekzip etti.
Yani yanlışımı söyledi...
Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı'nın  08 Aralık 2016 İzmir Programı şu şekilde:
Saat 11.00;   10.Travel Turkey İzmir Turizm Fuar ve Kongresi Açılış Töreni.  ( Yer: Fuar İzmir D Holü Oditoryum),
Saat 14.00;   9.Erken Rezervasyon Kampanyası Basın Toplantısı- (Yer: Fuar İzmir B Salonu Toplantı Salonu),
15.00   2.Uluslararası Gastronomi Turizmi Kongresi- (Yer : Fuar İzmir D Holü).
Anlamadığım nokta şu:
Bakanın İzmir programı özel kalemden geç mi gönderildi, yoksa güvenlik açısından mı programın açıklanması akşam saatlerine sarkıyor...
Vardır bir nedeni...
 
*- Umarım dikkat edilir...

Bu arada en önemli konulardan biri de uçakların havalandırılması ve de dezenfekte edilip temizlenmesi...
Madem hava yolları şirketleri ile anlaşma var bu da mutlaka hatırlatılmalı ilgili bakanlıkların denetime çok ciddi şekilde eğilmeleri sağlanmalıdır.
Şu anda bile onlarca uçak yolcusu uçaklardan virüs kapmış ve üst solunum hastalıklarına yakalanmış durumda.
Bu da devletimize önemli bir maddi yük getirdiği gibi, iş kaybına da neden oluyor.
İnsanlarımız boşu boşuna eziyet çekiyor.
Sağlıktan önemlisi var mı?
Amerika’nın yeni Başkanı Donald Trump bile öncelik vereceği konuların başında sağlık olduğunu açıkladı.
Trump, kendisine karşı olduğunu bildiği uzmanlarla bir özel toplantı yaptı ve onlardan ‘Koruyucu hekimlik’ üzerine rapor hazırlamalarını istedi.
Yani hasta olduktan sonrası değil öncesi önemli...

*- İstekleri haklı!

Dün Karşıyaka Belediye Başkanından bir davet aldım...
Davette şöyle deniliyordu:
‘Tarihi Karşıyaka İstasyonu; kafe, restoran, pastane, müze, çay bahçesi, büfe, işyeri, kış bahçesi, wc vb. olarak işletilmek üzere TCDD tarafından önümüzdeki günlerde ihaleye çıkartılıyor.
Karşıyaka halkının ve belediyemizin müze olarak değerlendirilmesi taleplerine rağmen ağırlıklı olarak ticari alana dönüştürülmesine tepki göstermek amacıyla bugün (7 Aralık Çarşamba) saat 17.00’de Karşıyaka İstasyonu’nda basın açıklaması düzenliyoruz.
Belediye meclis üyeleri, muhtarlar ve sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle birlikte yapılacak açıklamaya tüm basın mensuplarımızı bekliyoruz.’

*- Israrla takip ediyor

Aslında konu çok önceden Karşıyakalı Tufan Atakişi tarafından gündeme getirilmişti.
Atakişi, ‘‘Bir Yılan Hikâyesi: Karşıyaka İstasyonu’  diyerek şunları söylüyordu:
‘Konuyu İzban Projesi gündeme geldiğinden beri takip ediyorum da sizlere yakın geçmişi hatırlatmak istiyorum;
İstasyonun restorasyon ihalesi, TCDD tarafından 270 gün (9 Ay)
İçinde bitirilip teslim edilmesi şartıyla 20 Şubat 2014 tarihinde ihale edildi.
20 Kasım 2014 teslim tarihi geldiğinde yüklenici işi bitirmediği gibi, yapılan uyarıları göz ardı edip gerekli önlemleri de almadığı için tarihi binanın bir bölümü araçların üzerine yıkıldı.
Bu gün 22 Kasım 2016. (Mektubu aldığım gün)
Farkındalık yaratmak için 22 Kasım 2014 tarihinde İstasyon önünde yaptığımız Basın açıklamasının 2. Yılı.
20 Şubat 2014 ihale tarihinden bu güne 32 ay yani 960 gün geçmesine rağmen Karşıyaka tarihi istasyonu gördüğünüz gibi teslimi yapılmamış durumda.
Yetkililere göreve geldiğinden bu yana, yaptığımız çağrılara rağmen soruna gereken önemi vermedi.
Şimdi, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Sn. Aziz Kocaoğlu ve İzmir Valisi Sn. Erol Ayyıldız’ın konuyla ilgilenerek Bu tarihi yapının bir an önce
Karşıyaka’ya Kent Müzesi olarak kazandıracaklarını umut ediyorum.
Saygıyla… Tufan Atakişi.’

*- En büyük miras

Tufan Atakişi mektubunu; ‘Bir toplumu yok etmenin en kolay yolu,
geçmişini unutturmaktır. Kent Belleği, geleceğe bırakacağımız en büyük mirastır. Ben tarihsel görevimi yapıyor, gelecek kuşaklara kayıt, bilgi ve belge bırakıyorum.’ diyor.
Son olarak Tufan Atakişi’den, Dr. Moiz Alatini, II. Aldülhamit ve Karşıyaka....’ dedikten sonra şunu öğrendik:
‘Son günlerde adını sıkça duyduğumuz Osmanlı Padişahı II. Abdülhamit ile Yunan Kralı Konstantin ve Gazi Mustafa Kemal arasında ilginç bir ilinti vardır.
İtalyan asıllı Yahudi tüccar Dr. Moiz Alatini’nin Selanik ve Karşıyaka’da muhteşem köşkleri vardır.
Bunlardan Selanik’te olanında II. Aldülhamit 1908-1911 tarihleri arasında 3 yıl sürgün hayatı yaşamıştır.
Yine Dr. Moiz Alatini’nin Karşıyaka Çamlık girişindeki Odikyan ve İplikçizade ikiz köşklerinde ise, önce 12 Haziran 1921 de Yunan Kralı Konstantin’in, daha sonra 10 Eylül 1922 de de Gazi Mustafa Kemal’in konakladığını biliyor muydunuz?’
Ben bilmiyordum, yeni öğrendim...

*- Ne güzel anlatmış!

Konumuz turizm ve seyahat ya, size Ali ismindeki bir okuyucumun mektubunu paylaşayım:
‘Bu yaz, Ramazan’ın son günlerinde Üsküp’e gittik.
Şehrin eski mahallesinde Müslümanlar yaşıyordu.
Gündüz eski Çarşı’yı gezerken, Ramazan dolayısı ile bizde sıkça rastladığımız olağanüstü herhangi bir şey yoktu.
Sadece, Bursa Büyükşehir Belediye başkanının astığı, ‘Ramazan boyunca, bilmem nerede, Üsküplü kardeşlerimiz için her akşam vereceği’ iftar davetinin pankartlarını gördük.
Bir de Feto’nun, iş hanından yaptığı bir Üniversiteyi, az ilerisinde de yine aynı cemaatin bir lisesini.
Mahalledeki bütün dükkânlar ve lokantalar açıktı.
Oğlumla, - Tabi burası çok uzun yıllar sosyalist bir ülke idi-, ‘İnsanların dini pratiği çok fazla yoktur!’ diye düşündük.
Yanılmışız!
Akşam iftar saati geldiğinde, bütün lokantalar doluydu, ama bizden biraz farklı olarak eli ayağı düzgün, akik yüzüğü, kedi bıyığı vs olmayan erkekler, dikkat çekici kıyafetleri olmayan (yani başörtüsünün üstüne güneş gözlüğü vs takmayan) sade giyimli kadınlar,  oruçlarını açıyorlardı.
Hiç şamata, gösteriş vs yapmadan...
Bizden faklı olarak masaya bin bir çeşit yiyecek dizmek, yok hurma koymak vs vs. gibi şeyler de yoktu.
Sadece doyacakları kadar yemek söyleyip, ezanın okunmasını bekleyip, oruçlarını açıp, yemek bitince de hesabı ödeyip sesizce kalkıp giden bir sürü insan.
Oysa az ilerde Bursa B. Şehir belediyesinin verdiği Türkiş beleş iftarda ezanı kendi tutukları bir din görevlisi okuyor, masaların üstü, insanların aç karnından önce, aç gözünü doyurmaya yönelik,,iftar boyunca bet sesli birilerinin durmaksızın okuduğu ilahiler...
Bu güzel hayrı yapan Bursa Büyükşehir Belediyesine ve onun sayın başkanına teşekkür konuşmaları.
O şehirde yaşayan ve oralı Müslümanların görünürde pek sorunu olmadığı, başka dinden insanlara duyuracak bir sesle İslam’ın diğer dinlere olan üstünlüğünü anlatan cümlelerle yapılan konuşmalar.

*- İzmir’de de çok var, ama...

Bursa B. Şehir Belediye Bşk.nı, ‘Muhtemelen köken olarak o bölgelerden göç etmiş biri, ya da Bursa da çok sayıda, şimdi Avrupa topraklarında kalan yerlerden göç etmiş insan yaşıyor da, bir belediye kendi şehrinin alt yapısı vs için topladığı paraların bir bölümünü, niye km. lerce uzakta ki bir şehirde kendi İslam anlayışı ve modelini yaymak için kullanıyor?’ diye düşünmüştük.

Her halde Bursa’ nın hiç bir sorunu, eksiği gediği yoktu.
Aslında belki belediyenin imar bölümünü, oraya götürüp, şehircilik, park bahçe nasıl yapılır, eski eserler nasıl korunur, Müslüman mahallesinde bir sürü müze nasıl yapılır (Yahudi soykırım müzesi de dahil ) faydalı olurdu.
Bu kendi kendini kutladığı mesajlarına, Başkanım yurtdışında da efsanesin, o iftarlar vs vs. yazaydı keşke!
Ama ben mesaj yollayaydım kendine ya oralara gidip iftar verirken okul açarken keşke etrafa da biraz bakaydınız.
Bursa da eski bina bırakmadınız,Yeşil Bursa’ yı gri yaptınız’ vsb yazardım.’
Aslında, özellikle İstanbul’dan İzmir’e ‘turistik turlar’ düzenlenmesini isteyecek ve yazacak, örnekler verecektim.
Yerim doldu...
Bir ara anlatırım...


***-
GÜNCEL

Özel çocuklar ‘Efe gösterisi’

İzmir Down Sendrom Derneği Özel Çocuklarının sergileyeceği  ‘Halk Dansları Zeybek Gösterisi’  8 Aralık 2016 Perşembe günü saat 12.00'de Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Muhiddin Erel Amfisi'nde gerçekleştirilecek.  

*- Konser ve film gösterimi

Bornova Belediyesi düzenlediği etkinliklerle ilçedeki kültür hayatına da katkıda bulunuyor.
Ücretsiz olarak herkese açık olan etkinliklerde bu hafta 8 Aralık Perşembe günü Bornova Belediyesi THM Korosu Neşet Ertaş’ı anma konseri düzenlenecek.
9 Aralık Cuma günü ise Haldun Dormen’in ‘Adım Adım’ filmi gösterimi gerçekleştirilecek.

*- Deve güreşleri ile şenleniyor

Çiğli Belediyesi tarafından geleneksel hale getirilen Deve Güreşleri Festivali’nin yedincisi pazar günü Harmandalı Futbol Sahası’nda yapılacak.
Ege’nin dört bir yanından gelen develer gün boyu güreş severlere şölen tadında bir program sunacak.

*- Ödül aldı...

Tofaş, Çevko Çevre Koruma ve Ambalaj Atıkları Değerlendirme Vakfı tarafından verilen ‘Yeşil Nokta Sanayi Ödülleri’ kapsamında ‘Sürdürülebilir Atık Yönetimi ve 5R’ projesiyle ödüle layık görüldü.
Bu yıl üçüncüsü düzenlenen ‘Yeşil Nokta Sanayi Ödülleri Yarışması’  ‘Yeşil Nokta’ üyelerinin geri kazanım konusunda yasal sorumluluklarının ötesinde gerçekleştirdikleri örnek çalışmaları kamuoyuna duyurup, başarılı çalışmalar yürüten firmaları da özendirerek teşvik etmeyi hedefliyor.


***-
GICIK

*- Ne isteyebiliriz? İşlerimizde kolaylık, bedenimize sağlık, hanemize bereket, yüreğimize ferahlık, sevdiklerimizle kaza ve beladan uzakta olmak! Başka ne olabilir?
*- 2017’den en büyük beklentimiz ne olabilir? Hiçbir anne ve babanın evladı için gözyaşı dökmediği şehitsiz bir yıl olması...
*- Yanınızdaki kişiye değer verin. Kırmayın onu. Durup durup sevdiğinizi söyleyin. Özel hissettirin. En ufak bir olayda; ‘bitti’ demeyin, ağlatmayın, üzmeyin. Unutmayın belki onu son görüşünüzdür. Belki de son sarılmanızdır. Belki saatler sonra ona değil toprağını öpeceksiniz!
*- ‘Kız çocuğu okur mu?’ diyen adam, karını hastaneye götürünce ‘Bayan doktor baksın!’ demeyi biliyorsun...
*- Bazen hayat yorar insanı! Şarkılar yorar, beklemek yorar, özlemek yorar, affetmek yorar, hoş görmek yorar, boş vermek bile yorar... Ve insan susar.
*- Gelişmiş ülke; fakirlerin bile arabaya bindiği ülke değil, zenginlerin bile otobüse bindiği ülkedir.
*- Devlet malından bir hırka bile aşıran, savaşta ölse bile şehit olamaz.
*- 3 büyük tehlike; Akıllı insanların duygusuz oluşu, duygulu insanların etkisiz oluşu, etkili insanların akılsız oluşu.
*- Kıymet bilmek; kaybedince arkasından ağlamak değil, yanındayken sımsıkı sarılmaktır.
*- Her şeyin en iyisine sahip olan değil, sahip olduklarının tadını çıkarabilen mutludur.
*- Kafanı yastığa rahatça koyduğun sürece; kim seni kandırmış, kim arkandan kötü anmış, kim hakkında ne düşünmüş, hiç biri umurunda olmamalı... Sonuçta, içindeki sevgi, iyi niyetin ve bu karakterinle sabah yine uyanacaksın... Yeter ki gönlünün rahatlığı eksilmesin...
*- Ne seni unutacak kadar zaman geçecek, ne geçecek zaman seni unutmaya yetecek! Yanımızda olmasan da seni unuttuk sanma. Zaman alışmayı öğretti ama unutmayı asla!
*- Saklanan duygular ve baskılanan heyecanlar; gastrit, ülser, bel fıtığı, bel ağrıları gibi hastalıklara yol açıyormuş...En  güçlü ilaç ise dialog imiş... Ama doğru insanlarla, ilaç gibi geleceklerle...
*- Şemsi Demircioğlu, Turgut Uluhan’a söylemiş; ‘Bir çay doldur bana; hayatım gibi koyu olsun. Şeker atma içine, derdim gibi acı olsun. Çıkar kaşığı içinden benim gibi yalnız olsun!’
*- Verebileceğin en cesursa karar; kalbini ve ruhunu inciten şeyi bırakmandır.

 

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0533 557 8894