BODRUMDA BULUŞACAĞIZ
Yaşar Eyice / Yeni Vizyon Gazetesi
Türklerin kültüründe var
Leyleği havada gördüm herhalde...
Sürekli geziyorum...
Sonbaharda sararan yapraklar rüzgârın etkisiyle oraya buraya savrulur ya, ben de bizim grup da öyle...
Sanıyorum yakında, yıllardır, Aile Dostum Zeki Müren’i kaybettiğimden bu yana ayak basmak istemediğim Bodrum’da olacağım.
Çünkü; IV. Slow Food Toprak Ana Günleri ve Yerli Malı Haftası yaklaşıyor!
‘Yaveş Gari Yerel Grubu’ ndan, bu sene 5-9 Aralık 2016 da, Bodrum, Milas ve Muğla'da dördüncüsünü gerçekleştirilecek, tadım ve eğitimlere davet edildim.
Aslında benim gibi sizler de davetlisiniz.
Belki sevdiklerimizle, arkadaş ve dostlarımızla bu kez Bodrum’da bir araya geliriz.
Beni aralarına alanlar ise ‘Tarım Grubu!’
*- Herkese öneriyorum
Bir süre önce, ‘Apelasyon E Dergi’ bizi, Tarım Gazetecileri, Yazarları ve Haber Muhabirleri mail grubu grubuna katılmaya davet etti.
Apelasyon E Dergi kullanıcısından gelen iletide, ‘Sizleri de; Spesifik olarak Tarım ve Gıda ile ilgili konuların, son dakika haberlerinin, basın bültenlerinin ve gelişmelerin paylaşılması için düşünülen mail grubumuza bekliyoruz. Sevgi ve Saygılarımızla’ deniyordu...
Biliyorsunuz; Google Grupları, zengin bir topluluk deneyimiyle çevrimiçi forumlar ve e-posta tabanlı gruplar oluşturmanıza ve bunlara katılmanızı sağlıyor.
Ayrıca Grubu; dokümanlar, resimler ve takvim davetiyeleri paylaşmak için de kullanabilirsiniz.
Ben de, sanıyorum Uzman Bilge Keykubat Bey’in gönderdiği maili kabul ettim ve gruba üye oldum.
Yalnız yazarların değil, ilgilenenlerin, tarımı ve memleketini sevenlerin de bu gruba katılmalarını ve de kabul edilmelerini öneriyorum.
*- Roma’da başladı, dünyaya yayıldı...
Seferihisar’da duymuştuk...
Tekrarlayayım:
Slow Food hareketi, 1986'da İtalya’da Carlo Petrini tarafından Roma'da açılan hamburger zincirine karşı başlatıldı, günümüzde uluslararası bir harekete dönüştü.
Hızlı, ayaküstü yemek alışkanlığı - fastfood a karşı geleneksel ve yerel tarifleri, beslenme biçimlerini, ekosistemlerin özelliklerini korumayı teşvik eden Slow Food – Yavaş Gıda hareketi 160′den fazla ülkede bulunan destekleyicileri, unutulmaya yüz tutmuş lezzetlerin sürdürülebilir üretimi üzerine çalışan 2.000′den fazla yemek kuruluşu, 1.600 yerel grubu ile ‘iyi, temiz ve adil gıda’ ile, topluma ve çevreye olan sorumlulukları bir araya getiren bir sivil toplum kuruluşu.
*- Doğal çiftçi destekleniyor
Yavaş Gıda hareketinin misyonuna yönelik bazı amaçları anlatayım:
Birincisi; Yerel ve geleneksel besinleri korumak ve tanıtmak...
Sonra;
Özellikle gençlerin Tad eğitimini sağlamak, tüketicileri fastfood riskine karşı bilinçlendirmek, organik ve doğal çiftçiliği destekleyici kamuoyu oluşturmak, gıdaya yönelik genetik mühendislik uygulamalarına karşı çıkmak...
Dahası var:
Tarım ürünlerinde böcek ilaçlarının kullanımının engellenmesi için toplum duyarlılığını artırmak.
Öğrencilere bahçıvanlık becerisini kazandırmak!
*- Toprak Ana kutlamaları
2009 yılından bu yana her sene 10 Aralık’ta Slow Food tarafından kutlanan Terra Madre- Toprak Ana Günü ise, yerel gıdanın dünya çapında fark edilmesi ve kutlanması bakımından çok önemli bir yere sahip.
Terra Madre-Toprak Ana pozitif küreselleşmeyi temsil eder.
Tarımdaki endüstrileşmeye ve yemek kültürlerinin standartlaşmasına teslim olmayı reddeder.
Bodrum’da Toprak Ana kutlamalarını gerçekleştirecek olan ‘Slow Food Yaveş Gari Yerel Grubu’ bu sene etkinliklerine Muğla ilindeki okulları da ekledi.
Programı da sizinle paylaşayım:
5 Aralık Pazartesi - 9 Aralık Cuma günleri arasında; Onkolog Dr. ve yazar Yavuz Dizdar; 5 ve 9 Aralık'ta Bodrum'da, 6 Aralık'ta Milas'ta, 7-8 Aralıkta Muğla'da toplam 20 etkinlik ile ortaokul, lise ve üniversite yerleşkelerinde 2000 genç ile ‘Yerel ve Sağlıklı Beslenme ya da fastfood’ üzerine söyleşecek.
6 Aralık Salı sabahı saat 10:00’da ise; ‘Slow Food Yaveş Gari Bodrum Yerel Grubu’ üyeleri;, Milas merkez pazarında saat 10:00 da köylü tezgahlarının yanında Milas Belediyesinin katkısı ile Göce Tarhanası ve Nohut Ekmek, 8 Aralık'ta Muğla Belediyesi’nin katkılarıyla merkez pazarında saat 10:00 da sıcak Muğla Tarhanası, 9 Aralık Cuma sabahı ise yine saat 10:00 da Bodrum merkez pazarında köylü tezgahlarının yanında Göce Tarhanası ve Bodrum Gemici Peksimeti ile üyelerin bahçelerinden sertifikalı ‘organik Bodrum mandalinası’ dağıtacaklar.
Şimdi size soruyorum:
Bu güzel etkinliğe destek omak ve güzel bir tatil yalpak için katılınmaz mı?
Çeşme Alaçatı’daki ‘ot şenliği’ne olduğu gibi Muğla ve Bodrum’a de özel turlar düzenleneceğini öğrendim.
Bakalım İzmir’den kaç kişi Bodrum’da olacağız...
Sanıyorum, ‘Kapı tokmakları’ arşivi yapan Gazeteci- Sanat Fotoğrafçısı Gürol Tulunay da sevgili eşi Gül Hanım’la Bodrum’a gelir...
Geçenlerde Salihli seyahatimizi hatırlatmıştı...
Birlikte Salihli Kaymakamlığını her zaman olduğu gibi ‘Vatandaş!’ olarak ziyaret etmiş, halka nasıl davranıldığını irdelemiştik...
*- Türklerin kültüründe her zaman var
Madem; ‘Hızlı, ayaküstü yemek alışkanlığı - fastfood a karşı geleneksel ve yerel tarifleri, beslenme biçimlerini, ekosistemlerin özelliklerini korumayı teşvik eden Slow Food – Yavaş Gıda Hareketi’nden söz ettik, biz Türklerin kültüründe her zaman yeri olan ‘Kemik suyunun yararları ve yapılışından söz edeyim:
Kemik suyu biz Türklerin kültüründe her zaman yeri olan, ‘ölüyü bile diriltir’ seklinde bir atasözüne dahi konu olmuş bir içecek…
Bazı gıdaları zamanla unuttuğumuz bir gerçek!
Kemik suyu da, eskiden belki de her evde kaynayan, çorbaya, pilava hep eklenen ama bulyonlar çıkınca, evde yemek yapma azalınca unutulan lezzetlerden biri...
Ancak dünyada kemik suyu hakettigi önemini geri kazanmaya çoktan basladi.
Paleo beslenmenin doğduğu Amerika’da ayni Starbucks’in kahve sattığı gibi kemik suyu satan kafeler var.
Marketler hazır paketlenmiş kemik suyu dolu, evlere kemik suyu servisi yapan firmalar, kemik suyunu beslenmenin baş kösesine oturtan beslenme uzmanları, botox uygulaması sonrasında kemik suyu takviyesi tavsiye eden plastik cerrahlar, ellerinde kemik suyu ile fotoğrafı çekilen Hollywood yıldızları…
Kısaca kemik suyu modasını da diğer her şeyi olduğu gibi geç takip ediyoruz (dünyada 1990larda, bizde ise 2000li yıllarda moda olan UGGlar gibi)…
Ancak bu moda geçmeyecek gibi görünüyor, çünkü kemik suyu çoook eskiden beri sağlığın anahtarı...
*- Öne çıkıyor
Peki, kemik suyunun yararları kısaca neler?
Öncelikle bir besin size yararlıysa hücre bazında sizi iyileştirdiği içindir. Bu sebeple bir şey bir yerinize iyi geliyorsa her yerinize de iyi geliyor demek…
Fakat bazı besinler vücudunuzda bazı yerlerinize daha spesifik olarak yarıyor!
Kefirin bağırsak sağlığında öne çıkması gibi...
Ancak bağırsağınızın en büyük ve beyinle beraber en önemli organınız olduğunu, bütün organ ve sistemlerinizin bağırsağınızla birebir bağlantılı olduğunu düşünürseniz her yeriniz kefirden faydalanıyor.
Kemik suyunu da aynı mantıkla düşünün!
*- Heyecan verici yararları
Kemik suyunun sayısız yararı var, keşfedilmemiş ya da bahsedilmeyen neler olduğunu düşünmek bile heyecan verici.
İlginizi çekmek için hemen belki de diğer yararları yanında en anlamsız ama kadınlar için çok önemli bir yararı; kemik suyunun kolajen yapısının selulitlere çok iyi gelmesi!
Geçirgen bağırsak sendromunuzu iyileştirmek için çok yararlı.
Bağırsak duvarınızdaki delikleri kemik suyu içeriğindeki kolajen ile onarabilir, böylece onlarca otoimmun rahatsızlık, depresyon, kanser, diyabet gibi sayısız hastalığı hem tedavi edip hem de kendinizi bu hastalıklardan koruyabilirsiniz.
*- Hastalıklardan koruyur
İçeriğindeki glycine, proline, and arginine isimli aminoasitler antienflamatuar özelliktedir ki enflamasyon neredeyse bütün hastalıkların ana sebeplerinden kabul ediliyor.
Özellikle arginin’in sepsis tedavisinde yararlı olduğu kanıtlandı.
Cildi gençleştirmeyi vadeden bütün kremlerin içerisinde bulunan kolajen kemik suyunun etken maddelerinden.
Yani yüzünüze sürdüğünüz yüzlerce liralık kremin faydasının daha fazlasını içeriden cildinize, tırnaklarınıza, saçlarınıza gönderebilirsiniz, gençliğinizi içeriden besleyebilirsiniz.
İçeriğindeki mineraller sayesinde bağışıklığınızı güçlendirebilirsiniz. Hasta olduğunuzda akla ilk kemik ya da tavuk suyuna çorba gelmesi boşuna değil!
Kemik suyu hastalıkları iyileştirme ve önlemede birebir.
Harvard Üniversitesi’nde yapılan bir çalışma kemik suyu içen otoimmun rahatsızlığa sahip kişilerin semptomlarinda rahatlama yaşadığı, bazılarının hastalıklarının tamamen gerilediğini gösteriyor.
*- Erkekler için de önemli
İçeriğindeki arginine bağışıklığı ve yara iyileşmesini, büyüme hormonu salgılanmasını, karaciger hücre yenilenmesini ve erkeklerde sperm oluşumunu destekliyor.
İçeriğindeki glycine kas yıkımını engelliyor, safra tuzu ve glutatyon üretimini destekliyor, detoksifikasyona kati sağlayan bir antioksidan görevi görüyor ve uykuyu iyileştiren bir nörotransmitter olarak çalışıyor, hafızayı güçlendiriyor.
İçeriğindeki proline cildi dolduruyor, selulitleri azaltıyor, bağırsak deliklerini kapatıyor.
İçeriğindeki glutamin bağırsağı koruyor, ince bağırsak hücrelerine metabolik yakıt sağlıyor, metabolizma ve kas yapımına yarıyor.
Kemik suyu içerisindeki glucosamine eklem sağlığınız icin son derece faydalıdır. Ayrıca içeriğindeki chondroitin sulfate maddesinin osteoartrit’i engellediği kanıtlandı.
*- Doktorlar da öneriyor
Kaynattığınız kemiklerden suya sızan fosfor, kalsiyum ve magnezyum sizin kemiklerinizi güçlendirmek icin en gerekli mineraller arasında yer alıyor…
Kemik suyunu düzenli içen herkesin hemfikir olduğu iki şey enerji verdiği ve uzun sure tok tuttuğu ki kilo vermek ya da enerji seviyesini yükseltmek isteyen herkesin kullanması için mükemmel bir içecek…
Bu önemli bilgilerin çoğunu, güvenilir hekim ve bilim adamımız Doç. Dr. Mehmet Erduran’dan öğrendiğimi belirtebilirim.
*- İsteyen kesip saklasın
Kemik suyunu nasıl yapıldığını bir kez de burada uzmanın ağzından anlatmaya çalışalım:
Öncelikle kasaptan koyun ve danadan ilikli kemik ve eklem uçları satın alın.
Eve gelip kemikleri yıkayıp yavaş pişiriciye (isteyen büyük bir çelik tencere kullanabilir) koyunuz.
İçine istediğin kadar; soğan, sarımsak, havuç ve zencefil dilimleyin.
Ve toz karabiber ve zerdecal ekleyebilirsiniz.
Acı isterseniz kurutulmus biber koyabilirsiniz.
Kemiklerdeki minerallerin suya geçmesini sağlamak için iki kaşık sirke ekleyiniz.
En son içme suyu ekleyip tencerenin ağzını kapatıp, altını yüksek ayarda açınız. (Tencere kullananlar için yüksek ısı).
Su ısınıp da kaynamaya başlayacakken (ancak kaynamasına izin vermeyiniz) kısık ayara düşürünüz. (tencere kullananlar için en kısık ateş) ve bu şekilde 10-12 saat arası pişiriniz.
Önemli nokta kemik suyundaki kolajen yapının bozulmaması için asla fokur fokur kaynama olmamalı, sadece kenarlardan minik baloncuklar çıkması yeterli…
*- Dikkat edilecek nokta
Ayrıca ne kadar uzun pişerse o kadar yararlı bir kemik suyunuz olur, asla erkenden pişti sanıp altını kapatmayın.
Piştikten sonra süzüp, soğutup cam kapta buzdolabına kaldırabilirsiniz.
Ertesi gün dolaptan çıkarıp üzerinde oluşmuş yağı alıp atabilirsiniz. (ya da omlet gibi çok yüksek ateşte pişmeyen şeylerde kullanmak için ayırınız) ve altta kalan jellesmis kemik suyu şifasını sunmaya hazır.
Buzdolabında 4 gün, buzlukta 3 ay bekliyor.
Her gün sabahları ısıtıp 200-250 ml bardakta içebilirsiniz, yararlı olması için sık tüketilmesi lazım.
İsteyen çorba ya da pilav da yapabilir...
Ancak değerini bilen çok kişi buna kıyamayıp, direkt içmeye bayılıyor.
******
GÜNCEL
Buca, Kılıçdaroğlu’nu bekliyor
Üniversiteli gençlerin kültürden spora tüm ihtiyaçlarını tek bir çatı altında karşılayacak ‘Buca Belediyesi Tarık Akan Gençlik Merkezi’, muhteşem bir açılış töreniyle kapılarını açmak için gün sayıyor.
Buca Belediyesi tarafından İzmir Büyükşehir Belediyesi işbirliğiyle gerçekleştirilen, çamaşırhaneden fitness salonlarına, cep sinemalarından workshop alanlarına kadar gençlerin tüm aktivitelerine ev sahipliği yapacak şekilde projelendirilen Merkez, 5 Kasım Cumartesi günü CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun katılımıyla hizmete girecek.
*- İki ayda bitirilecek
Kemalpaşa İlçe Merkezi’ndeki Osmanlı Parkı’nın yenileme çalışmalarına başlandı.
Yıl sonuna kadar tamamlanması planlanan çalışmalar sonunda parkın, 2017 başında açılması hedefleniyor.
Parkla ilgili planlamaların vatandaşlardan gelen talep ve öneriler doğrultusunda şekillendiğini kaydeden Kemalpaşa Belediye Başkanı Arif Uğurlu, ‘Birçok projenin başlatıldığı ve tamamlandığı bir yılın sonuna doğru geliyoruz. Belediyemiz adına 2016 yılı son derece verimli geçti. Bu noktada; yenileme çalışmalarına da önem veriyoruz.’ dedi.
******
GICIK
*- İnsan vücudunda ‘can’ diye bir organ var! Kimse bu organın tam olarak nerede olduğunu bilmiyor. Ve insanı sevdiği üzdüğünde en çok orası acıyor, en çok da orası yanıyor. Belki de insan hep ‘canım’ diyor...
*- Özgüveni olmayan erkek ‘dobra’ kadını sevmez, çünkü ‘dobra kadın’ ona duymak istediklerini değil, gerçekleri söyler.
*- Öküzler ikiye ayrılır; 1- Otyiyenler, 2- İnsan ömrünü yiyenler...
*- Oturduğunuz yer sizi asil yapmaz, asalet doğuştandır.
*- Bazı insanlardan değişmesini beklemeyin; yılan sadece derisini değiştirir, huyunu asla!
*- Herkese saygıdan susayım derken, en büyük saygısızlığı kendime etmişim.
*- Kadın; sana güvenip kurduğu, boşa çıkan hayallerini de, ağlar, kendi gözyaşlarını da kendi siler.
*- Bir aşk ne kadar güzelleştirse de yüzünü, yine aynı aşk dünyayı zinden de edebilir.
*- Eğer biri yalnızsa; ya yüreğinde dumanı tüten bir ayrılığı, ya da canından çok sevdiklerine ömrünü adadığı bir fedakârlığı vardır.
*- Gerçek arkadaşlık; birbirinin her şeyini bilmek ama hiçbir zaman bildiklerini sana karşı kullanmamak demektir.
*- Tek kişinin olsa dünya tapusu, er geç kapanacak kazanç kapısı...
*- Mala tamah etmek var ise serde; gözüne siyah perde çekilir, cimrilik insanı derde düşürür, hasedin heybesi ise hiç dolmaz!
*- Ara bozmak için laf getirip götürenler, Cennet’e giremez, haberiniz olsun...
*- Asla pişman olmayın! Eğer sonucu iyi ise mükemmel, eğer sonucu kötüyse bu bir tecrübedir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.