EBSO Kötü Gidişe ‘Dur!’ Dedi

EBSO KÖTÜ GİDİŞE ‘DUR!’ DEDİ

Yaşar Eyice / Yeni Vizyon Gazetesi

İşte bu!
İki sözcüklü kısa bir cümle...
Bunu kısa adı EBSO olan Ege Bölgesi Yönetim Kurulu ve meclis üyeleri için söylüyorum.
Belki İzmir’de, hatta Türkiye’de bir ilki yarattılar.
Araların İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nu da alarak Polonya’ya 150 kişilik bir heyetle giden EBSO İzmir grubunda gerçek haberciler vardı.
Beki aralarına bir iki ‘gazeteci’ diye geçinen, ya da ‘patron’ dediğimiz kişiler vardır ama önemli değil...
Utanç onların olsun...
Bugüne kadar çok gördük, yaşadık, duyduk...
Başta devlet olsun, kurumlar olsun, girişimciler olsun, gazetelere ya da medya kuruluşlarına, ‘davet’ mektubu gönderirler.
Özetle; şehir dışında bir kente, ya da yurtdışına yapılacak seyahatte, etkinlikte bir habercinin görevlendirilmesini isterler.
Ama ne olur?
Patron ya da üst yönetici takımı, bu ‘ballı’ diyebileceğim seyahatlere ya kendileri gider, ya da kızını, oğlunu ve hatta sevgilisiyle birlikte kendini yazdırır.
Nedense bugüne kadar hiç kimse ‘Ne oluyor?’ demez.
Neden?
Çünkü itiraz ederse ya işinden olur, ya da kara listeye alınır.
Örneğin; kurum, yetkili kişi ve firma yani daveti yapan, iyi niyetli davetinin karşılığında, sıkıntıya düşebilir.
Ne yapılır?

*- GERÇEĞİN TA KENDİSİ...

Bu arada ‘üstat’ Aydın Bilgin’in ağzından bir örnek vereyim:
Çok yıllar önce Aydın Bilgin, Çeşme Altınyunus’a gider.
Ona ücretsiz oda açmak isterler.
Bizim yakından bildiğimiz gibi her zamanki tavrı ile yani kibarca teklifi ret eder.
Bu arada ama tesadüfen ama sohbet sırasında, ‘Senin muhabirine oda açtık.’ derler.
Magazin ya da Çeşme muhabiri kimse, en güzel odalardan birini kendine ayırtmış, ekstralar dahil her imkandan yararlanmaktadır.
Bu nasıl olur?
Nedenini sorar otel yöneticileri, ‘Eğer ona istediği bu imkânları yaratmazsak hiç bir etkinliğimizi gündeme getirmez, bizden söz etmez ve aleyhimize olmayan haberleri çıkartır!’ der.
Sonucu tahmin etmişsinizdir...
Derhal bu kişi görevinden alınır ve işine son verilir.
Muhabir savunmasında, ‘Yalnız ben mi?’ diyerek bazı patron ve yönetici durumunda olan kişilerin isimlerini de verir...
Acı ama gerçek budur...
İşte bunlar ve bu halkın değişiyle ‘beleşçi’ durumunda olan bazı gazete patron ve yöneticileri, akıllarınca bu resmi davetleri de ‘fırsat’ olarak değerlendirerek akıllarınca yararlanmayı düşünüyorlar.

*- EBSO’DAN ÖNEMLİ ADIM...

Ve dediğim gibi belki de ilk kez EBSO Meclis Başkanı Salih Esen ile EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar ‘Bu gidişe dur!’ diyerek gerçek habercilerle Varşova’ya gitti.
İzmir ve Egeliler de gerçek habercilerin ağzından gelişmeleri, çalışmaları öğrendiler.
Örneğin ben genç gazeteci Ali Budak’ın kaleminden İbrahim Gökçeoğlu’nun açıklamalarını öğrendim.
Ve EBSO İzmir’den bin 981 kilometre uzakta Polonya’nın Başkenti Varşova’da ‘Olağan Meclis Toplantısını’ gerçekleştirdi.
Bu arada şunu da söyleyeyim; her türlü şartta, hiç birimiz kesinlikle habersiz kalmamalı ve gerçekleri bu şekilde öğrenip, bilmeliyiz.
Umarım EBSO’nun bu olumlu adımı sürer, diğerlerine de ‘kapak’ olur...
Şunu da söylemeden edemeyeceğim, Haber Ekspres davetlerde seçicidir ve dikkatli davranmaktadır.

*- ZEYTİN EGE’NİN CANIDIR...

Okuyucularım anımsattı;
Meclise sunulan zeytin kanunu tasarısının, dünya ikinciliğine aday olan Türk zeytinciliğinin idam fermanı niteliğinde olduğunu...
Meclise sunulan zeytincilik kanunu tasarısına yönelik tepkiler de sürüyor. Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, ‘Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanunda değişiklik yapılmasına dair Kanun Tasarısı’ başlığını taşıyan düzenlemenin zeytinciliğin geleceğinin heba olmaması için geri çekilmesini isteyerek,’hangi amaçla olursa olsun zeytinliklerin tahrip edilmesi önlenmeli, zeytinliklerimiz korunmalıdır’ çağrısında bulundu. İddiaya göre tasarı, anavatanı Anadolu kabul edilen zeytini doğduğu topraklarda öldürecek düzenlemeler içeriyor.

*- ZEYTİNLİKLERDE ELEKTRİK ÜRETİLECEK, MADEN ARANACAK

TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Meclis’e sunulan tasarıya göre 25 dekarın altındaki işletmelerin zeytinlik arazi olarak kabul edilmediğine dikkat çekerek, ‘Zeytin Kanununda sadece zeytinyağı fabrikaları ile küçük ölçekli tarımsal sanayi işletmelerinin kuruluşu Bakanlığın iznine tabi iken kapsam genişletilmiştir. Büyüklüğü 25 dekarın altındaki zeytinlik alanları jeotermal kaynaklı teknolojik sera yatırımları, madencilik faaliyetleri, elektrik üretimine yönelik yatırımlar, petrol ve doğalgaz arama ve işletme faaliyetleri, savunmaya yönelik stratejik ihtiyaçlar, doğal afet sonrası ortaya çıkan geçici yerleşim yeri ihtiyacı, yol altyapı ve üstyapısı faaliyetlerinde bulunacak yatırımlara açık hale getirilmiştir’ diyor.

*- HER TÜRLÜ FAALİYETE AÇILACAK

Zeytinlik sahalarda yapılacak yatırımların uygunluğuna, oluşturulacak olan ‘Zeytincilik Sahaları Koruma Kurulu’nun karar vermesinin öngörüldüğünü kaydeden Bayraktar, 25 dekarın altında kalan alanlar her türlü arama ve işletme faaliyetlerine açık hale geldiğini vurguladığı açıklamasında, ‘Bugün ülkemiz zeytinciliği büyük bir gelişme içerisindedir. 2000 yılında toplam 97 milyon 770 bin ağacımız varken, 2013 yılında ağaç sayımız yüzde 70,8 artışla 167 milyon 30 bin adede ulaşmıştır. Hükümetimiz tarafından zeytincilikte dünya ikinciliği hedefi konulmuştur. Bu hedef doğrultusunda zeytin için verilen destekler ve yapılan yatırımlarla büyük ilerlemeler kaydedilmiştir. Söz konusu Kanun Tasarısı, ülkemizin zeytincilikte dünya ikinciliği hedefiyle örtüşmemektedir’ görüşünü dile getirdi.

*- ÜRETİCİLER MAĞDUR OLACAK, SEKTÖR BÜYÜK ZARAR GÖRECEK

Tasarıyla getirilecek değişiklik sonucu, önemli bir tarım, sanayi, ticaret ve istihdam alanı olan zeytincilik sektörünün büyük ölçüde zarar göreceğinin altını çizen Bayraktar, bu durumda geçimini zeytinliklerden sağlayan üreticilerin de mağdur olacaklarını belirterek, şunları kaydetti:

‘Zeytinlik alanlarda arama işlemleri tamamlandıktan sonra bu alanlar yeniden tarıma kazandırılmaya çalışılsa bile, tarımı bırakan, üretimden uzaklaşan üreticilerin yeniden tarıma dönmesi mümkün görülmemektedir.
Zeytin yetiştirilen alanlarda yapılacak faaliyetler nedeniyle doğal yapısı bozulan toprağın verim gücü düştüğü gibi, toprak ve su erozyonuna açık hale gelecek, çölleşme riski daha da artacaktır.
1 cm kalınlıktaki bir toprağın oluşabilmesi için en az bir asır geçmesi gerektiği dikkate alındığında telafisi mümkün olmayan sonuçlarla karşılaşmamız kaçınılmaz olacaktır.
Çimento fabrikasından çıkan tozların zeytin ağaçları üzerindeki etkisini tespit etmek amacıyla yapılan bir araştırmada, filiz boylarının, yaprak sayısının, tane iriliğinin ve yağ miktarının azaldığı tespit edilmiştir.
Her ne kadar bacalarda filtre kullanılsa da olumsuz etkileri önlemek pek de mümkün olmamaktadır.’

*- ZEYTİNLİKLERİMİZ MUTLAKA KORUNMALI

Özetle;
Ülkemiz en büyük harcamalarından birini bitkisel yağ ithalatı için yapmaktadır.
2013 yılı itibarıyla yağlı tohum, ham yağ ve yağlı tohumların işlenmesi sonucu arta kalan küspelerin ithalatı için ödenen döviz miktarı da 3,6 milyar dolardır.
Bitkisel yağ açığımızın kapatılması ve ödediğimiz döviz miktarının azaltılması için zeytincilik oldukça önem taşımaktadır.
Bitkisel yağ açığımızın kapatılmasında zeytinyağı önemli bir ürün konumundadır.
3573 sayılı Kanun ile ilgili değişiklik talepleri muhtelif tarihlerde TBMM’ye gelmiş ve her seferinde sağduyu galip gelerek değişiklik talepleri reddedilmiştir.
Zeytinciliğimizin geleceğinin ve son yıllarda yapılan büyük yatırımların heba olmaması açısından, söz konusu kanun tasarısı geri çekilmeli, hangi amaçla olursa olsun zeytinliklerin tahrip edilmesi önlenmeli, zeytinliklerimiz korunmalıdır.
Konu ili ilgili İzmir ve Egeli zeytincilerimizin, yöneticilerin tasarıyı inceleyip incelemediğini ya da açıklama yapıp yapmadıklarını bilmiyorum.
Ama gönlüm, bizim gibi zeytin sevdalısı olanların, zeytin sevenlerin, geleceğimizi düşünenlerin de konuya önemle eğilmeleri.
Milletvekillerinin de seçimi konuşacaklarına ‘zeytin sorununa’ eğilmelerini diliyorum.

*- KADIN AKADEMİSİ SÜRÜYOR

Kobilerin danışman bankası Türk Ekonomi Bankası (TEB) ile koordinatörlüğü İzmir Ticaret Borsası tarafından yürütülen TOBB İzmir İl Kadın Girişimciler Kurulu iş birliğiyle kadın patronlar ve girişimci adaylarına yönelik eğitim düzenlendi. ‘TEB Kadın Akademisi’ programı kapsamında ‘Nakit akışını iyi yönetmenin ipuçları’ konulu eğitim 27 Eylül 2016 Salı günü İzmir Ticaret Borsası Yeni Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi.

*- EN İYİ FİKİRLER İÇİN...

Türkiye’nin en yenilikçi ve başarılı girişimlerini fırsatlar yaratan yatırımcılarla buluşturmayı hedefleyen EGİAD Melekleri, 3. Yatırımcı ve Girişimci Buluşması’nı dernek merkezinde gerçekleştirdi.
İzmir ve Ege Bölgesi başta olmak üzere Türkiye’deki girişimcileri yatırımcılarla buluşturma yolunda hızla ilerleyen EGİAD Melekleri, girişimcilik eko sistemine yarattığı katkı ile adından söz ettirmeye başladı.
Atık Toplama Akıllı Sistemleri Evreka, Türkiye’nin alışveriş ve moda arama motoru VitrinGez.com, alternatif spor faaliyetlerinde yönetim hizmeti sunan sanal pazar platformu Althernas.com, İşletme Yönetim sistemi ve analiz yazılımı Kolay Work Space & ERP, Ev ve İşyeri temizliği web portalı Mutlubiev sunumlarıyla dikkat çekti.

*-  BULAŞICI HASTALIK RİSKİ

İzmir Halk Sağlığı Müdürü Uzman Dr. Bediha Salnur; berber, dişçi, kuaför gibi kişisel bakımların yapıldığı yerlerde bulaşıcı hastalıkların kolayca yayılabildiğini ve kişisel bakımda hijyen ve sağlığa dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı.
Bediha Salnur, okulların açılması ile birlikte ortak kullanım alanlarının yoğun kullanılmaya başlandığını söyleyerek, ‘Ortak kullanım alanlarında sağlığımızı bir başkasının sağlığından ayırt etmenin yolu temizliktir. Toplu taşıma araçlarından, cep telefonlarına; okul sıralarından, kantinlere; parktaki banklara uzanan bu ortak araç gereç trafiğinde hijyene dikkat edilmesi gerekiyor. Bazen bu hastalıklar, trafik kazaları kadar vahim sonuçlara neden olabiliyorlar.’ şeklinde konuştu

*- USTA KALEM KARABAĞLAR’DA

Edebiyat dünyasının güçlü kalemi, usta yazar Canan Tan, Karabağlar Belediyesi tarafından düzenlenen söyleşi ve imza gününde sevenleriyle buluştu. Canan Tan, eserlerine de konu olan yaşadığı yerlerle ilgili anılarının yanı sıra,  dinleyicilerle soru-cevap şeklinde keyifli bir sohbet gerçekleştirdi.

*****
GICIK

*- Bir insana değer vermek, özen göstermek, onu kıymetli olduğunu hissettirmek de bir kültürdür. Bunun eğitimi yoktur. Kitaplarda yazmaz. Yolu insan olmaktan geçer.
*- Nazlanacak kimsen olmayınca anlatamadıklarını yüreğine hapsedersin. Ağırlığı yüzüne yansır. Acıların gözerinden akar ama halini soranlar ‘iyiyim’ dersiniz.
*- Gerçek dost; yanmış yaptığında seni uyaran, sonrasında ise koruyan kişidir. Yaptığın yanlışı herkese duyuran değil!
*- Yaşın değil, yaşadıkların öğretir hayatı.
*- İnsanın saygıdan başka silahı, sevgiden başka kurşunu olmamalı!
*- Ya tutulacak kadar yakın ol, ya da unutulacak kadar uzak.
*- Mutlu mu olmak istiyorsun, kimseden bir şey bekleme...
*- Hayat çok kısa, keşke insanlar kelebeğin ömründen bir ders çıkarsa, mal, mülk, para, pul hırsı yerine sevdiklerine sımsıkı sarılsa.