HAKLI DEĞİL Mİ?
Yaşar Eyice / Yeni Vizyon Gazetesi
Hangi milletten?
Bir Fransız, bir Alman ve bir Türk müzede, ‘Adem ve Havva Cennet Bahçesinde’ tablosuna bakıyorlarmış.
Alman, ‘Bedenlerinin kusursuzluğuna bakar mısınız? Adem ile Havva mutlaka Alman olmalı!’ demiş.
Fransız, Alman’a karşı çıkmış:
‘Havva ne kadar güzel, Adem ne kadar yakışıklı.
Bu denli çekici olduklarına göre, hiç kuşkusuz Fransız olmalılar!..’
Türk, tabloyu uzun uzun izledikten sonra kararını vermiş:
‘Bunlar kesin Türk’tür. Üstte yok, başta yok! Elmadan başka yiyecek yok! Ama hala kendilerini Cennet’te sanıyorlar ve mutlular.’
Hepimiz ne diyor, nasıl dua ediyoruz:
‘Allah’ım bu günümüzü aratma!
İnşallah yarın, bu günden çok daha güzel olur.’
Ve hepsinden önemlisi:
‘Allah’ım hiç kimseye bizi muhtaç etme!’
*- Konumuz yine sağlık
Haftanın ilk günü yazımda, “Boşuna ‘Ah arkam!’ demiyorlar!” demiş ve torpili daha doğrusu sendika temsilcisi bir sağlık çalışanının İzmir’de oturduğu halde Yeni Foça’da bir sağlık lojmanının kendisine tahsis edildiği iddiasını gündeme getirmiştim.
Bugün biraz daha ileriye Dikili’ye gidelim...
Gelen haber şöyle:
‘Dikili’de taşımalı sağlığa hayır!’
Aslında haber Dikili’den değil de İzmir’deki sağlıkçılardan geldi...
Biz bunu kimden duymalıydık?
Tabii ki her gün aynı haberle üçer beşer başarılı çalışmalarını anlatan belediye başkanından değil mi?
Halkın sorunlarını çözen bunu her fırsatta CHP Genel Merkezi’ne giderek ya da Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na anlatarak siyasette ilerlemek isteyenlerden değil mi?
Neyse bu önemli değil!
Önemli olan halkın sorununun dillendirilmesi ve yetkililerin uyarılması...
Acı gerçeğin bir şekilde duyurularak, çözüm üretilmesi...
Ama bu halkın içinde olduğunu iddia eden belediye başkanı olur, ama sıradan bir yurttaş...
Bilgi şu:
*- Dikili’ye yakışmıyor!
25 yataklı Dikili Devlet Hastanesi’nin ilçeye yeterli hizmet verememesi...
Yaz aylarında nüfusu 400 bine ulaşan Dikili’ye bu hastanenin yakışmadığı.
Hastaların 28 kilometre ilerideki Bergama Devlet Hastanesi’ne sevk ediliyor olması...
İnsan sağlığında bir dakikanın bile ne kadar önemli olduğu...
Ve, ilçeye ek bina yapılıp, uzman hekim ve yatak sayısı artırılarak sorunun çözülmesi...
Bu arada, tanımadığım, girmediğim, hiçbir bağlantım olmayan bu belediye başkanı üzerinde durduğumu da söyleyeyim:
Seçimlerden bu yana Ege Bölgesi’ndeki başkanları inceleyin...
Yüzde 90’ı sağlık üzerinde duruyor...
Örneğin; İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile eşi Dr. Türkegül Kocaoğlu da, her fırsatta Eşrefpaşa Hastanesi’ne giderek eksikleri tamamlıyor, hastalarla ilgileniyor.
*- Yanlışı düzeltelim
Bilmeyenlere, ya da sonradan İzmirli olanları bilgilendireyim:
Eşrefpaşa Hastanesi, Türkiye’nin tek tam donanımlı sayacağımız ‘Belediye Hastanesi’...
Birçok kişinin adından düşündüğü gibi Eşrefpaşa semtinde değil, hastanelerin, sağlık birilerinin yoğun olduğu eski adıyla Tepecik, yeni adıyla Yenişehir semtinde...
Ama genelde Roman vatandaşlarımızın oturduğu Tepecik Mahalle muhtarlığı içinde...
Ve bu hastanenin başında, ‘Harikaları’ yaratan Başhekim Uzm. Dr. Ali Serdar Pedokcoşkun bulunuyor.
Karşıyakalı Serdar Pedükcoşkun’u, 2001 yılında SSK Buca Seyfi Demirsoy Hastanesi 'ne Başhekim olarak atandıktan sonra yeniden var edişiyle yakından tanıyoruz.
Sonra emekli oldu ve yurtdışında birçok hastanede yöneticilik yaptıktan sonra Arnavutluk’ta Balkanların en önemli hastanelerinden birini yaşama geçirdi ve tekrar İzmir’e dönerek Eşrefpaşa Hastanesi’nin derecesini yükseltti.
Op. Dr. H. Nazan Pedükcoşkun( Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı-Hukukçu-İşletmeci-Sağlık Kurumları Yöneticisi) ile evli olan Op.Dr. Ali Serdar Pedükcoşkun’dan neredeyse her gün sağlıkta yenilik haberini öğreniyoruz.
*- Sadece CHP’liler mi?
Hastane ve sağlığa sadece CHP’li Aziz Kocaoğlu mu önem veriyor?
En fazla tenkit ettiğim AKP’li Menderes Belediye Başkanı Bülent Soylu da, yine AKP’li Torbalı Belediye Başkanı Adnan Yaşar Görmez de sürekli Devlet Hastaneleri ve sağlık ile ilgileniyor.
Dahasını söyleyeyim:
İzmir Milletvekili, Başbakan Binali Yıldırım’ın seçimler öncesi konuşmalarına ve verdiği sözleri gazete arşivlerinden çıkarın neler göreceksiniz.
Bir örnek vereyim:
Urla Devlet Hastanesi yeni yerine geçmesine rağmen, Başbakan Binali Yıldırım bu hastanenin yatak sayısının hemen yüzde yüz arttırılacağını müjdeledi.
Sanıyorum yarın öbür gün, daha doğrusu yeni yılla birlikte çalışmaların bittiği ve ihale aşamasına geldiğini duyarız.
*- Neden olmasın?
Neden aynı istek ve çalışma Dikili için yapılmasın, hastalar yollarda çile çeksin?
Belki de birçok insanımızı Dikili- Bergama arasında kaybettik!
Neden imkân varken bu önlenmesin?
Neden yetkililer bununla ilgilenmiyor?
Ben halka hizmetin sorunlarla ilgilenme ve çözümü ile olacağına inananlardanım.
İşte Dikili halkına hizmet için çok önemli bir fırsat...
Bir hatırlatma yapayım:
Dikili’de bir zamanlar Osman Özgüven isimli belediye başkanı vardı.
Kendisine ‘solcu’ bir yana ‘Komünist!’ diyenler de vardı...
İşte o başkan, halka şebeke suyunu, ücretsiz vermeye kalktı...
Kalktı ama günlerini bu yüzden Adliye’de geçirmeye başladı.
Çünkü yasaya göre Belediyeyi, yani kamuyu zarara sokmakla suçlanıyordu.
Meclis kararı olmasına rağmen belediye hizmeti ücretsiz olamazdı
Sonuçta beraat etti sanıyorum.
Arşivlerden alıştırmak lazım...
İşte o Osman Özgüven, sanıyorum sahil düzenlemesinde kiremit rengi yer karoları kullandırdığı için ‘Komünist’ denilmesine neden olmuştu.
Sonraki belediye başkanı o taşları renginden dolayı söktürtmüştü.
Yani bir zamanlar nelerle uğraşıyorduk...
Hatta komşu Yunan adaları ile ‘Barış festivalleri’ düzenleyince de yine büyük tepki almıştı.
Bugün ise o başkanın başlattığı festivaller, neredeyse tüm sahil kentlerinde devam ediliyor.
*- Vahim durum!
İddiaya göre;
Dikili Devlet Hastanesi’nde ameliyat yapacak, vatandaşı muayene edecek hekim yok gibi...
Vatandaşlar da kaliteli sağlık hizmeti alamadığı için ya Menemen’deki özel hastanelere gidiyor ya da Bergama Devlet Hastanesi’ne gitmek zorunda kalıyor.
Ne yazık ki İzmir’in güneydoğusu bu bölgedir.
Maddi imkânları olmayan vatandaş ne yapsın?
Sağlık Bakanlığı Taşra Teşkilatı Yatak ve Kadro Standartları Yönetmeliği’ne göre hastanenin en az 75 yataklı olması gerekiyor.
Bununla beraber 17 uzman hekim hizmet verebilecek.
Bu uygulama gerçekleştiği takdirde önümüzdeki 10 yıl için Dikili’deki sağlık sistemi rahatlamış olacak.
*- Hüseyin Baradan’ın Çandarlı aşkı!
75 yataklı bir hastane beraberinde Çandarlı’da bir semt polikliniği getirmiş olacak.
Bunun sayesinde vatandaş sağlık hizmeti için çevre ilçelere gitmemiş, hizmet vatandaşın ayağına gelmiş olacak.
Bunları yıllar önce büyük sanatçı Hüseyin Baradan’dan da duymuştum.
Türk sinemasının emektarı Gazeteci- Foto Muhabiri Hüseyin Baradan Çandarlı sevdalısı idi.
Hatta her yıl yaz aylarını sevgili eşi Hayriye Baradan ile Çandarlı’da geçirir, reklamını yapardı.
Belki de Çandarlı ile özdeşleşmiş olan Hüseyin Baradan’ın buraya katkısı çok olmuştur.
Herhalde şimdi bir kadirşinaslık örneği olarak adı bir parka veya yola caddeye verilir.
Oğlu Levent Baradan ile gelini ve torunu da açılışa davet edilir, aynen Avrupa ülkelerinden gördüğümüz gibi...
*- Yerinde saymamalı
Sağlık Bakanı Recep Akdağ ile başlayan ‘Sağlıkta Dönüşüm Programı’yla” birlikte yurt genelinde atağa kalkıldığını biliyoruz.
Bu durumda, Dikili Devlet Hastanesi’nin yerinde sayması üzücü bir durum.
Bununla beraber Dikili Belediyesi’nin de hastaneye giden dar ve bozuk yolları bir türlü onarıp genişletmemesi de düşündürücü.
Unutulmalıdır ki bu yollardan her gün ambulanslar acil hasta taşıyor.
Sağlıkçıların ve halkın söylediği şu:
‘Dikili Belediye Başkanı çözüm noktasında elini taşın altına koymalıdır.’
Özellikle kış aylarında yaşanan sıkıntı için dar ve dik yolların genişletilmesi ve düzenlenmesi amacıyla defalarca başvurulmasına rağmen nedense herkes sağır ve dilsizi oynuyor.
Öğrendiğime göre şimdi Dikili’de STK’lar bir imza kampanyası başlatacaklar bu önemli konunun üzerine dikkat çekmek için.
Yine öğrendiğime göre; bu işin önderliğini ise Sağlık çalışanlarından Özgür Yıldırım yapacak...
Genel düşünce kentlerimizde bu tür sorunların bir an önce çözüme kavuşturulması...
*- Bonzaiye savaş açtı...
Güzellik ve sağlıkla başladık, devam edelim:
Karabük’te İ.Ö. ve M.P. adlı iki liseli öğrencinin Bonzai nedeniyle fenalaşıp hastaneye kaldırılmasının ardından Türkiye yeniden sentetik uyuşturucu madde Bonzainin farkına vardı...
Bu sözler Uzman Doktor Ülkümen Rodoplu’ya ait.
İki yıl önce 'Bonzaiye Hayır' kampanyasına start veren Herkes İçin Acil Sağlık Derneği Başkanı Doktor Ülkümen Rodoplu, halk konferanslarına ara vermeden devam ediyor.
Başta İzmir olmak üzere tüm Türkiye genelinde vatandaşlar ve ailelerle buluşmayı sürdüren Rodoplu, Bonzai'nin zararlarını anlatarak gençlerin yeniden yaşama tutunmalarını sağlıyor.
*- Bonzaiyi hala tanımıyoruz
Bu kadar can almasına rağmen hala bonzainin tanınmadığını belirten Rodoplu sözlerini şöyle sürdürdü:
‘Bir şeker gibi Bonzaiyi toplumda birbirine ikram edenler var.
Merdiven altı, kaçak laboratuvarlarda üretildiği için ulaşılması çok kolay, en fazla 5 TL en az 1 TL'ye kadar alınabiliyor.
Kullanım yaşı ilkokullara kadar düştü.
Ne aileler, ne de çocuklar Bonzaiyi bilmiyor, tanımıyor.
Avrupa'da Jamaika olarak bilinen bu uyuşturucu madde, Türkiye'de can almaya devam ediyor...
Herhalde İzmir’e yeni gelen Emniyet Müdürü konu üzerinde hassasiyetle duracaktır.
Geçenlerde sormuştum:
‘İstanbul hayalleri kuran eski Vali ile eski emniyet müdüründen haberiniz var mı, neredeler?’ diye...
Ses seda çıkmadı...
Halktan kopuk olan bir saniyede unutuluyor...
Huyumuz kurusun böyleyiz işte!
*****
GÜNCEL
Güzellik & makyaj festivali...
Ev sahipliği yaptığı modaya yön veren etkinlikleri ile her zaman adından söz ettiren Agora Alışveriş Merkezi, 5 - 6 Kasım tarihlerinde yepyeni bir festivale imza atıyor.
Dünyaca ünlü kozmetik markalarının ve ünlü konukların yer alacağı ‘’Güzellik ve Makyaj Festivali’ 5- 6 Kasım tarihlerinde Agora Alışveriş Merkezi’nde gerçekleşecek.
Ünlü Blogger Melodi Elbirliler ve Ünlü Manken Irmak Atuk; 6 Kasım saat 15:00- 17:00 arası Güzellik ve Makyaj Önerileri üzerine söyleşi ile Agora Alışveriş Merkezi’ne konuk olacak.
Sonbahar- kış sezonu makyaj trendleri, yeni makyaj ürünleri ve makyaj tüyolarının konuşulacağı söyleşide; MAC Cosmetics, Sephora ve Sevil Parfümeri’nin make-up artistlerinin makyaj performansları ve Victoria’s Secret’ın koku uzmanı ile doğru koku seçimi önerileri yer alacak.
Agora Alışveriş Merkezi İcra Kurulu Başkanı Hasan Noyan; 5-6 Kasım tarihlerinde gerçekleştirilecek olan ‘Güzellik ve Makyaj Festivali’ etkinliğine birbirinden özel konukları davet ettiklerini belirtti.
*****
GICIK
*- Cumhuriyet, her bireyin kendi ışığıyla yürüyebilmesine imkan veren ana ışıktır.
*- Yaşamak için bir nedeni olan herkes, her sıkıntının üstesinden gelebilir.
*-Baharda kışı, kışın da baharı özler insan, ne uzaksa onu özler! Kavuşmak şart mı? Bazı şeyler yokken de güzel.
*- Prensip olarak, dostlarının uyarılarını ciddiye almayanlar, eninde sonunda mutlaka bir kazık yer. Başka bir deyişle; sağlam bir kazık yemedikçe arkadaşların uyarıları dikkate alınmaz.
*- İnsan para kazanmak için sağlığını verir, sonra ise; sağlığını kazanabilmek için parasını verir.
*- Gitmek istiyorsa bırakacaksın, gitsin! Aklı seninle olmayanın bedeni yanında olmuş ne yazar?
*- Mükemmellik vicdanlarda aranır, çünkü vicdanı eksik olan mutlaka başkalarına zarar verir...
*- Hayat ne gideni geri getirir ne de kaybettiğin zamanı geri çevirir. Ya yaşaman gerekenleri zamanında yaşayacaksın, ya da yaşamadım diye ağlamayacaksın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.