• BIST 9549.89
  • Altın 3005.985
  • Dolar 34.5383
  • Euro 35.9979
  • İzmir 8 °C
  • Manisa 5 °C
  • Aydın 8 °C
  • Afyon -2 °C
  • Balıkesir 2 °C
  • Bursa 2 °C
  • Çanakkale 7 °C
  • Muğla 7 °C
  • Uşak 0 °C

İzmir Barosu: Göçlerin En Büyük Nedeni Savaşlar ve Uygulanan Zulümdür

İzmir Barosu: Göçlerin En Büyük Nedeni Savaşlar ve Uygulanan Zulümdür
Bilindiği üzere, 20 Haziran, Birleşmiş Milletler tarafından “Dünya Mülteciler Günü” olarak kabul edilmiştir.

İZMİR BAROSU: GÖÇLERİN EN BÜYÜK NEDENİ SAVAŞLAR VE UYGULANAN ZULÜMDÜR

Bilindiği üzere,  20 Haziran, Birleşmiş Milletler tarafından “Dünya Mülteciler Günü” olarak kabul edilmiştir.

İnsanların göç etmelerinin en büyük iki nedeninin, savaşlar ve uygulanan zulüm olduğu bilinmektedir. Özellikle son yıllarda, mülteci konumuna düşenlerin yarısından fazlasının Afganistan, Somali, Suriye, Irak, Sudan gibi ülkelerden gelmesi ve bu ülkelerin tamamının yoksul müslüman ülkeler olması dikkat çekmektedir. Demek ki dünyada mülteci durumuna düşenler arasında kendisine zulüm uygulanan, yoksullaştırılmış ve emperyal güçler tarafından savaş ortamına sürüklenmiş müslümanların çoğunlukta olduğu görülmektedir. Yine mültecilerin neredeyse yarısını çocukların oluşturduğu, çocuk ve kadınların mülteci yaşamda daha büyük zorluklarla karşılaştıkları bilinmektedir.
 
 AB ülkeleri başta “iltica haklarının zorlaştırılması” olmak üzere, bir çok konuda ortak hareket etme kararı alarak; “İkinci Ülke” veya “Güvenli Bölge” gibi tampon bölgeler oluşturarak Merkez Avrupa’yı mültecilere kapatan politikalar üretmektedirler. Bunun sonucu olarak da; Kuzey Afrika’ya ve ülkemize mülteci kampları kurulmaktadır. AB, Türkiye gibi “geçiş” ülkelerini, sıkı önlemler almaya zorlayarak, bunun için ucu açık, gerçekleşip gerçekleşmeyeceği meçhul vaatlerle finans desteği sunmaktadırlar. Bunun neticesinde, parçalanmış yaşamlar, aileler, sağlıksız-kötü yaşam koşulları baş göstermekte, belirsizlik ve yıllarca süren dönüş özlemi ağır ve dayanılmaz bir yük oluşturmaktadır. Binlerce mülteci maalesef Aylan bebek gibi bu uğurda yollarda yaşamını yitirmektir.
 
 Oysa ki Uluslararası hukukta, 1951 Birleşmiş Milletler Mültecilerin Hukuki Statüsüne İlişkin Cenevre Sözleşmesi ve Birleşmiş Milletler Mültecilerin Hukuki Statüsüne İlişkin 1967 Protokolü ile iltica hakkı, temel bir hak olarak kabul edilmiştir. Yine Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin yaşam hakkını düzenleyen 2. maddesi ve işkence yasağını düzenleyen 3. maddesi ile de kişilerin yaşam hakkının korunması ve insanlık dışı muameleye tabi tutulmaması düzenlenmiştir.

1951 Sözleşmesinin 33. maddesinde; "Hiçbir taraf devlet, bir mülteciyi, ırkı, dini, tabiiyeti, belli bir sosyal gruba mensubiyeti veya siyasi fikirleri dolayısıyla hayatı ya da özgürlüğü tehdit altında olacak ülkelerin sınırlarına, her ne şekilde olursa olsun geri göndermeyecek veya iade etmeyecektir." ifadesi ile geri-göndermeme ilkesi (non–refoulement) kabul edilmiştir. Zulüm riski olan yere gönderme açıkça yasaklanmıştır.

Ulusal hukuka baktığımızda da, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik, Geçici Koruma Yönetmeliği, Refakatsiz Çocuklar Yönergesi ile mülteci, sığınmacı ve geçici koruma kapsamındaki kişilerin hakları düzenlenmiştir.

Ancak bu hukuki metinlerde kabul edilen hakların, pratikte uygulanmadığı, meslektaşlarımızın Geri Gönderme Merkezlerinde tutulan kişilere erişimlerinin zaman zaman engellendiği de bilinmektedir. Hukuki yardıma erişemeyen mültecilerin, yasal haklarını kullanmaları neredeyse imkânsız olmaktadır.

Başta Suriye ve Afganistan olmak üzere, savaş ve şiddet ortamından kaçan, istemeyerek ülkelerini terk etmek zorunda bırakılan milyonlarca insanın bir hak ihlali ile karşılaştığında veya haklarına erişimde sıkıntı yaşadıklarında, adalete erişimlerinin sağlanmasında Baroların sorumluluklarının farkındayız. Bu sebeple de İzmir Barosu olarak, Göç ve İltica Komisyonumuz aracılığı ile gerek meslektaşlarımız arasında gerekse ulusal ve uluslararası birçok kuruluş ile eğitim ve paylaşım çalışmalarını yürütmekte; Adli Yardım Birimi’ne başvuran mültecilerden (mültecilik hukukundan kaynaklı) herhangi bir belge ve kayıt istemeden kendilerine avukat ataması yapmaktayız.

Amacımız, mültecilerin hukuki haklarına erişimlerine yardım etmek, meslektaşlarımız arasında bu alanda çalışacakların bilgi ve tecrübelerini arttırmaktır. Ayrıca Türkiye'de ilk defa İzmir Barosu; ülke genelinde sınırdışı kararlarına itiraz,  idari gözetim kararlarına itiraz ve diğer hukuki konularda verilmiş mahkeme kararları ile ulusal ve uluslararası mevzuatı Web Sitemizde yayınlamak suretiyle bu alanda faaliyet gösteren meslektaşlarımızın bilgi ve paylaşımına sunmaktadır. / EGE BASIN GRUBU

İzmir Barosu, 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü vesilesi ile, savaşa ve şiddete yol açan devletlere, bu savaş ortamını sonlandırmaları, temel insan hakkı olan iltica hakkına saygının geliştirilerek sürdürülmesi, pratikte karşılaşılan zorlukların ve özellikle avukatların mültecilere erişiminde karşılaşılan uygulamadaki engellerin kaldırılması, dünyada en çok mülteciye ev sahipliği yapan Türkiye Cumhuriyeti'nin cömertliğini uluslararası toplumun da paylaşması çağrısında bulunmaktadır.  /EGE BASIN GRUBU

Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0533 557 8894