Türkiye'nin birçok noktasında KOBİ'lere ulaşmak ve onlara destek olacak finansman yöntemlerini anlatmak için Finansal Kurumlar Birliği öncülüğünde, Türkiye'nin üreten kentlerinde düzenlenen; "KOBİ'lerle Güçlü ve Güvenli Yarınlara" buluşmasının son adresi İzmir oldu.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve Türk Eximbank desteği ile düzenlenen ve Tarihi Havagazı Fabrikası'nda gerçekleşen "KOBİ'lerle Güçlü ve Güvenli Yarınlara" buluşmasında uzman isimler KOBİ'lere finansmanda nefes aldıracak yöntemleri anlattı. Gazeteci Noyan Doğan'ın moderatörlüğünde yürütülen toplantıya İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Finansal Kurumlar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Cantekin, Finansal Kurumlar Başkan Vekili Çağatay Baydar, Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı Nurettin Tarakçıoğlu, Kredi Kayıt Bürosu Genel Müdürü Kasım Akdeniz, ESBAŞ Yürütme Kurulu Başkanı Dr. Faruk Güler ve sektör temsilcileri katıldı.
Programda, KOBİ'lerin finansmana erişim ve yararlanabilecekleri destek programlarından krediler, daralan ekonomilerde borçlanma araçlarından kaynak alternatiflere, sigortadan garanti hizmetlerine birçok konu masaya yatırıldı. Özellikle son dönemde çokça konuşulan reel sektörün alacak riskinin yöntemi, çek ve risk raporu gibi yeni ürün ve hizmetlerin yanı sıra karekodlu çek uygulamasını gibi reel sektörün hayatını değiştirecek konular da gündeme taşındı.
"Sanayinin yüzde 80'i KOBİ düzeyine üretim yapıyor"
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, konuşmasına İzmir hakkında bilgiler vererek başladı. İzmir'in çeşitli sektörlerle uğraştığı için eleştirildiğini belirten Başkan Kocaoğlu, "İzmir sanayinin ilk kurulduğu kenttir. İrili ufaklı sanayi yatırımları üretimleri olan bir kenttir. Sanayinin yüzde 80'i KOBİ düzeyine üretim yapıyor. 12-13 organize sanayi bölgemiz var. Ancak birçok sektörde 1. veya 2. olurken, asıl sektör olan tarımda 3. kent olamıyoruz" dedi.
Kocaoğlu, İzmir'in tarımda, lojistikte hızlı bir şekilde büyüyeceğini ancak esas patlamasını hizmet sektörü ve turizmin şekillenmesinde yakalayacağını tespit ettiklerini dile getirdi. Özellikle hizmet sektörü ve turizm alanlarının üzerine giderek çalışmalar yaptıklarını ifade eden Aziz Kocaoğlu, "Fuar kongre turizminde, tarihi ören yerlerimizle büyümek istiyoruz. Eski kentlerimizi Kadifekale, Agora, Kemeraltı buraları gün yüzüne çıkarmak için çalışıyoruz. Türkiye'de kendi gücüyle kendi dinamikleriyle kalkınabilecek, büyüyebilecek, refaha ulaşabilecek 1 numaralı kent İzmir'dir. Bütün göstergeler bunu onaylamaktadır. Dünyada ilk defa, dünyanın en büyük metropolleri dahil olmak üzere, bu kentin kalkınması Türkiye'de ürünlerin pazarlanması için sadece Büyükşehir Belediyesi öz kaynakları ile fuar kompleksi yapan tek belediyedir" ifadelerini kullandı.
"İzmir'in kimseye ihtiyacı yoktur"
Tarım alanında İzmir'in önemli katkı sağladığına dikkat çeken Başkan Kocaoğlu, Türkiye tarımı yüzde 2.1 büyürken, İzmir tarımının yüzde 5.5 büyüdüğünü söyledi. İzmir tarımının Türkiye'den 2,5 kat daha fazla büyüdüğünü vurgulayan Kocaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye nüfusunun 5.3'ü İzmir'de yaşıyor. Gayri Safi Milli Hasılanın yüzde 7'sini üretmektedir. Türkiye Cumhuriyetinin topladığı verginin yüzde 11'ini vermektedir. Yani Türkiye ortalamasından yüzde 63 daha fazla vergi vermektedir. İzmir 2015 yılında 47 milyar lira vergi vermiştir. Karşılığında 8 milyar lira, vali maaşından, polisin maaşına kadar her türlü yatırıma kadar merkezi bütçeden 8 milyar lira bütçe almıştır. İzmir en fazla vergi veren kenttir. Bu İzmir'in yaşam biçimine, İzmir sanayici ve iş adamının dürüstlüğüne ve devletine ve milletine bağlılığına tekabül eder. Bu kentin kalkınmasında kimseye ihtiyacı yoktur. Kendi kendine kalkınacak bir kenttir. Ama gelirse de başımızın üstünde yeri vardır."
Yorgancılar'dan KOBİ Bakanlığı ve Bankası önerisi
Küçük ve orta ölçekli işletmelerin önemine dikkat çeken Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar da KOBİ'ler için atılması gereken adımları paylaştı. Başkan Yorgancılar, "Türkiye'de bir KOBİ Bakanlığı kurulmalı, KOBİ kanunları olmalı, KOBİ Bankası kurulmalı. Bütün KOBİ'lere en uygun şekilde ihtiyaçlarını karşılayabileceği yasaları takip edebileceği bir sistem kurulmalı. Güney Kore'de Ar-Ge yapan KOBİ'lere daha çok destek vermiş. Oradaki gelişime baktığımızda sanayi 4.0'da Ar-Ge'nin önemi burada öne çıkıyor. Yaklaşık 30 yıl önce Güney Kore ile aynı mili gelire sahipken bugün 3 kat fark çıkıyor. Bizim katma değeri daha fazla ürünlere yönelmemiz gerek. Türkiye'deki eğitim sistemi sınıf geçmeye odaklı ezbere dayalı. Meslek liselerinin önemi burada çıkıyor. Almanya ve Avusturya'daki rakamlara bakıldığında meslek liselerinin önemi ortaya çıkıyor. Nitelikli eğitimin ardından KOBİ Bankası, KOBİ kanunları ve KOBİ Bakanlığı ile büyüme tamamlanacaktır" diye konuştu.
KOBİ'lerin nakit sıkışıklığını önlüyorlar
Finansal Kurumlar Birliği Yönetim Kurulu Başkanvekili Çağatay Baydar ise KOBİ'lere sağladıklarını katkıları anlattı. Factoring sektörü olarak ülke ekonomisine, sanayicilere ve KOBİ'lere destek olduklarını vurgulayan Baydar, "Ürünümüzü sanayicilere ve KOBİ'lere tanıtmak istiyoruz. Ürünü kullananların en başında Ege Bölgemiz geliyor. Ürünümüz sanayi şirketlerine ve KOBİ'lere ciddi bir güvenli hizmet, garanti hizmet veriyor. Ticaretin güvenli yapılmasını sağlıyor. Karşı tarafa mal yüklenirken alınan garantiyle, karşı taraf battığında ülkenin öz kaynağının batmasını engelliyor. Tahsilat garantisi vererek ve tahsilat yaparak, tahsilat hizmeti vererek bu paraların geç ödenmesini engelleyerek, KOBİ'lerin nakit sıkışıklığına girmesini engelliyoruz. Satın alım yapmalarını ödemelerini yapmalarını düzenli nakit akışıyla işlerini yapıp büyümelerini sağlıyoruz" diye konuştu.
Kredi Kayıt Bürosu Genel Müdürü Kasım Akdeniz, 1995 yılında bankaların kurduğu bir şirket olduklarını aktararak, "Bankalar yasal düzenlemelerin ardından kendi aralarında düzenlemelere başladılar. Kredi kartı ve bireysel kredi tahsis süreçlerinin otomatize edilmesiyle, Türk bankacılık sektörü teknoloji ve hacim anlamında bu seviyelere geldi. 2012 yılından sonra reel sektöre ve bireylere de hizmet vermeye başladık. Bankalar müşterilerini nasıl değerlendiriyorlarsa, reel sektör de müşterileri hakkında bilgi almaya başladılar" dedi.
"Dalgalanmadan en çok KOBİ'ler etkileniyor"
Ege İhracatçılar Birliği Başkan Yardımcısı Nurettin Tarakçıoğlu, "7 bin 500 üyesi olan 200 ülkeye 11 milyar dolar ihracata imza atan birlik adına buradayım. Bunun çoğu KOBİ'lerle yapıldı. KOBİ'leri Türkiye'de çok iyi analiz etmek gerek ve finansmana ulaşma açısından iyi planlamak lazım. KOBİ'ler ekonomideki dalgalanmalarda en çok etkilenen şirketler bu sebeple onların devamlılığı için bu ucuz finansmana ulaşmayı sağlamak gerekiyor. Bürokratik engeller KOBİ'lerin aşamayacağı boyutta, bu noktada Eximbank'ın çok çabası var. Ama çoğu KOBİ'nin Eximbank'tan içeri girerken "Acaba başıma ne geliyor" diye düşünüyor. Çok yaygın çok çeşitli hizmetler var. Bunları tek şemsiyede toplamak lazım" ifadelerini kullandı.
Döviz kurundaki dalgalanmanın ihracatçı açısından avantajlı gibi göründüğünü aktaran Tarakçıoğlu, "Bütün dünya farkında, buradaki kur artışı ile fiyat revizyonu isteniyor. Satış şansınız artıyor, belki avantaj ama kar düşüyor, maliyet artıyor. İstikrar çok önemli. Demokrasi ve hukukun yurt dışındaki ortaklarımıza Türkiye'de hatasız, eksiksiz işlediğini anlatmamız gerekiyor. Ar-Ge ve inovasyon önemli, bunların desteklenmesi KOBİ'ler için hayatidir" diye konuştu.
Eximbank'tan 33 milyar dolar destek
Eximbank Genel Müdür Yardımcısı Necati Büyükaras, Eximbank olarak 2016 yılında 22 milyar dolar nakit, 11 milyar sigorta olmak üzere 33 milyar dolar destek verdiklerini belirterek, "Bu rakam Türkiye ihracatının yüzde 23'üne tekabül ediyor. 2017 yılında 25 miyar nakit, 14.5 milyar dolar sigorta olmak üzere 39.5 miyar dolar destek vermeyi planlıyoruz. Bu da Türkiye ihracatının yüzde 26'sına tekabül ediyor. İzmir, 2016 yılında 8 milyar doları aşan ihracat performansı ile Türkiye'nin en çok ihracat yapan 3. ili" dedi.