23 Kasım 2024
  • İzmir19°C
  • Manisa19°C
  • Aydın17°C
  • Afyon11°C
  • Balıkesir20°C
  • Bursa19°C
  • Çanakkale20°C
  • Muğla15°C

AŞKIN PLATONİK HALİ: SEZAİ KARAKOÇ

Ellerin ellerin ve parmakların” dizelerinin şairi, Türk Edebiyatı’nın yaşayan en büyük çınarlarından birisi olan Sezai Karakoç üniversite gençliği tarafından okunmaya devam ediyor.

Aşkın Platonik Hali: Sezai Karakoç

11 Ağustos 2016 Perşembe 19:43

AŞKIN PLATONİK HALİ: SEZAİ KARAKOÇ

Ellerin ellerin ve parmakların” dizelerinin şairi, Türk Edebiyatı’nın yaşayan en büyük çınarlarından birisi olan  Sezai Karakoç üniversite gençliği tarafından okunmaya devam ediyor. Şiirleri ve özellikle de şiirlerinin efsanevi hikâyeleri ile milyonlarca şiir seveni kendine hayran bırakan Karakoç’un şiirlerinde   herkes kendinden, kendi hayatından, kendi aşkından bir parçacık da olsa özel bir kesit  buluyor.

Şairin efsaneleşen hikâyesi ile bilinen “Mona Roza” şiiri de bunun en güzel örneği oldu.  1950’li yılların başında yaşadığı platonik bir aşkın şiiri olan Mona Roza Türk Edebiyatı’nın başyapıtlarından birisi olarak kabul ediliyor. Şiirin içindeki ahenk, duygu, hüzün, aşk hatta duyabilene nağmesi, karşılıksız bile sevebilmenin kağıda dökülmüş hali Mona Roza.

Hikâyeye göre Sezai Karakoç 1950’li yıllarda okulun en popüler ve en şımarık kızlarından Muazzez Akkaya’ya aşık oldu. Sezai içine kapanık, çekingen ve özgüveni olmayan bir delikanlıydı o zamanlarda. Öyle ki Muazzez ile aşk yaşamak bir yana arkadaş olmaya bile cesaret edemezdi. Aşkına karşılık alamayacağını düşünen Karakoç, içini en iyi şiirlere dökebileceğinin farkındaydı ve öyle de yaptı.

Her şeye rağmen bir gün cesaretini toplayıp, duygularını Muazzez’e anlattı fakat düşündüğü gibi aşkına karşılık bulamadı. Bu duruma içerleyen Karakoç bu kez daha büyük bir aşkla sarıldı kaleme kâğıda. Daha sonra  okuldan mezun olmaya sıra geldiğinde Sezai’nin şiir aşkını bilen arkadaşları törende şiir okuması için ona ısrar ettiler. Arkadaşlarını kıramayıp sahneye çıkan Karakoç, Muazzez’in gözlerine bakarak Mona Roza şiirini okumaya başladı. Şiirin bitmesiyle beraber salonda bir alkış tufanı koptu. Efsaneye göre Muazzez Akkaya, Sezai Karakoç sahneden indikten sonra teklifini kabul ettiğini söyler ancak bu kez reddeden taraf Karakoç olur. Şair bu aşkın üstüne bir evlilik yapmadı ve yaşadığı büyük aşkı Türk Edebiyatı’nın en güzel aşk şiirlerinden birinin kaleme alınmasını sağladı.

Karakoç, halen Yüce Diriliş Partisi'nin genel başkanlık görevini yürütüyor. 2007 yılının Nisan ayından beri her cumartesi akşamı, Yüce Diriliş Partisi İstanbul İl Başkanlığı'nda değerlendirme konuşmaları yapıyor. Bu konuşmalar partinin internet sitesinden canlı olarak yayınlanıyor. Karakoç, 2011 yılında Cumhurbaşkanlığı Edebiyat Ödülü'ne layık görüldü fakat kendisine verilen plaket ve para ödülünü reddederek bu ödülü almaya gitmedi.  / EGE BASIN GRUBU / Fatma Vurgun- Selin Büşra Temiz