BİR İMZANIN ÖNEMİ!
Yaşar Eyice
20 Aralık 2016 Salı 19:40
BİR İMZANIN ÖNEMİ!
Yaşar EYİCE / Yeni Vizyon Gazetesi
Bu güne kadar hep, ‘annenizin, babanızın kıymetini bilin!’ diye yazıyorduk.
Tüm dualar onlara idi...
Onlarla sofraya oturmaktan tutun da, ellerini öpmenin, hayır dualarını almanın faziletinden söz ediyorduk.
Ama bugün Belkıs Erdoğan’ın paylaşımı beni düşünceye sevk etti.
Dediği şuydu;
‘Evlatlarınız sağ salim yanınızdaysa kıymetini çok iyi bilin.
Siz bilir misiniz?
Evlat acısı yaşayan anneler ve babalar yitirdikleri evladını 1 gün olsun rüyalarında görebilmek için Allah’a yalvarıyorlar.
Mevlam hiç kimseye evlat acısı yaşatmasın!’
*- Zaman unutturamaz
Şimdi de, Emre ile Yunus Bayındır kardeşlerin yürekleri yanarken ‘Babam’ diyerek yazdıklarını okuyalım:
‘Ne seni unutacak kadar zaman geçecek, ne geçecek zaman seni unutmaya yetecek.
Yanımızda olmasan da, seni unuturuz sanma!
Zaman alışmayı öğretti ama unutmayı asla Babammm!
Kabrin Cennet Bahçesi olsun Babammmm...’
Amin!
*- Gözyaşlarımı tutamadım...
Önümde bir küçük kızın fotoğrafı var...
Elleri arasında bir kağıt tutuyor üç- dört yaşlarında yavrucak!
Okuyalım:
‘Başta babam olmak üzere, Allah bütün asker ağbilerimi korusun, Amin!’
Bu sırada gözüm televizyona takıldı;
Şehitlerimizin ebediyete intikallerini gösteriyordu....
Bir kadıncağız bayrağımızla örtülmüş tabuta sarılmış feryat ederken, ‘Ben seni ne çok zorluklarda büyüttüm!’ diyordu...
Beni çok etkiledi, o anda, gözyaşlarımı tutamadım...
Bardağın son damlası dedikleri bu olsa gerek!
*- Acı keder gösterme!
Bir de anne duasını sizinle paylaşayım:
‘Allah’ım yavrularım için her zaman elimden gelen her şeyin en iyisini yaptım.
Gerisini sana bıraktım.
Bana ve tüm annelere acı keder gösterme!
Evlatlarımız kötülerin şerrinden ve teröristlerden koru!
*- iyi bir haber...
Belki hatırlayan olur!
Bir süre önce, Gevher Kara’nın ‘Ayrılık Olmasın’ diyerek başlattığı imza kampanyasından söz etmiştim.
‘Birlik olursak başaramayacağımız konu kalmaz!’ demiştim...
Bu kampanyadan nihayet müjdeli haber geldi.
Gevher Hanım'ın imzacılarına gönderdiği güncellemede bakın ne diyor?
‘Ayrılık Olmasın’ kampanyasına destek veren ve imza atan tüm gönlü güzel insanlar, sesimizi duyurmamıza vesile oldunuz.
Başlattığım imza kampanyasının nihayet başarıya ulaştığı müjdesini sizinle paylaşmaktan mutluluk duyuyorum.
Buradan ayrıca imza kampanyamızın muhatabı olan ve ilk baştan beri kampanyayı takip eden ve çözümler üzerinde çalışan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’ya da teşekkür ediyorum.
*- Sorun çözüldü
Bakanlık talep ettiğimizden de iyi bir projeyle engelli çocuğu olan ailelerin sorununu çözdü.
Artık hizmet almak isteyen engelli birey, yakını ile birlikte kendi evinde devlet hizmetini alabilecek.
Umut Evleri Projesi ile birilerinin yüzünde bir gülümseme oluşturduysak ne mutlu bize.
Tekrar kampanya destekçilerine, tüm engelli aileleri adına gönül dolusu sevgilerimi sunuyorum. Bu kampanya başarısıyla biliyorum ki yüzlerce ailenin hayatı pozitif anlamda değişecek.
Lütfen bir parçası olduğunuz bu güzel haberi paylaşın! Daha çok iyilik için daha çok ilham verelim.’
*- Birlikte yaşayalım!
305 bin 284 imzacı arasında ben de vardım!
Daha çok kampanyanın başarıya ulaşması için henüz katılmadıysanız lütfen siz de destekçi programlarına katılın.
Mutlu günleri birlikte yaşayalım...
Gevher Kara; ‘Zaten ölüm bir ayrılık oğlumu benden ayırmasınlar’ diyerek hepimizden yardım ve destek istemişti...
Sabancı Spastik Çocuklar Vakfı Kurucu Üyesi Gevher Kara huzurevlerinde Otizmli oğlu Taylan ile kalabilmek için başlattığı imza kampanyasını bu cümle ile başlatmıştı.
*- Çocuğumdan ayırmayın!
Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı Kurucu Üyesi Gevher Kara, 43 yaşındaki Otizmli oğlu Taylan ile birbirlerine bakamayacak duruma geldiklerinde aynı huzurevinde kalmayı istiyordu.
Ancak yasalar buna müsaade etmiyor.
Bu nedenle Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bir çağrı mektubu kaleme alan Gevher Kara, imza kampanyası başlattı.
Mektup kısa zamanda, Sosyal Medya sayesinde geniş kitlelere ulaştı.
*- Hem anne hem öğretmen!
Taylan doğduktan 6 ay sonra onda bir farklılık olduğunu anlayan anne Gevher Kara yaşadıklarını şöyle anlatıyor:
‘Taylan ile doğduğundan beri hiç ayrılmadık, onun öğretmeni de annesi de ben oldum.
Oğlum Taylan 43 yaşında.
Doğduktan 6 ay sonra bir şey fark ettim hissettim ‘deddedee- mamama’ diye tekrarları vardı.
1 yaşına geldiğinde kör sağır dilsiz bir çocuk haline geldi, kendi içine kapandı.
Taylana okumayı yazmayı ben öğrettim.
Otistikler ipek böceği gibi kozalarına çekilirler.
Bu kampanyaya katılan duyarlı insanların beni anlayacaklarını, destekleyeceklerine inanıyordum.
*- Tek hayat!
İki kişi gibi görünüyoruz ama tek hayat yaşadık.
Ona öğrettiğim ilk kelime ‘su’ idi, sık sık tekrarladım elimden tutup beni musluğa götürdü.
En sonunda bir gün bana ‘Sss’ dedi.’
Anne Gevher Kara’nın uzun yıllar verdiği emekleri karşılığını buldu, Bugün 43 yaşında olan Taylan, konuşuyor, kendi ihtiyaçlarını giderebiliyor, evde her işi yapabiliyor.
Annesi Gevher Kara o günleri bakın nasıl anlatıyor:
‘Milli eğitimin okulları bizleri kabul etmiyordu, onu alıp okulların tenesüf saatlerinde okul bahçesine götürmekti.
Onlar tenefüse çıktığında onlarla mutlu olduk.
Böyle bir okul maceramız oldu.
Ona okuma yazmayı öğrettim.
Evde her işi yapıyor.
Toz almayı, çay yapmayı sofra düzeni kurmayı konuşmayı öğrendi.’
Kampanya filminde konuşan Taylan ise şunları söylüyor:
‘Dikiş nakış cam nakış boyası yapıyoruz, annemle çay kahve içiyoruz!’
*- Huzurevi yoktu...
‘Taylanla benim aynı huzurevinde kalabileceği bir huzurevi yok!’ diyen anne Gevher Kara şunları söylüyorduB
‘Yaşlanıyoruz ve birbirimize bakamaz hale geleceğiz.
Onları devlet bizden ayırıp farklı yerde muhafaza etmekte biz de huzurevlerine alınmaktayız.
Doğduğu günden bu yana gözümün önünden ayıramadığım, ömrümü seve seve adadığım evladımla, elden ayaktan düşüp ona bakamayacak yaşa gelince de birlikte bir huzur evine yerleşme hayali kurardım.
*- Duygu yüklü satırlar...
Ben evladıma ihtiyaç duyduğu sevgiyi verirken ikimizin bakımına birinin yardım edeceği düşüncesiyle içim huzurla dolardı.
Ancak çok yakın bir tarihte öğrendim ki yasalarımız buna müsaade etmiyor!
Ben normal bir huzur evine yerleştirilirken; canımdan çok sevdiğim, hayatı boyunca koruduğum ve kolladığım evladım, benden çok uzakta hiç bilmediği, anlayamayacağı bir ortama konacakmış.
Gevher Kara, herkesi kampanyasına destek olmaya çağırıyor, şöyle diyordu:
‘Kalan ömrümüzde bize verilen bir lokma ekmeğe gözyaşımızı katık ettirmeyin.
Analara, babalara, sesimi duyan sizlere sesleniyorum.
Ancak sizin desteğinizle sessiz çığlığımı gerekli makamlara duyurabilirim.
Biliyorum bu ülkede benim gibi birçok aile var.
Devletin evlatlarımızla birlikte kalabileceğimiz ‘huzur evlerini’ hayata geçirmesi için sizlerden bir imza, sadece bir imza istiyorum.
Bu ayrılığı bize yaşatmasınlar, zaten ölüm bir ayrılıktır ama ölmeden önce bizi öldürmesinler.’
*- Bir imza çok şeyi değiştirir...
Gevher Kaya’nın başlattığı kampanya binlerce kişiden destek buldu.
Ve dayanışma sonucu daha önce belirttiğim gibi Bakan sesini duydu ve sorunu şimdilik çözdü...
Bir imza bir destek nasıl çığ gibi büyüyor ve sonucu ulaşılıyor. Birlikte görmüş, yaşamış olduk...
***-
KURDELA
Ustalar İzmir’de buluşuyor
İzmirli sanatseverler, 2016 yılına Kültürpark İsmet İnönü Sanat Merkezi’nde gerçekleşecek 4 konserle veda edecek. Sabahat Akkiraz ve Ahmet Özhan’ın konuk solist olarak sahne alacağı konser dizisinde, Kent Orkestrası ile Çocuk Korosu da var.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, 2016 yılını Aralık ayında gerçekleşecek 4 konserle uğurlayacak. Yıl boyunca birbirinden güzel konserlerle İzmirlilere müzik ziyafetleri veren Büyükşehir Belediyesi, Türk Halk Müziği, Türk Sanat Müziği, Kent Orkestrası ve Çocuk Korosu’nun vereceği konserlerle sanatseverlere unutulmaz saatler yaşatacak. Konser dizisinde, Sabahat Akkiraz ve Ahmet Özhan gibi usta isimler müzik tutkunlarıyla buluşacak.
*- Atatürk’ü anlamak ve anlatmak!
İzmir Rotaract Kulübü, 2016 Meslek Hizmet Ödülü’nü Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar’a verdi.
Ödül töreninde konuşan EBSO Yönetim Kurulu başkanı Ender Yorgancılar, gençlere ‘fark yaratın’ çağrısında bulundu.
Gençlerin 2017 faaliyetleri arasında yer alan ‘Atatürk’ü anlamak’ başlıklı projeye vurgu yapan Yorgancılar, ‘Türkiye’nin en fazla ihtiyacı olduğu konu başlığı bu. Atatürk’ü anlamak ve anlatmak. Onun düşünceleri Türkiye’ye değil, dünyada birçok ülkeye model oldu. Onu iyi anlamak ve anlatmak gerekiyor. Sizin en büyük yol göstericisiniz Atatürk’ün düşünce ve inkılaplarıdır. Atatürk’ün çok güzel bir sözü var. Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır. Umutsuz olmayacağız. Geleceğin teminatı siz gençlersiniz.’ dedi.
*-***-
ANLAYANA
*- Öyle dostluklar kurun ki, samimiyeti buharı üstünde tüten çay kadar sıcak, sohbeti şekeri kadar tatlı olsun.
*- Çıkarı için susanlara ufak bir hatırlatma; Sizin kameranız daha güzel olabilir ama söyleyeyim; aynı gemideyiz! Bizlerin gidecek bir başka ülkesi yok! Bizim kucakladığımız gibi hiç kimse bizi kucaklamaz, ‘Hoş geldiniz!’ diyerek kapılarını açmaz.
*- Bir anne evladını 9 ay karnında, 3,5 sene kucağında ve ömür boyu kalbinde taşır. Anneler üzülmesin artık.
*- Sen beni gülünce mutlu mu sandın? Yalandan yüzüme gülen dünya!
*- Hayatta parayla alınamayacak en değerli şey, senin derdini kendi derdi gibi gören ‘dost’ tur.
*- Bir psikiyatris der ki; Bize hiçbir zaman gerçek hastalar gelmez. Gerçek hastaların hasta ettikleri gelir.
*- En tehlikeli insanlar, yapılan iyiliği unutup nankörlük yapan insanlardır.
*- Kimsenin iyiliğine ihtiyacım yok. Zarar vermesinler yeter!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.