ÇOCUKLUK HAYALIM, 'DEVECİ!' OLMAKTI...

ÇOCUKLUK HAYALIM, 'DEVECİ!' OLMAKTI...

Yaşar Eyice / Yeni Vizyon Gazetesi

Yazının sonunda;  Deveci olamadım ama...

Daha çok göreceğiz

Bir hafta bile tam anlamıyla geçmeden iki önemli ismi İzmir’de ağırladık.
Biri İzmir Milletvekili Başbakan Binali Yıldırım, diğeri yine İzmir Milletvekili CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu...
Başbakan Binali Yıldırım, Dokuz Eylül Üniversitesinin (DEÜ) akademik yılı açılış törenine katıldı.
Yıldırım eğitimin önemine değindi ve ‘Eğitim  geleceğe yatırımdır. Tanka, topa, tüfeğe yatırımdan çok daha öncelikli, çok daha önemli.  Çünkü inşaat yaparsınız, bina yaparsınız, fabrika yaparsınız, bunların bir ömrü var. 50 sene bilemediniz 100 sene. Ama eğitime yapılacak yatırım nesilden nesile devam edecek. Eğitim olmadıkça hiçbir şey olmaz. Kavgalar, gürültüler, terör, huzursuzlukların kaynağında eğitim yetersizliği var. İnsanların zehirli fikirlerle maalesef yönlendirilmesi var. 15 Temmuz'da yaşadığımız FETÖ küresel terör tehdidi, alçak darbe girişiminin arkasında da bu var’ dedi.

*- Köprü önümüzdeki yıl

Yıldırım daha sonra Konak’taki Başbakanlık Ofisi’ne geçti, İzmir’e yapılacak projeler hakkında bilgi verirken, ‘Körfez Geçiş’in yapımına 2017’de başlanacağını açıkladı.
Kentteki futbol takımlarının temsilcileriyle bir toplantı yaparken, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun geride kalan hafta Bornova Stadı'nın açılış töreninde sarf ettiği sözlere yanıt verdi.
CHP Lideri’nin statlar konusunda, ‘Siz İzmir’i bırakın. Büyükşehir Belediyesi statları yapacak’ açıklamasına,  ‘Siz bırakın da bu davaları statların önündeki engelleri aşalım’ dedi.
Başbakan daha sonra Ödemiş’te tarım mitingine katıldı, tarım ve hayvancılıktaki teşvikleri açıkladı.

*- Olabilirdi, olmadı!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise geçen hafta onlarca belediye çalışmasını hizmete açtı, temeller attı.
Bunlardan en önemlisi Bergama’daki Kültür Merkezi ile Bornova Doğanlar Stadı idi.
Bornova’daki resmi açılışta bir öneride bulundu:
Stada, Bornova Belediye Meclisi ile genç ve dinamik başkan Olgun Atila’nın ‘Aziz Kocaoğlu’ adını vermesinin yakışacağını dile getirdi.
Ve bu öneri kaç gündür gündemi koruyordu.
Yanıt sabah saatlerinde muhatap Kocaoğlu’ndan geldi.
Aziz Kocaoğlu şu açıklamayı yaptı:
‘Teşekkür ederim.. Onur duydum.. Ama doğru bulmuyorum.’
Kocaoğlu, ‘Ancak hangi tür bir yatırım olursa olsun, görev başındaki bir başkanın ya da bir kamu yöneticisinin isminin kamu bütçesiyle yapılmış yatırımlara verilmesini doğru bulmuyorum. Dolayısıyla, iyi niyetle alındığından en ufak bir kuşku duymadığım bu kararı üzülerek kabul edemeyeceğimi belirtmeliyim. En doğrusu, bu takdiri gelecek kuşaklara bırakmak olacaktır’ dedi.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, 2014 yılı Ağustos ayında, Güzelbahçe Belediye Meclisi’nin ‘ilçedeki vatandaşların talebiyle’ yapımı tamamlanmak üzere olan kültür merkezine ‘Aziz Kocaoğlu’ isminin verilmesi yönündeki kararını da kabul etmemişti.

*- Seçim var mı?

Kulislerde söylendiğine göre önümüzdeki yıl yerel seçimler olacak.
Hatta gerek AKP, gerekse CHP ve MHP de bu konuda çalışmalar yapıyor.
AKP’nin amacı yerel yönetimlerdeki FETOCU olarak bilinenleri temizlemek.
CHP ile MHP ise belediyelerde sayılarını arttırmak amacındalar.

****
DİP BİLGİ

Cumhuriyet Kupası’nda geri sayım başladı

Cumhuriyet Bayramı coşkusu, 29 Ekim’de Türkiye’nin ilk at yarışlarına ev sahipliği yapan İzmir’de düzenlenecek olan Cumhuriyet Kupası yarışması ile bir başka yaşanacak.
Ülke genelinden yaklaşık 3 bin kişinin katılacağı organizasyonun hazırlığında son dönemece girildi.   
Binicilik Federasyonu’nun büyük kupa yarışlarından olan Cumhuriyet Kupası Engel Atlama yarışmalarına her yıl olduğu gibi bu yıl da İzmir Atlı Spor Kulübü ev sahipliği yapıyor.

*- Yönetim değişti

İzmir Atlı Spor Kulübü’nün 2016 Mayıs ayında değişen Yönetim Kurulu üyeleri, sinerji dolu ekip ruhu ile çalışmalarını başarıyla sürdürüyor.
Bu kapsamda 27-30 Ekim tarihleri arasında yapılacak olan engel atlama yarışmaları için İzmir’in köklü kurum ve kuruluşlarının desteğini alan Atlıspor Kulubü’nde yenileme çalışmaları da tüm hızıyla devam ediyor.
Her yıl geleneksel olarak düzenlenerek Cumhuriyet Bayramı coşkusunu kupa ile taçlandıran organizasyon, İzmir’in tanıtımına da büyük katkı sağlıyor.

*- Devecilik Kültürü Bilimin Işığında,

Devecilik Kültürü İlk Defa Ulusararası alana taşınıyor
Selçuk Efes’te Deve Güreşleri Sempozyumuna sayılı günler kaldı
Kendi alanında bir ilk olan sempozyum 17 – 19 Kasım’da
Bu yıl ilk defa düzenlenecek olan Selçuk Efes Deve Güreşleri ve Devecilik Sempozyumu için hazırlıklar son aşamaya geldi.  
Devecilik kültürü ve deve güreşleri geleneğine bilimsel bir kimlik kazandırmak amacıyla düzenlenecek festivalle, deve güreşlerinin Kırkpınar’ı olarak kabul edilen Uluslararası Selçuk Efes Deve Güreşleri Festivali’nin UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne girmesi de amaçlanıyor.

*- 70 akademisyen sunum yapacak

17- 19 Kasım 2016 tarihleri arasında Selçuk’ta düzenlenecek olan sempozyumda sunum yapacak akademisyen sayısı ise 70.
Bu akademisyenlerden 2’si Azerbaycan, 2’si Birleşik Arap Emirlikleri, 1’i Fransa, 1’i Cezayir, 1’i Hollanda, 1’i İran olmak üzere 8 akademisyen de yurtdışından katılacak.    
1. Uluslararası Selçuk - Efes Devecilik Kültürü ve Deve Güreşleri Sempozyumu’nda yapılacak sunumlar fen bilimleri ve sosyal bilimler olmak üzere iki ayrı kategoride yapılacak.

*- Dünyanın takip ettiği festival

Temel amacı devecilik kültürü ve deve güreşleriyle ilgili olarak yapılan çalışmalara bilimsel bir nitelik kazandırmak olan sempozyumun Selçuk’ta düzenlenmesi ise Selçuk Efes Deve Güreşleri Festivali’nin diğer deve güreşi festivalleri içerisinde ayrı bir öneme sahip olmasından kaynaklanıyor.
Hem etnik kimlik, hem de dini kimlik açısından tarih boyunca önemini kaybetmeyen devecilik kültürünün gelecek nesillere aktarılması da sempozyumun amaçları arasında yer alıyor.  
Her yıl Ocak ayının 3. Pazarı günü İzmir ili Selçuk ilçesinde düzenlenen, deve güreşlerinin Kırkpınar’ı olarak nitelendirilen festival, çevre il ve ilçelerden çok sayıda seyircinin katılımıyla gerçekleşiyor.

*- Dünyanın dört yanından...

Selçuk Efes Deve Güreşleri Festivali ulusal basının yanı sıra Uzakdoğu ve Avrupa basını tarafından da takip ediliyor. Genel olarak erkek seyircilerin yoğun ilgi gösterdiği festivalde son yıllarda kadın seyirci sayısının da giderek arttığı gözlemlendi.
Devecilik kültürü de dünyanın ilgi odağı olacak
Selçuk Efes Deve Güreşleri Festivali katılımcı sayısının fazlalığı ve organizasyonun büyüklüğü nedeniyle daha önce Guinness Rekorlar Kitabı’na da girmişti. Dünya Festivaller Kitapçığı’nda da yer alan Selçuk Efes Deve Güreşleri Festivali bu yıl ilki düzenlenecek olan sempozyumla bilimsel bir zemine oturmuş olacak.

*- Unutulmaya yüz tuttu

Festivalin yanı sıra bugün artık unutulmaya yüz tutan devecilik kültürünün gelecek kuşaklara aktarılması ve bu aktarımın bilimsel temellerle yapılmasını amaçlayan sempozyum; Selçuk Efes Deve Güreşleri Festivali’nin UNESCO Somut Olmayan Dünya Mirası Listesi’ne dahil olması yolunda da önemli bir adım atılmasını sağlayacak. Ayrıca sempozyum sürecinde hava şartlarının müsait olması durumunda Pamucak Arena’da Daylak Güreşi de yapılacak.

*- Hayvan hakları ihlali yok

17 – 19 Kasım tarihleri arasında düzenlenecek olan Selçuk Efes Deve Güreşleri ve Devecilik Sempozyumu’na daha önce bilim insanlarını davet eden Selçuk Belediye Başkanı Dr. Dahi Zeynel Bakıcı; ‘Bu yıl birincisi düzenlenecek olan sempozyuma devecilik kültürü ve deve güreşleriyle ilgilenen fen ve sosyal bilim insanlarını davet etmiştik.
Bu davetimize yurt içinden ve yurt dışından 70 akademisyenden gelen katılım talebi bizleri çok mutlu etti.
Selçuk Efes Deve Güreşleri Festivali bilindiği üzere deve güreşleri festivalleri içerisinde apayrı bir yere sahip.
Kuşkusuz festival bu özelliğini develere ve devecilik kültürüne Selçuk’ta verilen önemden alıyor.
Sadece ilçemizde değil; ülkemizde yapılan deve güreşleri festivallerinin de dünyada eşi benzeri olmayan organizasyonlar olduğunu ifade edebiliriz.
1983 yılından beri Selçuk’ta yapılan bu festivallerin bir özelliği de güreşlerde kesinlikle hiçbir hayvan hakkı ihlaline müsaade edilmemesi ve herhangi bir şekilde bahis oynanmamasıdır.
Bu festivalle amaçlanan bir anlamda özümüzde bulunan devecilik kültürünün yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılmasıdır’ dedi.
Sempozyum sonunda sunumu yapılan bildiriler kitap olarak bastırılacak.

*- İtiraf ediyorum...

Bu arada ben, İzmir Bornovalı Yaşar Eyice olarak bir itirafta bulunayım.
Her çocuğa küçükken ‘Büyüyünce ne olacaksın?’ diye sorulur.
Bana da, Bornova Kars İlköğretim Okulu’na gidinceye kadar, ‘Ne olacaksın?’ diye sorduklarında, yanıtım şöyle idi:
‘Büyüyünce Deveci olacağım!’
Herhalde Ergene Mahallesi’nde, ‘Kalkan’isimli sokağımızdan geçen deve konvoyları ve de o zamanlar, şimdi Ege Üniversitesi Kampüsü olan alanda, binlerce kişinin katıldığı ‘Deve Güreşleri’ yapılırdı.
Bunların etkisi altında kalmış olmalıyım.
Tülüler sokak aralarında süslenerek gezdirilirken arkasından koşardık.
Bu develer kışın taşımacılıkta kullanıldığı gibi isteyenlere dağlık bölgelerdeki zeytinlik alanlarından çalı çırpı taşırdı.
Deveci olamadım, olmadım ala şimdi arada develeri, ya da ‘deve gibi’ denilenleri yazıyorum...