FOTOĞRAFI PAYLAŞTI, TÜRKİYE'Yİ AYAĞA KALDIRDI

FOTOĞRAFI PAYLAŞTI, TÜRKİYE'Yİ AYAĞA KALDIRDI

Yaşar Eyice / Yeni Vizyon Gazetesi

Bir imzanız çok şeyi değiştirir

Acemi hırsız derdini jandarmaya anlatırmış...
Yani yargıca değil de, kendini yakalayan kolluk kuvvetine...
Zaten çoğu zaman usulünü bilmediğimiz, ya da yanıltıldığımız için haklı olduğumuz davada haksız duruma düşebiliyoruz.
Son zamanlarda toplumda yeni bir anlayış türedi.
Özellikle sivil toplum kuruluşları tarafından İmza kampanyası başlatılıyor.
Böylece sadece ilgililerin değil toplumun da dikkati çekilebiliyor.
Önceki gün Ankara’da Anıtkabir’deki ‘çocuk oyun sahası’ rezaletinden söz etmiştim. Genel Kurmay’ da bir açıklama yaparak, ilgili birimdekilerin oy birliği ile söküm kararı aldığını duyurdu.
Ama ondan önce İzmir Barosu’nun bir açıklaması vardı.
Açıklamada ‘İzmir Barosu, o park kaldırılana kadar mücadele edecektir!’ denildi.

*- Saygısızlık bitiyor

Ulu Önder Atatürk'ün ebedi istirahatgahının bulunduğu yerleşkeye çocuk parkı yapıldığının duyulmasının ardından bir açıklama yapan İzmir Barosu Başkanı Av. Aydın Özcan, ‘Bu saygısızlığa derhal bir son verilmelidir. İzmir Barosu olarak, Atatürk ve Cumhuriyet Devrimleri Komisyonumuzla birlikte o park kaldırılana kadar mücadele edeceğiz’ dedi.

*- Bu ülkenin çimentosu

Av. Aydın Özcan’ın yaptığı açıklamanın tamamı şöyle:
Bu saygısızlığa derhal son verilmelidir!
Ülkenin ve milletimizin özgürlüğünü, bağımsızlığını, emperyalistlere ve yedi düvele karşı savaşarak kazanmış Mustafa Kemal Atatürk'e yapılan saygısızlığı asla kabul edemeyiz.
Bundan daha birkaç ay önce, 15 Temmuz kalkışmasıyla, emperyalizmin yüz yıl önceki hedeflerinden vazgeçmediğini ve yerli işbirlikçileriyle Sevr'i tekrar hortlatmak istedikleri çok açık şekilde gözler önüne serilmişken;  Atatürk ilke ve devrimlerinin ve cumhuriyet kazanımlarının bu ülkenin çimentosu olduğu, geleceğin Mustafa Kemal Atatürk'ün milletimize hedef olarak koyduğu çağdaş medeniyet, ilim ve bilim olduğu bir kez daha ortaya çıkmışken Atamız Mustafa Kemal Atatürk'ü itibarsızlaştırma çabalarının çok yanlış olduğunu belirtmek istiyorum.
Bu yanlışa derhal son verilmelidir.
Bunun için İzmir Barosu olarak, Atatürk ve Cumhuriyet Devrimleri Komisyonu olarak konunun takipçisi olacağımızı kamuoyuna saygı ile duyuruyorum.’

*- Karşıyaka’dan Ata’ya çiçek götürecekler

Karşıyaka Belediyesi tarafından Zübeyde Hanım Anıt Mezarı’na ekilen 500 adet kasımpatı, Ata’nın 78. ölüm yıldönümünde Karşıyakalılarca Anıtkabir’e sunulacak.
Başkan Akpınar ‘İlk defa bir anne, ölüm yıldönümünde, oğluna, kendi mezarındaki çiçekleri gönderecek’ dedi.
10 Kasım’da Ata’ya armağan edilecek 500 adet kasımpatı çiçeğinin tohumu, duygu dolu bir törenle Zübeyde Hanım Anıt Mezarı’na ekildi.
Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, ‘Karşıyaka’nın değerlerinin bir simgesi olarak yetişecek ve biz onları ‘Karşıyaka Duruşu ve Kararlılığı’yla, Mustafa Kemal Atatürk’ümüze armağan edeceğiz. Ata’mıza, en kıymetlisinden, annesinden demet demet çiçekler götüreceğiz. Bu girişimin ne kadar anlamlı olduğunu, tarih kitapları mutlaka yazacak. Çünkü başlattığımız bu güzelliğin, dünyada bir örneği daha yok’ dedi.

*- Teşekkürü de unutmamışlar...

Nedense İzmir Barosu ile halkının duyarlılığını bazı kişilerden örneğin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı İ. Melih Gökçek’ten görmedik, duymadık.
Sadece Genel Kurmay’ın açıklamasında, beş ay önce bir kargo şirketi tarafından kurulan kaydıraklar, salıncaklar için, bazı kişilerin ‘teşekkür’ ettiklerini öğrendik.
Zaten, yetkiler de olay yerine ‘teşekkür’ plaketi koymuşlar.
Sanıyorum bu ‘teşekkür’ yazısını, tabelasını da kargo şirketi, sözde reklamı için yaptırıp koymuştur.
Biliyorsunuz aynı sistemi birçok firma ve de belediyeler de uyguluyor...
Örneğin ‘Sokağımızın kaldırımını yaptığı için belediye başkanımız Ahmet Efendi’ye teşekkür ederiz!’ gibi...
Adam, yani belediye başkanı görevini, yani işini yapıyor ama seçmene kendini tanıtmaya çalışıyor.
Olacak iş mi, oluyor?
Bazen de bu ‘teşekkür’ yazılarının altında, ‘Mahalle sakinleri’ ya da ‘Muhtarlık’ imzalarını görürüz...
Ama soruşturun bakın yaptıran, astıran firma ya da belediye başkanıdır.
Onlar da böylece mutlu oluyorlar, ‘oylar cebimizde!’ diye düşünüyorlar.
Keyif alıyorlar...

*- Duyarlı bir vatandaş...

Ama Anıtkabir’de olduğu gibi bazen evdeki hesap çarşıya uymuyor.
Bir vatandaşın çekip sosyal medyada paylaştığı fotoğraf, milyonların ilgisini ve tepkisini çekebiliyor.
Geçenlerde, daha doğrusu birkaç kaç ay önce açılışı yapılan sahil düzenlemesi sırasında, Belediye Başkanı ‘Burayı sizin için yaptım, tepe tepe kullanın!’ dedi.
İşte bu sırada kalabalıktan biri seslendi:
‘Başkanım cebinden kaç lira harcadın?’ diye...
Duymazdan geldi başkan vatandaşın sorusunu...
Üstelik alan tapu sahibi vatandaşların bağışı ile oluşturulmuştu...

*- Bir anda binlere ulaşılıyor

Yazıma ‘İmza Kampanyası’ndan söz ederek başladım.
Nedense ben de bazı haklı isteklerde imzamı atmaktan çekinmem...
Aşağıda örneğini vereceğim olayda olduğu gibi...
Semiha Özler Hanımefendi, ‘Desteğiniz için sonsuz teşekkürler’ dedikten sonra, ‘Alerji tedavisinde dilaltı damla ve hap tedavisi SGK ödeme kapsamına alınsın’ demiş...
Semiha Özler’in mektubu ve isteği şöyle:
‘Sevgili Yaşar Bey, 10 yaşındaki oğlum Efe, alerji hastası ve yaşamını sağlıklı bir şekilde sürdürebilmesi için hap ve damla tedavisi görmesi gerekiyor.
Ne yazık ki devletimiz bu ilaçların bedelini karşılamıyor.
Maddi durumu uygun olmayan biz ve bizim gibi birçok aile büyük çaresizlik içinde.
Evlatlarımıza ihtiyacı olan tedaviyi sağlayamamak çok kötü.

*- Herkesin parası yok ki!

Benim çocuğumun yıllık ilaç masrafı yaklaşık 3500 TL. Tedavisi 3 yıl sürecek bu da yaklaşık 12.000 TL yapıyor. Biz 12.000 TL’yi nasıl ödeyelim?
Lütfen bu ilaçların devletimizin ödeme listesine girmesi için başlattığım kampanyayı imzalayın.
Bize ve bizim durumumuzdaki diğer ailelere umut olun.

*- Riskleri var...

SGK aynı tedavinin iğne formunun yüzde ellisini karşılıyor.
Fakat oğlumun çok fazla alerjene karşı alerjisi olduğu için iğne formuna reaksiyon gösterme olasılığı çok yüksek.
Bu yüzden büyük riskler içeren bu tedaviyi uygulayamıyoruz.
Haydi riskleri göze aldık diyelim, aşıya başlama durumunda bunların kendi doktoru tarafından yapılması gerekiyor.
İki vasıta değiştirerek doktoruna ulaşılıyor ve haftada iki ders saati devamsızlık yapmak zorunda.
Üstelik hala aşı ücretinin yarısını ödememiz gerekiyor ki bu da çok yüksek bir rakam.

*-  Birçok hastayı ilgilendiriyor

Bir firma tarafından yurtdışından dolar üzerinden getirilen damla ve hap formlarının SGK ödeme kapsamına girmesini, oğlum ve onun durumunda olan herkes için istiyorum.
Lütfen siz de kampanyamızı imzalayıp paylaşarak sesimizi duyurmamıza yardım edin.
Desteğiniz için sonsuz teşekkürler, Semiha Özler.’
İmzaların muhatabı kim?
Öncelikle Sağlık Bakanı Recep Akdağ ve Sosyal Güvenlik Kurumu...
Semiha Özler bu kampanyayı bir imzayla başlattı, şimdi benimle birlikte 119 bin 711 destekçisi var.
Belirttiğim gibi artık insanlarımız görmek istediği değişimi yaratmak için imza kampanyası başlatıyor, hiç olmazsa böylece avunuyor.
Unutmamak gerekiyor, aynı sorun bizim, sizin de başınıza gelebilir.

*-  Atık ilaç çağrısı

Çevreci Eczacılar Kooperatifi (ÇEKOOP) Yönetim Kurulu Başkanı Eczacı Şule İlkkurşunlu, ‘Doğayı, içme sularını kirleten atık ilaçları kooperatif üyesi eczanelere bırakın’ çağrısında bulundu.
Çevreci Eczacılar Kooperatifi (ÇEKOOP) 6 yıl önce tarihi geçmiş, kullanılmayan ilaçların doğaya ve insan sağlığına zarar vermesini önlemek amacıyla ‘Atık İlaç Hareketi’ni başlattı.
Her yıl artan destek sayesinde toplanan atık ilaç sayısı ise sürekli artış gösterdi.
EDAK Ecza Kooperatifi'nin lojistik destek verdiği proje kapsamında 2012 yılında 22 bin 500 kg, 2013 yılında 22 bin 110 kg, 2014 yılında 50 bin 240 kg, 2015 yılında 67 bin 080 kg, 2016 yılında ise ilk 9 ayında 62 bin kg atık ilaç toplanarak imhası gerçekleştirildi.

*- Nereye bırakacaksınız

Ne kadar çok tarihi geçmiş ve kullanılmayan ilaç imha ettirilirse, doğamızın ve çevremizin o kadar daha çok korunacağını ifade eden ÇEKOOP Başkanı Eczacı Şule İlkkurşunlu, ‘Lütfen atık ilaçlarınızı çöpe atmayın. Tarihi geçmiş ve kullanmadığınız ilaçlarınızı ÇEKOOP üyesi eczanelere bırakın. www.cekoop.org.tr adresimizi ziyaret ederek, üye eczanelerimizi öğrenebilirsiniz’ dedi.

*- Suyumuzda ağrı kesici ve kanser ilaçları var

İmha edilmeyen atık ilaçların, dünyamıza ve tüm canlılara zarar verdiğini belirten İlkkurşunlu, "Atık ilaçlar çöp değildir. Atık ilaçlar doğaya karıştırdığında tüm canlılara çok zarar veriyor. Artık sularımızda ağrı kesiciler, kanser ilaçları bile var. Bu ilaçlar arıtmayla sudan arındırılamıyor.  Sağlığımızı korumak, temiz bir gelecek için atık ilaçları üyemiz olan eczanelere getirin’ diye konuştu.

*-

*****
KURDELA
.

Avukatlar Avrupa Birliği’nden akreditasyonlu sertifika aldılar

İzmir Barosu’nun, Universidad Carlos III De Madrid ve STN Global Executive Management Ltd. UK İşbirliği ile düzenlediği Uluslararası Sözleşmeler ve Tahkim Sertifika Programı tamamlandı.
İzmir Barosu Av. Nevzat Erdemir Konferans Salonu’nda 24-25 Eylül 2016 günlerinde düzenlenen çalışmaya İzmir Barosu, İstanbul Barosu ve Muğla Barosu’ndan gelen avukatlar ile hukuk fakültesi öğrencilerinden oluşan 56 kişi katılarak Avrupa Birliği tarafından da tanınan sertifikalarını almaya hak kazandılar.
İspanya Carlos III Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Felipe Aragon, Paris Barosu’ndan Prof. Elena Gutierrez ve Bursa Barosu üyesi Av. Bennar Aydoğdu’nun katıldığı çalışma, Avrupa Birliği tarafından tanınan Universidad Carlos III De Madrid onaylı sertifika veren Türkiye’de ilk çalışma olma özelliği taşıyor.
Eğitim programı sonunda İzmir Barosu Başkanı Av. Aydın Özcan ve STN Global Başkanı Av. Vasileios Triantafyllou katılımcılara sertifikalarını verdiler.

*- Egesem ilk tasarım kursunu açıyor

Eğitim, Doğa ve Sanat Derneği kurslarla tasarıma, kültüre yeni isimler kazandırmayı hedefliyor.
Aynı zamanda ekim ayında Ege Üniversitesi Sürekli Eğitim merkezi ile Güzel Sanatlar Liselerine Üniversitelerine on iki kişilik sınıflarda ilk tasarım kursunu açmaya hazırlanıyor.                                               
13 yaş ve üzeri sanata gönül vermiş herkesin katılabileceği EGESEM ve İEDS ‘nin birlikte düzenleyeceği kurslar karakalem, natürmort, perspektif, oran-orantı, kompozisyon bilgilerinden başlıyor.

*- CV Tasarım yarışması

Bu yıl 7.'si düzenlenecek olan CV Tasarım Yarışması  27 Eylül Salı günü  (bugün) saat 10.00’da EGİAD’ta yapılacak topantı ile başlayacak.
Solis Proje Fabrikası'ndan Ahmet Veli Olgundeniz tarafından organize edilen yarışmada 3 kategori bulunuyor.
Yarışmaya gönderilecek CV’ler arasından ‘En İyi Kapak Yazısı’, ‘En Tasarlanmış CV’ seçilecek ve bir de ‘Yaratıcılık Özel Ödülü’ verilecek.
22 Kasım Salı günü jüri değerlendirme toplantısı yapılırken 24 Kasım Perşembe günü sonuçlar ilan edilecek. 29 Kasım Salı günü de yine EGİAD'ta düzenlenecek organizasyonla yarışmacılara ödülleri verilecek.

*- Gemilerde son durum

 İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Eylül Ayı Meclis Toplantısı, 27 Eylül 2016 Salı günü Saat 16.00’da yapılacak. Meclis toplantısında, İzdeniz A.Ş. Genel Müdürü Salih Aslan tarafından ‘İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin deniz ulaşımını geliştirmesi kapsamında, İzdeniz filosuna dâhil ettiği gemilerin son durumları ve deniz ulaşımında yaşanan gelişmeler’ konusunda bilgilendirme yapacak.

 *****
ANLAYANA

*- Öğretmen okuyucumun söylediği, ‘anneler şu an ‘iyi öğretmen’ arayışındalar. Bilseler ki, biz öğretmenler de ‘iyi anne’ arayışındayız. Çünkü annenin eğitemediğini eğitmek çok zor.’
*- Duydunuz mu? Aramızdaki bazı ‘yaratıklar’ için yeni uyarı levhaları hazırlandı. Örneğin; ‘Şort giyen kızlara tekme atmayın!’, ‘Sürücüye şemsiye ile vurmayın!’ gibi...
*- Anıtkabir’deki parkı sökmek isteyenlere ‘Ankara Dağbaşı değil!’ demiş İ. Melih Gökçek, İzmir’den verilen yanıt ise şöyle: ‘Anıtkabir de senin lunaparkın değil!’
*- Turgut Uluhan yazmış, ‘Kış, mademki geldin sana iki çift lafım var; Adamı hasta etme!’
*- Kendini gereksiz yere, gereksiz zamanlarda, gereksiz insanlar için yoruyorsun. En gerekli samanda, en değerlenin sadece kendin olduğunu, çok gereksiz bir acıyla anlarsın.
*- Bazen hayat seni bulunduğun yerden alıp başka bir yere koyar ve der ki; Burdan devam et!
*- Kadir Gümüloğlu yazmış, ‘Kin tutmuyorum kimseye ama kimin ne yaptığını da unutmuyorum.’