KARGALARI BİLE GÜLDÜRDÜLER!
Yaşar Eyice
17 Ocak 2017 Salı 21:25
KARGALARI BİLE GÜLDÜRDÜLER!
Yaşar EYİCE / Yeni Vizyon Gazetesi
*- Arkası da ortaya çıkarılacak
Kadın Polis Muhabiri’nin sabaha karşı kameralar karşısında ‘Ohh be!’ dediği gibi hepimiz derin bir nefes aldık, şu Reine Katliamını yapan PKK’lı katilin yakalanması ile...
İstanbul’da, o kadar yoğun güvenlik önlemlerine rağmen, cirit atan bunlara, belki bazıları Işid, bazıları Deaş diyor. Ama ben bunlara israrla PKK’lı diyorum...
Daha doğrusu PKK’dan para alan kiralık katil ya da katiller...
Hani filmlerde olduğu gibi...
Bunun gibileri yaşatan, besleyen, hatta doğurun kim?
Önceki gün belki de yakalandığı sıralarda yaptığı konuşmada açıklayan Donald Turump oldu...
Bir iki gün içinde Amerikan Başkanlık Görevini alacağı Obama için, ‘Işid’i kuran kişi!’ dedi.
Seçildiği sırada Türkiye’de bazı kişiler tarafından sevinçle davul zurnalar çalanların, develerin uğruna kurban edilen siyahi Obama...
Göründüğü kadar, düşünüldüğü kadar erkek, bizim deyişimizle ‘Efe’ miydi bu Michelle Obama?
*- Yılanın başı kim?
Düne kadar onun hayranı olanlara söyleyeyim:
Yalancının, iftiracının da biriydi...
Küçük bir hatırlatma yapayım;
‘Bu sözde Başkan, ‘Türkiye Işid’i besliyor!, destekliyor!’ demiyor muydu, yandaşları ile beraber...
Sanki koro tutmuşlardı, bize saldırılarda...
Daha dün, yani yakın zamanda bizi bile aldatmadılar mı, ‘Amerikan uçakları bizim aslanlarımızla birlikte Işid hedeflerini vurduk!’ demedik mi?
Meğer adamlar bizi uyutmuşlar...
Amerikan savaş uçakları İncirlik’ten dolu (silah mühimmat) kalkmışlar, dolu dönmüşler...
Bahane de hazır:
‘Havada sis vardı!’
Kargalar bile güldü bu açıklamaya...
Acaba deve kurban edecek kadar bir saniyede Obama’cı olup, bayram seyran ilan edenler şimdi ne düşünüyor, birkaç gün sonra eskiler sınıfına girecek olan ‘Başkan’ Obama için...
Danışmanlarını ele almak istemiyorum...
Nasıl Türk ve Türkiye düşmanı olduklarını zaten bilmeyen yok!
Ama Amerika’daki ‘demokrasi ve ‘başkanlar’ konulu önceki yazıların devamını da sizinle paylaşayım:
Önceki yazıları olduğu gibi
‘Elimizde Bir Cumhuriyet Var, Eğer Koruyabilirseniz’ başlıklı yazıyı ve alıntıları dikkatlice okumanızı diliyorum...
Sabrınızı da kutluyorum:
Bu arada bir anımsatma yapmak istiyorum:
*- Parasız olur mu?
‘Harvard Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde profesör olan Dr. Lawrence Lessig ABD’de Kongre seçimlerine giren adayların aslında bu seçimden önce para bulma yarışına girdiklerini ve ancak bu yarışta çok başarılı olanların seçimlere girebildiğini ifade ediyor.
Lessig’e göre istisnalar olmakla birlikte seçimleri genellikle daha fazla para harcayan aday kazanıyor.
Bu nedenle seçilmişler tekrar seçilebilmeyi garantilemek için zamanlarının yüzde 30 ila yüzde 70’ini bir sonraki seçim için para bulmaya çalışarak geçiriyorlar.
Ancak bu parayı halktan toplamıyorlar.
Kayıtlara göre seçim kampanyalarına yüklü miktarda bağış yapanların sayısı 150 bin.
ABD’de yaklaşık 250 milyon seçmen bulunduğuna göre bağış yaparak kimin seçime gireceğini ve büyük ihtimalle de kimin kazanacağını belirleyenler nüfusun binde birinden daha azı oluyor.
Böylelikle yasa yapıcıları belirleyenler bu seçkinler olduğundan bir sonraki seçimi garanti etmek isteyen seçilmişler de bunun sonucu olarak yaptıkları yasalarda çıkar gruplarının isteklerini gözetiyorlar....’
Bu yalnız Amerika’da değil, ‘ileri’ dediğimiz birçok ülkenin, daha doğrusu dünyanın bir acı gerçeği olarak da zaman zaman önümüze çıkıyor.
Yazımı şöyle tamamlamıştım, bunu da hatırlattıktan sonra devam edelim:
*- Koltuk değiştiriyor
Emperyalist oligarşi Trump’a saldırarak başkanlığının meşruiyetini sorgulanır hale getirmek ve yıpratmak istiyor.
Barack Obama başkanlık yarışına girdiğinde kitleleri harekete geçirmiş ve devrim yapacakmış gibi konuşmalar yapmıştı.
Değişim isteyen seçmenler Obama’nın mitinglerinde saatlerce beklemişlerdi.
Sonunda ne oldu?
Obama başkan olduktan sonra devrimciliğini bir tarafa bıraktı.
Mevcut düzenin adamı oldu.
Donald Trump öyle olmayabilir...
*- Yabancı gelmiyor!
Zira seçkinler Obama’ya kapıyı açıp buyur dediler, o da aralarına katıldı. Oysa Trump kapıda bekletildi, başkanlık yarışı sırasında oligarşi medyasının yalanları ve saldırılarına maruz kaldı.
Kalmaya da devam ediyor.
*- Her şey mubah
Emperyalist oligarşi kolay pes etmeyecek
Kafaları karıştırmaya devam edecek.
Yeşil Parti adayının oyların tekrar sayılmasını istemesi, seçimlere Rusya’nın siber saldırılarla müdahil olduğu iddiaları ve ABD’yi terk etmeleri istenen Rus diplomatlar olaylarının hepsi seçimlere gölge düşürmek ve Trump’ın başkanlığının meşruiyetini sorgulanır hale getirmek için tasarlanmış oyunun bir parçası.
Oligarşi iki koldan saldıracaktır:
Birincisi kendisi veya kabinesindekilerin çoğunluğunu devşirmek ve Obama gibi mevcut düzenin adamları haline getirmek olacaktır.
Bu o kadar kolay olmayacaktır zira Trump politikacı kariyerine sahip değildir ve oligarşinin böyle birine sunabileceği fazla bir şey yoktur.
Diğer yöntem ise yıpratmak ve pes etmesini sağlamaktır.
Şu anda bu yöntemi uyguladıklarını görüyoruz.
*- Bu işi biliyorlar
The Economist’in 19 Kasım 2016 tarihli sayısı ‘Yeni milliyetçilik’ adlı manşetle yayınlandı.
Kapakta ABD’nin kuruluş yıllarında İngiltere’ye karşı verilen bağımsızlık savaşın zamanındaki giysiler içinde Vladimir Putin, Donald Trump ve Nigel Farage görünüyor.
Arka planda ressam Delacroix’nın ise Fransız İhtilali’nin sembolü olmuş ‘Özgürlük halka önderlik ediyor’ adlı tablosuna gönderme yapılmış. Burada Marine Le Pen de elinde Fransız bayrağı tutan ‘Özgürlük’ olarak gösterilmiş.
The Economist, milliyetçiliği karikatürize ederek, gülünç ve modası geçmiş bir düşünce olarak göstermeye çalışıyor.
Bağımsızlık Bildirgesi’ni imzalayanlar Bağımsızlık Savaşı sırasında ağır bedeller ödediler.
Kimi İngilizlerin eline esir düştü, kiminin oğlu öldürüldü.
Birçoğunun evi İngilizler tarafından yakıldı ve malları mülkleri talan edildi.
*- Aslında çamaşırcı!
Delacroix’nın tablosundaki ‘Özgürlük’ olarak sembolize edilen kadın aslında Anne Charlotte adında fakir bir çamaşırcıdır.
Fransız İhtilali sırasında sokaklarda kardeşini ararken onun yerde çıplak halde yatan ölüsüyle karşılaşır.
Kardeşinin tüfeğini alır ve onu öldürmüş olan İsviçreli paralı askerlere ateş etmeye başlar.
Halk kralın paralı askerlerini püskürtür.
İşte The Economist’in alay ettiği insanlar bunlardır. (La Liberté guidant le peuple – Eugène Delacroix, Jean-Pol GRANDMONT illüstrasyonu)
*- O kadar iyi anlaşılıyoruz ki…
Tunç Şatıroğlu, makalesinde, ‘Donald Trump’ın iktidara gelmesi başta ülkemiz olmak üzere Orta Doğu üzerindeki NeoCon planlarını ortadan kaldırabilecek mi?’ diye sorduktan sonra devam etmiş:
‘Bilmiyoruz.
Ancak artık anlamamız gereken bir şey var:
Brexit’ten, Donald Trump’tan ve Vladimir Putin’den nefret eden uluslararası güçlerin milliyetçiliğe tahammülü yok.
Sonra diyoruz ki batı medyası neden bizi anlamıyor?
‘Gerçekleri görmüyorlar mı?’ diyoruz.
Emin olun, hepsi her şeyin farkında, hatta bizim bildiğimizden de fazlasını biliyor olabilirler.
Türkiye’ye saldırıları bilgisizlikten, yanlış anlamadan değil, tam aksine Türkiye’deki gelişmeleri çok iyi anlamış olduklarındandır.
*- Hatırlayan çıkar!
Yıllar önce Aziz Nesin, Ceviz Kabuğu’na konuk olduğunda Hulki Cevizoğlu, Aziz Nesin’in yurtdışında almış olduğu çok sayıda ödüle karşılık Türkiye’de sadece iki ödül aldığını söyler.
Sonra da Aziz Nesin’e sorar:
‘Acaba siz yurtdışında Türkiye’den daha iyi mi anlaşılıyorsunuz?’
Aziz Nesin ise hiç duraksamadan şu cevabı verir:
‘Hayır tam aksine ben Türkiye’de çok daha iyi anlaşılıyorum. O kadar iyi anlaşılıyorum ki bana sadece iki tane ödül vermişler. Hatta daha da iyi anlasalardı o iki ödülü de vermezlerdi!’
****-
GÜNCEL
Acente ile müşteri kazanacak
TOBB SAİK (Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Sigorta Acenteleri İcra Komitesi) hem acenteye hem müşterisine kazandıracak ‘Acente Asist AA+’ adlı bir projeye imza atıyor.
Assist Line ile ortaklaşa yürütülecek projeyle, 16 bin sigorta acentesine ek bir gelir imkânı sağlanacak.
Ayrıca trafik sigortalılarına da avantajlı ek hizmetler sunulacak.
TOBB SAİK Başkanı Hüseyin Kasap ve Assist Line Yönetim Kurulu Başkanı Metin Öztürk’ün ev sahipliğinde yapılacak toplantı saat 10.00’de
Grand Hyatt Otel-Taksim’de yapılacak.
*- Önemli bir konferans
Türk Parlamenterler Birliği (TPB) İzmir Şubesi tarafından düzenlenen
‘Anayasada Madde Değişikliği mi, Rejim Değişikliği mi?’ başlıklı konferans, bugün (18 Ocak Çarşamba) saat 14.30’da TPB binası Konferans Salonu’nda gerçekleştirilecek. TPB İzmir Şubesi Başkanı, 20. Dönem İzmir Milletvekili Avukat Metin Öney olacak.
*- 2017 önlem alınmazsa zor bir yıl olabilir
EGİAD’da yapılan, TÜSİAD Baş Ekonomisti Dr. Zümrüt İmamoğlu’nun konuk konuşmacı olduğu ‘2016 Yılı Ekonomik Değerlendirmesi ve 2017 Yılı Beklentileri’ konulu toplantıda ekonomik gelişmeler masaya yatırıldı.
Ege Genç İşadamları Derneği EGİAD tarafından Dernek Merkezi’nde düzenlenen toplantıya çok sayıda işadamı katıldı.
EGİAD Başkanı Aydın Buğra İlter’in açılış konuşmasını yaptığı, TÜSİAD Baş Ekonomisti Dr. Zümrüt İmamoğlu’nun konuk konuşmacı olduğu toplantıda geniş bir perspektiften ekonomik değerlendirme yapıldı.
*- Bir araya gelecekler
İzmir İl Başkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre; Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir İl Örgütü, İlçe başkanlıklarının, Belediye Başkanlarının, Meclis üyelerinin, Sendika ve Sivil Toplum Kuruluşlarının katılımıyla, 18 Ocak 2017 Çarşamba günü (bugün), saat 18.00'da, İzmir Büyükşehir Belediyesi önünde ‘Diktaya Karşı Ayağa Kalkıyoruz’ eylemini gerçekleştirecek.
*- İGİAD, asgari ücret önerisini paylaşacak
Türkiye İktisadi Girişim ve İş Ahlakı Derneği (İGİAD), asgari ücrete alternatif olarak geliştirdiği ‘İnsani Geçim Ücretini’ yaptığı bir araştırma ile belirledi. Türkiye’de farklı bölgelerde yaşayan ailelerin insan onuruna yaraşır, sosyal ihtiyaçlarını ortama karşılayacak bir şekilde geçinebilmeleri için alt standartların ne olması gerektiğinin incelendiği araştırma ile İstanbul ve Türkiye ortalamasında farklı sonuçlara ulaşıldı.
T.C. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adem Korkmaz ve Yrd. Doç. Dr. Yusuf Alpaydın tarafından araştırma sonuçlarının detaylı olarak paylaşılacağı ve 2017 Yılı İnsani Geçim Ücretinin açıklanacağı toplantı Meridyen İş Merkezi’nde yapılacak.
***-
GICIK
*- Hayatta vaz geçmeyeceklerinizden üçü; sevmek, gülümsemek ve hayalleriniz.
*- Hiç üretmeden inşaatla ülke gelişir mi? Sadece birileri zengin olur. Son yıllarda yatırımlar hep taşa, toprağa ve çimentoya yapıldı. Sonra çimento fiyatları da artıverdi.
*- Savaştan kaçmış bir millet misafir edilebilir ama tarihini savaşarak kanla yazan bir milletin vatandaşı edilemez.
*- Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev , ‘Türban’ ve ‘tesbihi’ Arap geleneği olduğu gerekçesiyle yasaklamış...
*- Temiz yürekli insanlar hiçbir zaman rahat hayat yaşayamazlar. Çünkü herkesi kendisi gibi bilir ve üzülen hep kendi olur.
*- Psikolojidir bozulur, düzelir. Allah karaktere zeval vermesin.
*- Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner, ayarıyla oynadığın kantar bir gün gelir seni tartar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.