KÜLTÜRLÜ İNSAN DENİLİNCE
Yaşar Eyice
25 Şubat 2017 Cumartesi 21:14
KÜLTÜRLÜ İNSAN DENİLİNCE
Yaşar EYİCE / Yeni Vizyon Gazetesi
Kültürlü insan kimdir?
Okul okumuş mu, yoksa mevki makam sahibi olan mı, yada çok bilgili olan mı?
Sadece birkaç dil bilmek, birçok yer gezmek, tiyatro sinemaya gitmek yeterlimi?
Hiçbiri değildir!...
Kültürlü insan; çevresindeki olaylara objektif yaklaşabilen, objektif araştırmalar yapabilen ve bunu çevresindeki insanlarla paylaşabilen insandır.
- Kültürlü insan; yalnız kendi alanında değil farklı alanlarda da çalışmalar yapabilen, kendi alanında uzmanlaşmış, diğer alanlarda da bilgi sahibi olan insandır.
- Kültürlü insan; geçmişini iyi bilen, içinde bulunduğu zamanı iyi doğru tespit edebilen insandır.
- Kültürlü insan; toplum içerisinde medeni ilişkilerini en üst düzeyde geliştirmiş insandır.
- Kültürlü insan; çok okuyan, bilgilerini bilgi düzeyinde bırakmayarak pratiğe dönüştürebilen kişidir.
Bilgilerini bilgi düzeyinde bırakmayarak sentezleyebilen problemlerle ilgili çözümlere varabilen, çözümlerin ferdi olmasından ziyade toplumsal içerikli olmasına önem veren kişidir.
- Kültürlü insan; bilgilerini hayata aktarabilen irfan sahibi kişidir.
- Kültürlü insan; toplumu yönlendiren, önünü açan, sorunlara çözümler bulan, faydalı olan insandır.
- Kültürlü insan; olaylara eleştirel bakabilen, yanlışlardan dönebilen insandır.
- Kültürlü insan; geçmişine saygı duyan, kabul eden, geleceğe negatif yaklaşarak geçmişi ile uzlaştırabilen insandır.
- Kültürlü insan; Evrensel değerleri de kendi ülkesindeki değerlerle uzlaştırabilen, sentezleyen kişidir.
- Kültürlü insan; kendini fark ettirebilen kişidir.
- Kültürlü insan; Bildikleriyle yetinmeyen kendini sürekli yenileyen insandır.
- Kültürlü insan; sahip olduğu dili en iyi kullanan insandır. Bütün söylediklerimizi dil aracılığıyla topluma sunan insandır.
- Kültürlü insan; tüketicilikten uzak üretimden yana olan insandır...
Hatay’dan Türkcan Tümin Hanım kızlarıyla, belki de torunlarıyla oturup bunları belirlemiş, sonra da ‘İyi tatiller!’ diyerek göndermiş.
İyi bir okuma parçası olduğu için, bu güzel İzmir gününde sizlerle paylaşmak istedim.
Belki sizin de katkınız, yeni cümlelerle olabilir.
*- Yarışma sürmeli!
Yemek kültürümüzün üzerine yok!
Bir ara Fransız mutfağı ile yarışıyorduk.
Turizimde olduğu gibi bu konuda da son zamanlarda biraz geri kaldık.
Ancak aşçılarımızın Avrupa başta olmak üzere dünyanın çeşitli ülkelerinde yaptıkları mücadeleyi biliyoruz.
Hatta şu zamanda, gerek keplerinde, gerekse iş giysilerinde şanlı bayrağımızı görebiliyoruz,
Aslında bu da ‘gastronomi turizmine ilgi artıyor’ dedirtiyor.
Dünya üzerindeki ülkeler, topraklarına turist çekebilmek için ellerindeki bütün imkanları seferber ederken, son yıllarda özellikle gastronomi turizminin ön plana çıktığı tespit edildi.
Gastronomi, kültür ve yemek arasındaki ilişkiyi inceleyen hijyenik, kaliteli, hoş ve lezzetli yemekler hazırlamanın yanı sıra bu yemekleri görsel olarak sunabilme sanatı olarak tanımlanırken, gastronomi turizminin ise o bölgeye özgü yemekler ve o bölgenin kültürel kimliği ile mirasının tanıtılması amacıyla yapılan turistik seyahatleri ifade ettiği belirlendi.
*- Tanıtmada yetersiz kalıyoruz
Günümüzde birçok ülke hatta şehir, o bölgeye özgü yiyecek veya içecekleri ile meşhur olurken, ülkemizde ise çok zengin olan yöresel lezzetlerimizin yeterince tanıtılamadığı ortaya çıktı.
Osmanlı’dan günümüze köklü bir yemek kültürü olan Anadolu’da birçok şehrimiz yöresel yemekleri ile dikkat çekerken, son dönemde özellikle Gaziantep Mutfağı’nın öne çıktığı tespit edildi.
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de ‘sokak mutfağı’ nın da öne çıkan şehirleri olduğunu söyleyebiliriz.
Eski yıllarda bunu özellikle maç günleri ile pazaryerleri ve toplantı alanlarında sıkça görebiliyorduk.
Belli yaşın üstündekiler, haftada bir gün de olsa evlerinden aç olarak çıktıklarını ve maça girmeden önce açık havada yani sokakta karınlarını doyurduklarını biliyoruz,
Aslında sokak aralarındaki ‘deve sucuğu- ekmek arasından’ tutun da ‘köfte ekmeğe’ hatta, pilava kadar, çok çeşitli tatların bulunduğunu söyleyebiliriz.
Ve bunların da araştırılıp, ‘sokak kültürümüz’ adı altında belgesellerinin yapılması gelecek nesiller için önemli bir kaynak olarak bırakılabilir.
*- En lezzetli fuar
Bu arada Nihan Yarkent’ten ‘En lezzetli fuar’ haberini de öğrenmiş oldum.
Ege Bölgesi Ağırlama Konaklama Teknolojileri ve Ev Dışı Tüketim Fuarı’nda (Aegean Hosttech) düzenlenen yarışmada lezzetler görücüye çıktı.
Ulusal yarışma olan Ege Şefler Şampiyonası, uluslararası ilgi gördü ve 14 ülkeden 300’ün üzerinde aşçının katıldığı yarışma hem görsel hem lezzet şovuna döndü.
Kuşadası Belediyesi’nin ev sahipliğinde, Kuşadası Kaymakamlığı, Türkiye Aşçılar Federasyonu (TAFED), Kuşadası Profesyonel Aşçılar Derneği ile Kuşadası Otelciler ve Yatırımcılar Derneği (KODER) işbirliğinde GL Platform tarafından Efes Kongre Merkezi’nde düzenlenen fuar, dans ve müzik ve illüzyon gösterileriyle renklendi.
Şampiyonaya dünyanın dört bir yanından gelen aşçılar kıyasıya yarıştı. 14 ülkeden gelen aşçıların jüri başkanlığını yaptığı ve bu yıl ikincisi düzenlenen Ege Şefler Şampiyonası’na Türkiye dâhil 15 ülkeden lezzet ustaları başvurdu.
Ulusal olan yarışma bu nedenle uluslararası hale geldi.
*- Spor müsabakaları gibi
İki gün süren yarışmanın finalinde aşçılara kapalı kutular içinde verilen malzemelerle yemekler yapılması istendi.
Fuar ziyaretçilerinden de büyük ilgi gören ve yer yer futbol karşılaşmalarını andıran tezahüratlara da sahne olan yarışmada, aşçıların yaptıkları yemekleri fotoğraflamak için kuyruklar oluştu. Hünerlerini sergilen aşçılar günün sonunda jürinin değerlendirmesiyle madalyalarına kavuştu.
*- Şampiyonlar hayran bıraktı
Yapılan değerlendirmede Ege Şefler Şampiyonası şampiyonu Romanya’dan katılan Adrian Sipoteanu oldu. İkinciliği ise Hırvatistan’dan katılan Jadran Grancic ile Romanya’dan katılan Lucian Smith paylaştı. Geçen yıl 3 kişilik ekiple birinci olan Nejdet Efetürk ise bu yıl yine derece yapmayı başardı ve üçüncülüğe layık görüldü.
Yarışmanın şampiyonuna kupasını TAFED Başkan Vekili Rahmi Yılmaz verdi.
Çeşitli kategorilerde dereceye girenler de madalyalarını sektör temsilcilerinin elinden aldı.
*- Sanat aşığı aşçılar
Fuarda KODER’in ‘Gıda Dekorasyon Gösterisi’ de (Watermelon Carving) ilgi çekti.
Karpuz ve bal kabaklarını, 25 dakika ile 2 saat arasında değişen zamlarda oyarak yapılan süslemeler fuar ziyaretçilerinin beğenisini kazandı.
Ayrıca Aydın ve Kuşadası’nın yöresel lezzetlerinin tanıtıldığı stant da yine ziyaretçi akınına uğradı.
Kuzu etli enginar, incir tatlısı ziyaretçilerden tam not aldı.
Fuar kapsamında Türkiye Otel Satın Alma Müdürleri ve Eğitimi Derneği ile Türkiye Satın Alma Platformu’nca ‘İş Sağlığı ve Güvenliği’ ile ‘Turizmde Mesleki Yeterlilik Süreci ve Kalite’ konulu sektöre yönelik paneller de düzenlendi.
Uzman Diyetisyen Ayşen Arıcan Öz’ün ‘Sağlıklı Yemek Mutlu Müşteri’ konulu söyleşisinde de katılımcılar merak edilenleri sordu.
Fuarın son iki gününde ise Dünya Aşçılar Birliği Başkanı Thomas A. Gugler'in jüri başkanlığında¸ 3. Üniversiteler Arası Aşçılık Şampiyonası (Universiade 2017) düzenlendi.
***-
GÜNCEL
İzmir’i kurtaracak üç adım
İzmir Kent Konseyi, kamu kurumları, meslek odaları ve sivil toplum örgütlerinin katılımı ile 27 Şubat Pazartesi günü İsmet İnönü Sanat Merkezi’nde ‘Doğal Afetlerde Kadınlar Çalıştayı’ düzenleyecek.
Kültürpark İsmet İnönü Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilecek olan çalıştayda; afet yönetim merkezleri arasında koordinasyon sağlanması, Acil Eylem Planı hakkında bilgilendirme ve güncellenmelerin sağlanması, Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Afet Programı’nın hazırlanması gibi afet planını ilgilendiren üç önemli adımın ele alınması bekleniyor.
*- Karabağ Hocalı Anıtı açılıyor
Karabağlar Belediyesi, 1992 yılında Azerbaycan'ın Karabağ bölgesindeki Hocalı şehrinde gerçekleştirilen katliamda hayatını kaybeden şehitlerin anısına, Karabağlar ilçesinde bulunan bir parka, ‘Azerbaycan Karabağ Hocalı Parkı’ adını vermişti.
Şimdi de katliamın 25'inci yılında hayatını kaybeden şehitler anısına, aynı parkın girişine yapılan ‘Azerbaycan Karabağ Hocalı Anıtı’nın açılışı yapılacak.
26 Şubat Pazar günü Saat: 11.30’da açılışı yapılacak anıtın açılış törenine, Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu başta olmak üzere sivil toplum kuruluşları, milletvekillerinin yanı sıra Azerbaycandan da heyet katılacak.
*- Anayasa değişikliğini anlatıyor
İzmir Barosu öncülüğünde, çeşitli sivil toplum örgütlerinin üyesi olan vatandaşların katılımıyla Anayasa değişikliğine ilişkin kitlesel bilgilendirme toplantıları yapılıyor. Neredeyse her gün yapılan toplantılarla, katılımcıların değişiklikleri halka anlatabilecek yeterliliğe ulaşmaları amaçlanıyor. Bu amaçla bir yandan İzmir Barosu üyesi avukatlar yeni anayasada nelerin değişeceğini ve bu değişikliklere ilişkin değerlendirmelerini anlatırken, iletişimciler ise öğrenilen konuların topluma nasıl aktarılacağı konusunda bilgilendirmelerde bulunuyorlar. Şu ana kadar gerçekleştirilen çalışmalara yaklaşık 1100 kişi katıldı.
*- Film gösterimi de var!
Doğanın ve kentlerin talanına hayır diyen EGEÇEP, Ege Bölgesi'nin ve ülkemizin doğa, kültür ve kent haklarını korumak üzere yürüttüğü mücadelenin geçen bir yılını değerlendirmek ve önümüzdeki süreci planlamak için tüm bileşenlerimizi ve tüm yaşam savunucularını 26 Şubat 2017 Pazar günü saat 10.30'da Tepekule Kongre Merkezi, İnşaat Mühendisleri Odası Konferans Salonu'na Egeçep 11. Kurultay'ına çağırıyor.
Saat 10.30 - 11.00 arasında Genel Kurul Basın Açıklaması yapılacak. EGEÇEP, Ege Çevre ve Kültür Platformu Yürütme Kurulu, ‘İzmirlileri; Kurultayımız'ı ve ‘Doğa ve Kent Talanına Hayır( başlıklı açıklamamızı izlemeye davet ediyoruz’ dediler.
***-
GICIK
*- Açık, dürüst ve kararlı olmak size fazla arkadaş kazandırmaz, yaşamınızı bir mucizeye dönüştürür, doğru insanları etrafınıza toplar.
*- Rahat bir kafa için; hatasını kabul etmeyeni affetme, lafını dinlemeyene başka söz etme!
*- ‘Kendine dost olan, herkese de dost olur.’
*- Öyle bir en gelir ki; bazı yoların dönüşü, bazı hataların özrü, bazı insanların anlamı kalmaz!
*- Yaşadığı çok şeyi sineye çekmek, her şeye rağmen iyilikte ısrar etmek ve tüm zorluklara sevdikleri için sabır yüreği büyük insanların işi. İlk zorlukta kaçanların, bahane bulanların ve bencil olanların işi değil.
*- Semer seçilirken eşeğin fikri değil ölçüsü alınır.
*- Eşek olursan ölçünü, insan olursan fikrini alırlar.
*- Dibe vurmak bazen iyi bir şeydir; yukarıya çıkmaktan başka şansın kalmamıştır.
*- Susmak çürütülmesi en güç savunmadır. İstediğin kadar bağır çağır, susan birini asla yenemezsin!
*- İnsanın nankörlüğe eğilimi zayıflığından kaynaklanır! Çünkü; minnetin yükü ağırdır.
*- Defolu insanların egosu yüksek olur!
*- Yeşim Yelgar Ünlü yazmış, ‘Gün aydınlar! Mutlu bir gün olması dileğiyle... Hadi güzel bir İzmir gününü yaşayalım, yarını mı?.. Boş verelim!’
**-
*- GÜNÜN SÖZÜ: Zannetmediğin yerden tilki çıkar!
**-
*- PÜF NOKTASI: Ütünüzün altını tuz ve sirkeyle silerseniz, leke tutmasını ve ütülediğiniz çamaşıra yapışmasını önlersiniz. Sarımsak; tuzlanıp yenilirse ilaçtan daha hızlı iyileştirme yaparak öksürüğü keser.
**-
*- GÜNLÜK BURÇ: Akşama doğru vereceğiniz kararı bir kez daha gözden geçiriniz. Yeteneklerinizi ortaya çıkarmanın zamanına az kaldı biraz daha sabredin. İş ortaklığı konusunda daha ciddi düşünmelisiniz. Şans numaranız 13, renginiz ise mavi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.