23 Kasım 2024
  • İzmir8°C
  • Manisa5°C
  • Aydın8°C
  • Afyon-2°C
  • Balıkesir2°C
  • Bursa2°C
  • Çanakkale7°C
  • Muğla7°C

ORLANDO, PARİS DEĞİL...

Engin CİVAN

15 Haziran 2016 Çarşamba 08:49

ORLANDO, PARİS DEĞİL

Engin Civan / Yeni Vizyon Gazetesi 

Akli dengesi bozuk genç bir adam Orlando, Florida’da gaylerin takıldığı bir gece klübünü basıyor. Elinde otomatik uzun namlulu silah. Sonuç 50 ölü 53 yaralı.

Büyük medyatik olay. Bütün ABD çalkalanıyor. Saldırgan terörist mi, planlı bir saldırımı. İSİS bağlantısı var mı? 

Bu güne kadar görülmemiş bir seçim kampanyası yürüten Cumhuriyetçi lider Trump böyle bir fırsatı kaçırır mı? Aynı Müslüman düşmanlığı, aynı ırkçılık, aynı bağnazlık, aynı yobazlık.  

Korkarım bu tür katliamlar Trump gibi radikallerin işini kolaylaştırmakta. Derinden derinden Amerika’da bir dine karşılık, spesifik olarak Müslümanlığa karşı savaş açmak isteyen bir kitle var.

Bugünkü konuşmalarında partili Başkan olarak Obama’da konuya girdi ve bence Trump’a ağır yanıt verdi. Obama tam bir devlet adamı ağırlıyla konuştu.

ŞEYTAN DETAYDA GİZLİ
Olayın detayına inersek farklı ayrıntılar ortaya çıkmakta.

Katliamı yapan genç adam Amerika’da doğmuş. Güvenlik görevlisi olarak çalışıyor ve daha önce FBI’ın radarına takılmış fakat delil yetersizliğinden işlem yapılmamış.

Babasının ifadesine göre, kendi çocuklarının önünde öpüşen bir gay çiftten rahatsız olmuş, olay çıkarmış.

Boşandığı eşinin ifadesine göre dengesiz ve şiddet uygulayan birisi. Eşinin şimdiki nişanlısın ifadesine göre, katliamı yapan Ömer Metin’in kendisi de gay.

Ömer Metin’in telefon kayıtlarına göre gay randevu sitelerinde hesap açılmış ve Ömer kendiside katliam yaptığı gece kulübüne defalarca gitmiş.

Bütün bu detaylar bu genç güvenlik görevlisinin ruhunda şiddetli fırtınaların estiğini ve psikolojisinin bozuk olduğunu göstermekte.

RUH BOZUKLUĞUNU AİDİYETLE KAMUFLE ETMEK
Ömer Metin katliama başlamadan bir kaç dakika önce 911 acil servisi arıyor ve İSİS’e aidiyetini bildiriyor. 

Yani ‘Ben bu saldırıyı ideolojik nedenlerle yapıyorum’ diyor.

Psikopatlarda çok görünen bir olgudur. Kimse ben psikopatım demez.

Yaptığı şiddeti, işlediği/işlettiği cinayeti, yaptığı/yaptırdığı katliamı her zaman bir üst ideolojiye, bir üst ulvi nedene bağlar. 

Tıpkı öldürdüğü insanın cenazesine gidip salya sümük ağlayan mafya mensuplarının yaptığı gibi.
Amerikanın önde gelen psikologlarıda Orlando katliamında bu tür bir olgu sezmekte.

KULLANILAN SİLAH TARTIŞMAYI BAŞLATACAK
Amerika’da yıllardır sürüp gelen bir silah taşıma/ kullanma tartışması var. 

Silah hakkını savunanlar bunun anayasal bir hak olduğunu vurguluyorlar ve hukuki dayanakları çok güçlü…

Bugüne kadar silah karşıtları fazla mesafe katedemedi. Ancak son yıllarda yaşanan hemen tüm saldırılarda uzun namlulu silahlar ve otomatik şarjörler kullanılmakta.

Bu da ölü sayısının artmasına yol açıyor. Silah taşıma ve kullanımına sınır getirmek isteyenler bu noktadan vurmak istiyorlar ve sanırım konu kritik eşiğe ulaştı.

MÜSLÜMANLARIN İŞİ ZORLAŞIYOR
Amerika’da düşük eğitimli, hayat seviyesi geriye giden ve uluslararası rekabetten zarar gören büyüklüğü ciddi boyutta bir kesim var. 

Bunlar, eğitimli, cilt rengi farklı ve başka inançtan insanlara tahammül edemiyorlar. 

Bunların hedefinde Müslümanlar var.

Yaratılmak istenen algı her müslüman potensiyel teröristtir algısı. 

Türkiye bu algıyla yıllardır mücadele etmekte…

Nasıl ki her Kürt vatandaş potensiyel terörist olamazsa aynı mantık ABD içinde geçerli olmalı.

Paris’te ki saldırı terörist bir saldırıydı ama Orlando bana daha çok nefret suçu gibi geliyor.