ŞAMIL, ŞAŞIRTMAYA DEVAM EDİYOR!
Yaşar Eyice
11 Ocak 2017 Çarşamba 21:35
ŞAMIL, ŞAŞIRTMAYA DEVAM EDİYOR!
Yaşar EYİCE / Yeni Vizyon Gazetesi
Bazı görüntüleri ya de tepeden atamaları gördükçe, ‘İzmir’de adam yok mu?’ diyeceğim geliyor...
Özellikle yandaş medyada ya da resmi kurumlarda bunu açıkça görüyoruz.
10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü için ‘Çalışan gazeteci mi kaldı?’ diye sormuştum...
Aslında var!
Ama onlar hep perde arkasında kalan kahramanlar...
Basına uygulanan baskı ve basının sorunlarını dile getirenlere bakın!
Hep kendine yontan her taşın altından kalkan insancıklar olduğun görürsünüz.
Birkaç özgür haber veren gazete ve televizyon habercilerine uygulanan baskılar, reklam ilanından mahrum bırakıp engellemeler, yayıncılara tehditler ayyuka çıktı ama bundan sorumlu olanlar nedense yüzsüzce bildiri yayınlıyorlar ya, insanı yaralayan da bunlar...
Belirttiğim gibi; baskılar, reklam ilanından mahrum bırakıp engellemeler, yayıncılara tehditler ayyuka çıktı...
Namuslu, dürüst gazeteciler zor koşullarda görev yapabiliyor.
Ya, yerel basın?
Onlar da ağır koşullar içindeler.
İş bulabilen, görev yapan gazeteciler ise çalışma yeri, zamanı belli olmayan, tatil hakkı sınırlı, yıpranan ve yıpratılan koşullarda çalışmak zorunda kalıyor.
Basın özgür değilse orada sorunlar artar, çözümsüzlükler doğar.
Özgür basın gerçeğe ayna tutar.
Özgür basın susturulamaz, susturulmamalıdır.
*- Yardım ve destek istiyor
Bunları yazarken ve akıl süzgecimden geçirirken, CHP Genel Başkan Yardımcısı, eski İzmir Milletvekili Erdal Aksünger’den şu mesajı aldım:
‘Rejim değişikliği hedefleyen Anayasa değişikliği TBMM'de görüşülüyor. Cumhuriyet Halk Partisi olarak, halkın görüşmeleri eksiksiz olarak takip etmesi için TBMM görüşmelerini CHP Web TV, Facebook, YouTube, Periscope ve Twitter'da canlı olarak yayımlıyoruz.
Bu yayınların halkın tümüne ulaşması, planlanan Anayasa değişikliğinin anlaşılması açısından çok önemlidir.
Lütfen yayınlarımızı izleyin, paylaşarak daha fazla vatandaşımızın bilgi sahibi olması için destek olun!’
*- İyilik unutulmuyor!
Erdal Aksünger’i ‘bilgisayarcı’ olarak tanımlayabiliriz.
Çok önce daha milletvekili bile olmadan, Psikiyatrist Dr. Nalan Gencer aramış ve bir hastası için yardım istemişti...
Adını ve adresini verdiği hastasının intihar ederek canına kıyabileceğini, fakir fukaralıktan bu hale geldiğini ve mutlaka bir işinin olması gerektiğini söylemişti...
O kadar çevresi olmasına rağmen Dr. Nalan Gencer bu hastasına bir iş bulamadığını da yana yakıla anlatmıştı.
Aklımıza o günlerde işyerinde 100’ün üzerinde kişiyi istihdam eden Erdal Aksünger geldi...
Kendisini telefonla arayarak sorunlu gencimizi anlattık...
‘Gelsin, beni bulsun!’ dedi...
Çok sonradan bu genç bizi aradı ve ‘Sayenizde yaşama döndüm!’ demişti...
Bundan büyük bir mutluluk ve hizmet olur mu?
Erdal Aksünger’in isteği ve dileği bize o günleri anımsattı...
Umarım her şey insanlarımızın gönlüne göre olması...
Bu arada şunu da söylemek istiyorum:
Biliyorsunuz maç 90 dakikadır...
Hatta inkita denilen uzatmalarda bile gol atılıyor...
Yani kimse bir dakika değil, bir saniye sonra ne olacağını bilemiyor ve bilemez...
*- Yakından takip ediyor
Bizleri rahatsız eden bazı paylaşımlar var.
Kaç gündür aklımdaydı ama gelişmeler nedeniyle bir türlü ele alamamıştım.
Benim gibi düşünenler için, İzmir Barosu, sosyal medya üzerinden İzmir ve İzmirlilere yönelik ayrımcılık, kin ve nefret söylemleri içeren paylaşımlarla mücadele etmeye devam ediyor.
Biliyorsunuz; aralık ayı içerisinde İstanbul’da yaşanan patlama sonrası bir sosyal medya kullanıcısının ‘Neden İzmir’de patlama olmuyor, yoksa gavur gavura rahat yaşıyorlar mı?’ şeklindeki paylaşımı hakkında suç duyurusunda bulunan İzmir Barosu Başkanı Av. Aydın Özcan, bundan kısa bir süre sonra İzmir Adliyesi’ne yönelik terör saldırısı ve bu saldırıda polis memuru Fethi Sekin ve adliye çalışanı Musa Can’ın şehit olması üzerine ekranlarda adeta isyan etmiş ve İzmir’in bu tip paylaşımlarla hedef gösterildiğini dile getirmişti.
*- Köpekliğini gizliyor!
Baro şimdi de İzmir Adliyesi’ne yönelik hain saldırı sonrası twitter üzerinden ‘İzmir’de patlama oldu. Kemalin köpekleri, İngiliz destekçisi Gezi piçleri hep bir ağızdan havlamaya başladı.’ şeklinde paylaşımda bulunan M.Y. adlı sosyal medya kullanıcısı hakkında suç duyurusunda bulundu.
Bu kişinin bulunup en ağır şekilde cezalandırılmasın istiyorum.
Daha önceleri de Sosyal Medya’da birçok Mustafa Kemal düşmanlarını görüyorduk.
Nedense bunlar bazı güçler tarafından korunuyor intibasını da veriyorlar.
Ve kustuklarını bizlere rağmen yapacaklarını açıklıyorlardı.
Yani bu M.Y gibi düşünen ve yetiştirilenlerin olduğunu düşünüyorum.
Bu şer odakları, bana göre bölücü ve vatan hainleri mutlaka belirlenip gereken cezalara uğramalıdırlar.
*- Şaşırmamak elde değil!
Gece İ. Melih Gökçek’in oğlunun televizyonunda AKP Milletvekili Şamil Tayyar’ı izledim...
Her zaman olduğu gibi AKP’nin birçok kararını açıkça eleştirdi ve sonra yine aynı şekilde lafı Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a getirerek, hareketlerin ona karşı olduğuna bağladı...
Yani her zaman olduğu gibi, kendisini bu şekilde,parti içinde, korumaya aldığını düşünüyorum.
AKP Milletvekili olarak; Rektörlerle, YÖK’le, Savcılarla, adliye mensuplarıyla, görevlerinden alınıncaya kadar mücadele edeceğini, hatta isimlerini belirlediği kişileri görevinden alacağını masaya vurarak ve şiddetle söyledi.
Dikkatimi çeken noktalardan biri de şuydu:
Üzülerek ifade ettiğine göre; birçok atama 15 Temmuz’dan sonra yapılmıştı!
Bu nasıl olurdu?
Aslına bu soruya bize, yani dinleyicilerine değil Hükümete ya da yetkililere sorması gerekiyor...
Bilmesem, bazen ‘Acaba AKP Milletvekili başka partiden mi?’ diye düşünebiliyorum...
Çünkü gerçekten halkın istek ve dileklerini de çekinmeden açıkça dillendiriyor.
Ben de zaman zaman atanan Rektörlere, müdürlere, ya da yetkili yerlere getirilenler için bir kez daha ciddi inceleme yapılmasını düşünüyor ve istiyorum.
*- Hepsi yakalanmalı,,,
İzmir Barosu’nun; Suç duyurusu dilekçesinde ise, adı geçen kişinin bu ifadelerle açıkça halkı kin ve düşmanlığa tahrik ettiği, aşağıladığı ve nefret suçu işlediği belirtildi.
Türkiye'nin terör örgütlerinin hedefi haline geldiği bir ortamda, böyle bir katliamı ve faillerini övmek, hiç kuşku yok ki nefreti yaymak anlamına gelir denilen dilekçede, ülkemize yönelik sistemli terör saldırılarının hedefi birlik ve beraberliğimizi bozmak, toplumda umutsuzluk ve kaos yaratmak olduğuna göre, nefretin yayılmasına sebebiyet veren bu fiiller, kamu düzeni açısından açık ve yakın tehlikeye vücut vermektedir ifadelerine yer verildi.
T.C. Anayasası’nın 14. maddesine atıf yapılan dilekçede, ‘Anayasa’da yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve laik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz’ denildi.
*- Ya içimizdekiler
Bu arada benim de bir önerim var:
Devlet dairelerinde, belediyelerde, hatta özel kurumlarda halka açıkça zorluk çıkaranlar, sudan nedenlerle cezai işlemler uygulayanlar da mutlaka takip edilmeli...
Bunların çoğunun PKK ya da bölücü terör örgütlerinin elemanı olmasa bile sempatizanı olduklarını düşünüyorum.
Çünkü haksızlık yaparak ceza yazanların halkı devlete ve resmi kurumlara karşı güvenini yitirmelerine neden oluyorlar.
Yani uzmanlarla bu konu ele alınıp mutlaka ve mutlaka doğru sonuca ulaşılmalıdır.
Belki de bu arada yani gizli soruşturma ile rüşvet denilen illet de kökünden çözülebilir. Bir tane bile rüşvetçi ya da vatandaşla devletin arasını bozmaya çalışanlar, işini yapmayıp vatandaşa güçlük çıkaranlar da ortaya çıkar.
Ben yetkilileri bu konuda göreve davet ederken, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve İzmir Milletvekili Başbakan Binali Yıldırım’ın iki üç gün önce başta kaymakamlar olmak üzere yöneticilere yaptıkları konuşmaları ve isteklerine kulak vermelerini sağlık ediyorum.
Bu arada yine baştakilerimizin söylediğini de unutmayalım, yani kurunun yanında yaşı da yakmayalım...
Çünkü örneklerini hepimiz biliyoruz...
‘Kusura bakma!’ demekle kalpler, sıkıntılar, üzüntüler onarılamıyor...
***-
GÜNCEL
10 günde 15 bin lastik
Zorlu kış şartlarında araçların en güvenilir biçimde yol alabilmesini sağlayan kış lastiklerine olan talep arttı.
Michelin Grubu çatısı altında profesyonel lastik ve araç bakım hizmeti veren Euromaster servis noktaları, Ocak ayının başından itibaren 10 günlük sürede yaklaşık 15 bin adet kış lastiği sattı.
Sürücüler için kış aylarında alınacak önlemlerin sadece kış lastiğiyle sınırlı kalmadığına dikkat çeken Euromaster Türkiye Pazarlama Müdürü Zeynep Durusu, araçları soğuk hava koşullarına hazırlamak üzere Euromaster servis noktalarında ‘11 Nokta Kontrolü’ hizmetini ücretsiz olarak verdiklerini söyledi.
Bu arada ben de bir söz edeyim:
Kış lastiği çoğu yerde yeterli kalmadı ve birçok araç zincir takmak zorunda kaldı.
Trafik polisleri ise belki de ceza rekoru kırıyor. Aracın her tekerleğine ayrı ayrı ceza kesiyor. Yani cezası yeni dört lastiğin fiyatının çok üstünde oluyor.
*- Ortalama 5 günde
Ege Sanayicileri ve İşadamları Derneği (ESİAD) 2017 yılı ilk faaliyet toplantısında Türk Yargı Sistemi’ne yeni dahil olan İstinaf Mahkemeleri’ni ele aldı.
Geçtiğimiz hafta Bayraklı Adliyesi’ne düzenlenen bombalı saldırı eylemini şiddetle kınadıklarını ifade eden ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Güçlü, iş dünyasının bağımsız, tarafsız, ehliyetli ve süratle sonuç alan yargı sistemi istediğini söyledi.
Yargıtay’daki uzun bekleme sürelerine karşın, kuruluşunun ilk döneminde İzmir bölgesi istinaf mahkemelerinde dosya sonuçlandırma süresinin 5 gün olduğunu dile getiren İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanı Turhan Eğlenoğlu ise, geç gelen adaletin adalet olmadığını söyleyerek amaçlarının davaları kısa sürede karara bağlamak olduğunu belirtti.
*- Gençler için direniliyor
Gençlerin sorunlarına dikkat çekmek ve çözüm bulmak, siyasi partilerde gençlerin temsil hakkını arttırmak amacıyla kurulan ‘Genç Fikirler Platformu’ , CHP İzmir İl Başkanlığını ziyaret etti.
Ziyarette konuşan İl Başkanı Asuman Ali Güven, ‘Gençlerimizin bizim olmayan savaşlarda cephelerde savaşta değil, ülkemiz için bilim, fikir ve proje ürettikleri üniversitelerde olmaları için direniyoruz’ dedi.
*- Dördüzlere başkandan ziyaret
Denizli Merkezefendi’de Veli-Arzu Altıntaş çiftinin dördüz bebekleri oldu. Merkezefendi Belediye Başkanı Muhammet Subaşıoğlu, dördüzlerin ailesini ziyaret etti. Bebeklerle tek tek ilgilenen Başkan Subaşıoğlu, Altıntaş ailesini tebrik ederek ‘Dördüzlerimiz Merkezefendi Belediyemize emanettir’ dedi.
Prematüre olarak dünyaya gelen ve şimdi 2 aylık olan 4 erkek bebeğin sağlık durumları ise gayet iyi…
Altıntaş ailesi bebeklere Armağan, Haktan, Çağan, Yaman isimlerini verdi.
Ayrıca ailenin Asil Andaç isminde bir erkek çocuğu daha bulunuyor.
*- Bakanlıktan VitrA’ya Ödül
VitrA, atık ısının üretimde yeniden kullanılmasını sağlayan projesiyle, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından düzenlenen 17. Sanayide Enerji Verimliliği Proje Yarışması’nda üçüncülük ödülüne layık görüldü. VitrA’nın ödülünü, Eczacıbaşı Yapı Gereçleri Fabrika Direktörü Tuna Tümer, 8. Enerji Verimliliği Forumu kapsamında düzenlenen törende Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürü Alparslan Bayraktar’dan aldı.
*- Hafta sonu Selçuk’ta...
14 Ocak Cumartesi Selçuk İstasyon Meydanı’nda gerçekleşecek olan 6. Altın Havan En Süslü Deve Yarışması ve 15 Ocak Pazar günü Pamucak Güreş Arenası’nda gerçekleşecek olan 35. Selçuk Efes Deve Güreşleri Festivali’nin hazırlıkları tamamlandı.
*- Menemen’de ilk fuar
Menemen Belediyesi tarafından 10 milyon lira yatırımla 170 dönümlük alanda hayata geçirilen Gölpark, ilk fuara ev sahipliği yapacak.
Elit Fuarcılık tarafından düzenlenecek EXPOMEN Agro Hayvancılık, Et ve Süt, Tarım, Çiftçilik Makina Ekipman ve Teknolojileri Fuarı öncesinde, Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin ve sektör temsilcilerinin katılımıyla 13 Ocak 2017 günü saat 10.00’da bilgilendirme toplantısı yapacak.
*- Almanak hazırladılar
Halkların Köprüsü Derneği üyeleri tarafından hazırlanan ‘Kıyıya Vuran İnsanlık : 2015 Mülteci Ölümleri Almanağı’,12 Ocak Perşembe günü 10.30'’da 1439 Sok. No: 9 Daire: 2 Alsancak adresindeki dernek binasında yapılacak.
***-
GICIK
*- Belki de hayatı tekrar sorgulamak gerek! İyi düşün; sadece işe gitmek, fatura ödemek, internet- tv izlemek ve ölmek için doğmuş olamazsın.
*- Cesurun bakışı, korkağın kılıcından keskindir.
*- Korkacaksın; Melek yüzlü şeytanlardan, cebi dolu gözü aç insanlardan, parayla itibar, şeref arayanlardan, yüzüne gülen arkadan koyunu kazananlardan, sürekli kendine yontanlardan, bir yere gelmek için seni merdiven niyetine kullananlardan, hava atanlardan, boş konuşanlardan, ağzı laf yapanlardan...
*- Dünyada tek bir tane bile çocuk mutsuz olduğu sürece, büyük icat ve ilerlemeler olmamış sayılmalıdır.
*- Dost dediğin ağladığında yaşını silen değil, oturup seninle gözyaşı dökendir.
*- Fedakâr olan gönülden sevendir, yürekli olan kendini bilendir. Umutlu olan yaşamayı sevendir. Unutmayın dost bir ömre bedeldir.
*- Ne kadar fedakâr olursanız olun, adı gün gelir ‘yapmasaydın!’ olur.
*- Ne diyelim; ‘Allah önce garibanın karnını, sonra da sonradan görme zenginin gözünü doyursun!...’
*- Artık umursamıyorum hiçbir şeyi! Olduğu kadar, olmadığı kader...
*- Altın gibi kalbin olsa ne fayda ayarın düşük olduktan sonra...
*- Kimse merhamet beklemesin, iyi yanımı öldürdüm ben!
*- Ne güzel sözdür; ‘Bana yaşattığının aynısını yaşa!’ Kimine dua, kimine beddua!..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.