NE YAZACAĞIMI ŞAŞIRIYORUM
Yaşar EYİCE / Yeni Vizyon Gazetesi
Tatil günleri pembe yani güzel haberler vermek adettendir.
Günlerin yorgunluğundan, haberlerin stresinden bir an bile olsa uzaklaşmak, uzaklaştırmak kadar mutluluk verecek bir şey olabilir mi
Ama önce sizi güldüreyim...
Milletvekilinin biri hem de Milli Eğitim Komisyonu Üyesi sözcükleri bile bilmiyor...
Örneğin ‘Gazete’ diyeceğine, yazacağına ‘Kazete!’ diyebiliyor...
İzmir’de ve sanıyorum bir de başka kentimizde ‘Kazete’ adında bir kadınlara hitap eden Gazete Çıkarılıyor...
Belki de Berrin Dilekçi’nin yıllardır çıkarmaya çalıştığı bu yayın organından söz ediyordur.
Çünkü Berrin Hanım bir ara CHP Genel Merkez Yönetim Kurulu’nda idi...
AKP’li Milletvekili de bunu kastetmiş olabilir...
Olayı ilk kez bizim şairimiz Hüseyin Çatal’dan duydum.
Ağlanacak halimize güldüm...
Her türlü yasayı rahatlıkla çıkaran bir iktidar milletvekiline yakıştıramadım, daha doğrusu konduramadım için kendisine yardımcı olmak için ‘Kazete’den söz ettim....
*- 1081 İzmir Fetih Kutlamaları programı
Benim için önemli bir haberi ise İzmir Valiliğinden aldım...
Açıklamaya göre; Türk Tarih Kurumu tarafından 1081 yılı İzmir’in Türkler tarafından Fethi yılı olarak bilimsel bakımdan kabul edilerek onaylanmış.
Ve ilk defa 25 Mart 2017 tarihinde kutlanma kararı alınmış.
İzmir Valiliği Koordinesinde yapılan kutlama hazırlıklarına İzmir Valiliği ve Türk Tarih Kurumu öncülük yapıyor.
Resmi kutlama töreni 25 Mart 2017 Cumartesi günü gerçekleşecek.
Bu program çerçevesinde 20 Ocak 2017 Cuma günü, saat 15:30’da İzmir Valisi Erol Ayyıldız ve Türk Tarih Kurumu Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Güray Kırpık bir açıklama yapmış.
Her zaman olduğu gibi geç duyduğum için konuşmaları kaçırdım.
Umarım bu güzel ve özel günde, diğer hemşehrilerimizle birlikte oluruz,
Ancak iş diğer bayramlar ve özel günler gibi sedece özel kişileri davetle yapılacaksa daha ilk günden çocuk ölü doğar...
‘Doğmamış çocuğa don biçilmez!’ derler ama umarım yanılırım.
Bakalım devletimiz bu özel gün için İzmir’e ne gibi katkılarda bulunacak?
İstanbul’un fethi günü için yapılan yatırımların yüzde kaçı İzmir için harcanacak?
*- İzmir’de sessiz sedasız
İstanbul’da dün yine büyük ve gösterişli bir törene sahne oldu.
Devletimizin katkısıyla yapılan bir metro daha Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın da katkılarıyla hizmete girdi.
Hayırlısı olsun...
Kaç gündür AKP flamaları ile süslenen araçlar kentin caddelerinde ses düzenleri sonunu kadar açık bir şekilde gezip çağrı yaptılar.
Darısı tamamı İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin, yani İzmir halkının yaptıracağı Narlıdere metrosunda...
Ardından Urla ve Buca metroları gelecek...
Biz de umutla Ankara’dan izin veren imzaların atılmasını bekliyoruz.
Ama nedense bazıları buna kendine mal ediyor...
Yani halkı yanıltıyor...
Buna siyasi manevra mı, öyle bir şey deniyor...
Ama yutturamıyorlar...
Planlarını geçenlerde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu açıklamalarıyla bozdu...
Bu arada dikkatimi çekiyor:
Yandaş basın sürekli yapılanları tenkit ediyor...
Nedeyse hep tenkit ettikleri İzmir’deki ‘istemezükçüleri’ bile geçtiler.
Şu tramvay çalışmalarından söz ediyorum...
Nedense İzmir için yapılanları hep görmezden geliyorlar
Ya da ‘Tu kaka!’ diyerek akıllarınca bir yere varmaya çalışıyorlar.
Şimdi ağız tadımızı bozmamak için fermuar çekiyorum.
*- Anayasa değişikliği kabul edildi
AKP’nin 18 maddeden oluşan Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi, 339 oyla kabul edilerek yasalaştı.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, ‘Vekiller özgür iradesiyle oy kullansaydı paket geçmezdi. Referandum sürecinde herkesle hareket edeceğiz. Demokrat, Mütedeyyin fark etmez, vatanı seven herkese sesleneceğiz. AYM'ye başvuracağız, hazırlıklarımız devam ediyor’ dedi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, ‘Türkiye'de bir anayasa değişikliği yapılıyor ve çok temel bir değişiklik, rejimi değiştiriyoruz, başka bir rejime geçiyoruz’ diyerek görüşünü belirtti.
Bu arada MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli’ye çatıldı.
Ülkücü Dernek Başkanları da Selamet Partisi, Vatan Partisi, Demokrat Parti gibi açıklama yaparak ‘hayır’ açıklaması yaptılar.
İzmir Milletvekili Başbakan Binali Yıldırım, MHP'li vekil iddiaları için, ‘Siyasi etik diye bahsedenler sanırım Sayın Devlet Beyi tanıyamamışlar. Yakın siyasi tarihimizde önemli kriz anlarındaki duruşu bunun en anlamlı ispatıdır’ dedi.
Ama bu arada Yıldırım bir soru üzerine, ‘Başkanlık döneminde bakanlar dışarıdan atanırken MHP’ye yakın, MHP’li bakanlar atanabilir. Sonuçta siyaset toplumun dengelerine göre yapılır’ açıklamasını da yaptı.
MHP Genel Başkanı Bahçeli ise Başbakan Binali Yıldırım’ın, ‘Yeni dönemde MHP’li bakanlar olabilir’ sözleri için, anayasa değişiklik teklif sürecinde hiçbir pazarlık yapmadıklarının altını çizdi.
Yani herkes bir şeyler söylüyor.
Kavgalardan patırdılardan, hiç birimizin hoşlanmadığı görüntülerden söz etmeyeceğim...
Uzlaşı ve hoşgörüden yana olduğum , sadece fikir mücadelesinden yana olduğum için ben yine Almanya’ya gidecek ve onların görüşlerini sizlerle paylaşacağım...
Bakalım onlar ne diyor?
*- Yargıya müdehale!
İzmirli, Bornova Anadolu Lisesi mezunu Başak Demir, Prof. Dr. Silvia von Steinsdorff’la uzun bir söyleşi yaptı.
Berlin Humbolt Üniversitesi'nde Anayasa Politikaları, Politik Sistemler ve Karşılaştırmalı Demokrasi Araştırmaları konularında dersler veren ve uzmanlık alanı ise Doğu Avrupa ülkeleri ve Türkiye olan Prof. Dr. von Steinsdorff, ‘Sayısı 13'e düşürülmesi öngörülen HSYK'nın üyelerinin 6'sının Cumhurbaşkanı tarafından atanması ve sayısı 15'e düşürülmesi öngörülen Anayasa Mahkemesi üyelerinin 12'sinin Cumhurbaşkanı tarafından seçilmesi yargıya bir müdahale mi?’ sorusuna şu yanıtı veriyor:
‘Kesinlikle. Ancak yine şunu belirtmekte fayda var. Ben HSYK'nın yapısında öngörülen değişikliklerden bahsettim.
Anayasa Mahkemesi üyelerinin belirlenmesi bir başka konu.
Ancak benim bu değişiklerde gördüğüm genel sorun şu:
Çoğu teknik olan bu yetkilerin büyük bir kısmını diğer başkanlık sistemlerinde de bulabilirsiz.
Sorun bu değil.
Aksine sorun, bu değişikliklerin hiçbir biçimde uymadığı genel mantık ile kombinasyonu.
Yani Türk anayasasının birçok maddesinde parlamenter sistem mantığı kalmaya devam ediyor.
Örneğin hiçbir değişiklik öngörülmeyen 7'inci maddede ‘Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisi'nindir. Bu yetki devredilemez’ diyor.
Ancak bu tarz bir parlamenter mantıkta, hükümetin parlamento tarafından belirlenmesi akıllıca olur.
Ancak siz bu sürece müdahale edip ‘Tamam, biz aslında bu mantığı bırakıyoruz ama aynı zamanda da hükümet bundan sonra parlamentoya karşı sorumlu olmayacak”’diyorsunuz. Parlamento artık hükümeti kontrol edemeyecek. O zaman siz sistemi bozuyorsunuz.
Bu yargının bağımsızlığı konusunda da aynen öyle.
İşin özü, kimin anayasa yargıçlarını belirlemesi değil.
İşin özü, siz bütününde nasıl bir sisteme sahipsiniz?’
Bu arada şunu söylemekte de yarar var...
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan son konuşmalarından birinde açıkça Amerikan ve Almanların yani Avrupalıların yönetemeyeceklerini ve işlerimize karışamayacaklarını, onları değil kendi aklımızla hareket edeceğimizi belirtti.
*- Şimdilik ‘evet’ diyor!
‘Türkiye'deki anayasa değişikliklerini Alman ya da diğer Avrupa ülkelerinin anayasası ile karşılaştırırsanız, sizce bu değişiklikler Avrupa hukukuna uygun mu?’ sorusuna ise Von Steinsdorff şöyle yanıtladı:
‘Burada en büyük sorun tek tek düzenlemelerin ne olduğu değil. Bütünü değerlendirmek gerekiyor. Bu değişikliklerin şu an Erdoğan'a nasıl bir iktidar gücü getireceği, önümüzdeki 2-3 yıl içerisinde nasıl iktidar avantajları sağlayacağı, çok kısa vade için düşünülmüş. Benim tezime göre, şu an iktidarda olanlar bile bu değişikliklerle kendilerine iyilik yapmıyor. Şu an için belki ‘evet’ ama uzun vadede ‘hayır’
***-
GÜNCEL
İzmir’de ödüllendirilecek
TÜBİTAK'ın bölge sergisine dahi çağrılmayan projelerini, Amerika'daki Genius Olimpiyatları'na gönderen ve 54 ülke, 2 bin 450 proje arasından dünya 1.'si olan Antalyalı lise öğrencileri Mehmet Can Dursun ve İrfan Efe Boztepe'ye 1. Diyabet Teknolojileri Sempozyumu kapsamında ödül verilecek.
Atık yengeç ve karides kabuklarından iyileşmeyen yaralar için yara bandı üreten gençlere Amerika'da burslu okuma şansı da verilmişti.
Tören; Swiss Otel / Büyük Efes 5. Kat’ta 22.01.2017 günü saat 12.30’da yapılacak.
*- Bu yıl ikincisi
Kuşadası Otelciler ve Yatırımcılar Birliği Derneği, Türkiye Aşçılar Federasyonu, Kuşadası Belediyesi, TÜRSAB işbirliğinde GL Platform Fuarcılık tarafından bu yıl ikincisi düzenlenecek Ege Bölgesi Ağırlama Konaklama Teknolojileri ve Ev Dışı Tüketim Fuarı'nın (Aegean Hosttech) ikinci danışma kurulu toplantısı öncesinde basın toplantısı düzenlenecek.
Fuarla ilgili olarak Kuşadası Kaymakamı Muammer Aksoy, Kuşadası Belediye Başkanı Özer Kayalı ile Kuşadası Otelciler ve Yatırımcılar Derneği Başkanı Tacettin Özden’in katılımıyla düzenlenecek toplandı; : 23.01.2017 Pazartesi gnü, saat : 12.00’de Efes Kongre Merkezi-Kuşadası’nda gerçekleşecek.
*- Bakiye aktarımı başladı
İzmir Büyükşehir Belediyesi ESHOT Genel Müdürlüğü, kullanıma kapatılan eski tip ulaşım kartlarında bulunan bakiyelerin İzmirim Kart'a aktarım işlemlerini başlattı.
Buna göre aşağıda belirtilen Bakiye Aktarım Merkezleri'nde bu yıl sonuna (31.12.2017 tarihine) kadar alt limit olmaksızın eski kartlardan İzmirim Kart'a aktarım işlemi yapılabilecek.
Bakiye aktarımı tam, öğrenci ve öğretmen kartları için geçerli olurken, eski tip kart ile yeni İzmirim Kart'ın Bakiye Aktarım Merkezi'ne getirilmesi gerekiyor.
Öğrenci ve öğretmenliğin sona ermesine bağlı kapatılan kartların içindeki bakiye ancak yeni alınan tam karta aktarılabiliyor.
Bir karta en fazla 300 TL tutarında aktarım yapılabiliyor.
*- Kısmeti Buca’da sahnelendi
Aziz Nesin’in 102’nci doğum yılı anısına, Haluk Işık tarafından kaleme alınan ‘Memleketin Kısmeti’ isimli tiyatro oyununun İzmir galası Buca’da yapıldı.
Buca Belediyesi Kültür etkinlikleri kapsamında Bucalı tiyatro severlerle buluşan oyunda usta gazeteci ve yazar Aziz Nesin’in hayatı, acı tatlı hatıraları, geçmiş ve bugünün siyasi olaylarına bakış ve duruşu canlandırıldı. Memleketin kısmeti Bucalılardan da tam not aldı.
***-
GICIK
*- Türkcan Tümin söylüyor; ‘Konuşmaya değer insanlarla konuşmazsan, insanları yitirirsin! Konuşmaya değmez insanlarla konuşursan; kelimeleri yitirirsin! Sen öyle bir insan ol ki, ne insanları ne de kelimeleri yitir!’
*- Erkeklerden hiçbir zaman duyamayacağınız sözler: ‘Maç önemli değil hadi diziyi seyredelim! Birlikte alışverişe çıkmayı özledim. Sadece salata yiyeceğim. Galiba yanlış yola saptım bilen birine soralım! Hazır ayaktayken sana da bir çay koyayım! Seninle sohbet etmek varken niye gazete okuyup, maç seyredeyim?, Karar veremiyorsan ikisini de alalım.’
*- Özgüveni olmayan erkek dobra kadını sevmez, Çünkü dobra kadın ona duymak istediklerini değil, gerçekleri söyler.
*- Yunus Emre söylüyor; ‘Sular akıp geçti, kurudu vakti geçti, nice han nice sultan tahtı bırakıp geçti. Dünya bir penceredir, her gelen baktı, geçti!’
*- ‘Edebim el vermez edepsizlik edene, susmak en güzel cevaptır edebi elden gidene.’
*- Kendini eleştirebilen insanlar, doğruyu ve güzeli bulma konusunda daha şanslıdırlar.
*- Allah kimseyi; yanlışı savunacak kadar cahil, doğruyu inkar edecek kadar da nankör yapmasın.
*- Mutlu olmak mı istiyorsun? Kimseden kesinlikle bir şey bekleme.
*- Kör değil, sadece bazı şeyleri görmezden geliyor.
*- Mehmet Özdoğru paylaşmış: ‘Kimi iyi bir dost olduğumu söyler, kimi ise soğuk ve mesafelidir’ der. Aslında beni anlatırken, herkes hak ettiği resmi çizer.
*- Çocuklarımız karnelerini aldılar. Uzmanlar gibi bizler de ‘Merhametli çocuklar büyütün’ diyoruz. Kedilerin kuyruğunu çekmeyen, karınca yuvalarına basmayan, salyangozları ezmeyen çocuklar! Ağaç dallarını kırmayan, çiçekleri ezmeyen çocuklar! Ağlayan arkadaşına sarılıp, ‘Neyin var?’ diye soran, düşen arkadaşını kaldıran, çocuklar...
*- Ertuğrul Kale söylüyor: ‘Bir gün sevdiğin insanlardan darbeyi yersen, pembenin kara, dostluğun yara, sevmenin de palavra olduğunu anlarsın.’
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.