REKTÖR PROF. DR. YÜCEL ACER, AKİT TV’NİN KONUĞU OLDU
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Rektörü Prof. Dr. Yücel Acer, Akit TV’de “Sözün Özü” programına konuk oldu. Türkiye’de yükseköğretimin kalitesinin konuşulduğu programda Özgür Yankaya’nın sorularını yanıtlayan Rektör Prof. Dr. Yücel Acer, gelişmiş toplumlarda yetişmiş insan unsurunun önemli bir değer olduğuna değinerek “Yükseköğretim ülkemizde eskiden hep rakamlarla, sayı meselesi olarak tartışıldı. Artık üniversitelerde kaliteyi konuşmamız lazım” dedi.
YÖK’e özellikle 28 Şubat sürecinde siyasileşmiş bir kurum olması dolayısıyla sürekli kaldırılması gereken bir kurum gözüyle bakıldığını vurgulayan Rektör Acer; “Aslında YÖK olmazsa olmaz bir kurum ve bence çok önemli bir kurum. Ancak yapısının, fonksiyonunun değişmesi lazım. Yeni YÖK’ün bu anlamda ciddi çalışmaları olduğunu görüyorum. Bunlardan bir tanesi hangi üniversiteler, hangi alanlarda desteklenmeli ve ön plana çıkmalı ile ilgili yaptığı çalışma. Üniversitelerle ilgili öncelikleri alanları belirleyen bir çalışmalar yapılıyor olması bizi şuna sevk ediyor: Devletin imkânlarını hangi alanlarda akademisyen yetiştirmek için kullanmalıyız. YÖK bu yıl 1000 tane yüksek lisans ve doktora bursu verdi, asistan kadrosu üzerinde çalışıp uygulamaya koydu Eğitim öğretimde kalitenin esas unsurunu hoca oluşturur. Bu anlamda iyi hoca yetiştirilmesi meselesi önemli, burada ciddi adımlar atılıyor” ifadelerini kullandı.
Çanakkale’nin Türkiye’nin en önemli şehirlerinden biri olması hasebiyle ÇOMÜ’nün de sıradan bir üniversite olma lüksü olmadığına dikkat çeken Acer; “ÇOMÜ 25 yıllık bir üniversite. İyi eğitim öğretim yapan ve bilimsel araştırmalar yapan bir üniversite olmak zorunda” şeklinde konuşarak sözlerini şöyle sürdürdü:
“ÇOMÜ her şeyden önce öğrencilerinin uygulama imkânlarını geliştirmeye çalışıyor ve biz Çanakkale’nin üniversitesinin kalite anlamında iyi olması gerektiğine inanıyoruz. Bizce bu anlamda üniversitemizde uygulama alanlarının öncelikli olması gerektiğini düşünüyoruz. Devletin parasal anlamda verdiği imkânları nereye harcayacağınız biraz üniversite yönetimine kalmış oluyor. Bu anlamda ne olması gerekiyorsa parayı oraya yönlendirme konusunda hiçbir kısıtlamamız olmadı. Ben ÇOMÜ’de göreve 1,5 yıl önce başladığımda TÜBİTAK’ın sıralamasında ve diğer sıralamalarda ciddi mesafe kat ettik. Örneğin URAP’ın sıralamasında ben göreve başladığımda 51. sıradaydık. 2 yıl içerisinde 34. sıraya kadar yükseldik ve yükseliş devam edecek.
Üniversitenin gidişatı 15 Temmuz’dan önce maalesef kötüydü. Biz 126 öğretim elemanının üniversite ile ilişkisini tamamen kestik. 50’den fazla idari personelin ilişkisi somut deliller ile tamamen kesildi. Bu bağlamda artık şu an soruşturmalarımızı daha rahat yürüttüğümüzü söylemeliyim. ÇOMÜ maalesef bu konuda hedef üniversitelerden biri olmuştu ama şu an tersine bir süreci ciddi anlamda başarmış durumdayız. Üniversitemizi bu meseleden tamamen arındıracağız. Böylece ÇOMÜ eğitimde ve bilimde bir dünya üniversitesi olma yolundaki ilerleyişini başarılı bir şekilde sürdürecek./ EGE BASIN GRUBU