Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Rektörü Prof. Dr. Kazım Uysal, katıldığı özel bir televizyon programında üniversitenin alt yapısının uzaktan eğitimin ve uzaktan sınavın her türlüsünü yapmaya uygun olduğunu ifade etti.
Televizyon programında soruları video konferans yöntemiyle yanıtlayan Rektör Kazım Uysal, öncelikle Covid-19 kapsamında dünyanın içinde bulunduğu sürece bakıldığında Türkiye Cumhuriyetinin aldığı tedbirlerden dolayı devletimize minnettar olduğunu belirtti.
Rektör Uysal, ekonomik olarak Türkiye'den çok daha güçlü ülkelerin Covid-19 salgınında başarısız olduğunu, süreci iyi yönetemediklerini, sağlık sistemlerinin çöktüğünü, insanların sokaklarda öldüğünü ve doktorların hasta seçmek gibi çok zor ve çok kötü bir durumla karşı karşıya kaldıklarına işaret ederek, "Ülkemiz, başta Cumhurbaşkanımız, Sağlık Bakanımız, bilim kurulu üyelerimiz, sağlık çalışanlarımız ve kısaca tüm kurum ve kuruluşlarımız bu küresel salgını çok başarılı idare etti ve olası kötü durumlar bu sayede yaşanmadı. Ülkemizde daha stabil seyreden ve kısmen kontrol altına alınan bu salgının bundan sonra düşüşe geçmesini ve kısa sürede normal hayata dönülmesini temenni ediyorum" şeklinde konuştu.
Kütahya'da Valilik bünyesindeki İl Pandemi Kurulu'nun çalışmalarını da yakından izlediğini kaydeden Uysal, "Kütahya'mız, İstanbul, İzmir ve Antalya gibi dışa açık ve kalabalık illerimize göre daha avantajlı elbette. Ayrıca başta Kütahya Valisi Ömer Toraman olmak üzere, tüm il pandemi kurulu üyeleri, sağlık çalışanlarımız, belediyemiz, emniyet ve jandarma teşkilatımızın çabasıyla Kütahya, salgının Türkiye'de çok da yayılmadığı iller arasında yer alıyor" dedi.
"Öğrencilerimizi mağdur etmemek için ara sınavları ödev biçiminde yaptık"
Ara sınavlar hakkında açıklamalarda bulunan Rektör Kazım Uysal, "Alt yapımız uzaktan eğitimin ve uzaktan sınavın her türlüsünü yapmaya uygun. Uzaktan eğitime çok hızlı geçiş yaptığımız için zaman zaman çeşitli sıkıntılar yaşadık, ancak eğitime kesintisiz devam ediyoruz. Biz sınavı öncelikle uzaktan test biçiminde yapmayı planlıyorduk. Ancak salgının seyri, yani ağırlaşması, öğrencilerimizin bazılarının evlerinde bilgisayarları ya da internetleri olmaması, bazı öğrencilerimizin kırsal bölgelerde yaşaması ve bazı öğrencilerimizin evden çıkmamaları ve karantinada olma durumlarını göz önünde bulundurduk. Bu nedenle öğrencilerimizi mağdur etmemek için uzaktan sınav ve uzaktan test yerine, ara sınavlarımızı ödev / proje ödevi biçiminde yapmaya karar verdik. Öğrencilerimiz ödevlerini hazırladıktan sonra sistemimize yükleyecekler. İsterlerse ödevlerini e-posta ve iletişim araçlarını kullanarak da gönderebilecekler. Akademisyenlerimiz de bu belgeleri arşivleyecekler ve sisteme kaydını yapacaklar" ifadelerine yer verdi.
Yaz okulu konusuna da değinen Kazım Uysal, "Açıkçası pandemi nedeniyle öğrencilerimizin sağlığını tehlikeye atmama adına yaz okulunu yapmamayı planlıyorduk. Ancak yaz okulunun yapılmaması durumunda çok sayıda öğrencimizin mezuniyetlerinin 1 yıl ertelenmesi gündeme gelecekti. Biz yaklaşık 45 bin öğrenciye sahip bir üniversiteyiz. Yaptığımız araştırmada yüzlerce hatta binlerce öğrencimizin yaz okulundan yararlanarak mezun olabileceğini gördük. Bu öğrencilerimizin mağdur olmasına gönlümüz razı olmadı. Bu sebeple yaz okulunu, hiç olmazsa teorik dersleri uzaktan eğitimle açmayı ve öğrencilerimizi bu yolla mezun etmeyi düşünüyoruz" şeklinde konuştu.
"DPÜ öğrenci merkezli bir üniversitedir"
Üniversitemizin yürüttüğü sosyal etkinlikleri de izleyicilere aktaran Uysal, "Kütahya Dumlupınar Üniversitesi insana değer verdiği için sosyal etkinliklere girişen bir üniversite. Üniversitemizde çeşitli öğrencilerimizin maddi imkanları çok iyi olmayabiliyor. Biz de bu durumu bildiğimiz için geldiğimizde Giysibank projesini hayata geçirdik. Üniversitemizde özellikle seçtiğimiz ve çok da göz önünde olmayan bir yerde konumlandırdığımız Giysibank ile öğrencilerimiz randevu alarak buraya geliyor ve ihtiyaçları olan yeni kıyafetlerini ücretsiz olarak alabiliyorlar. Öğrencilerimize bu imkanı sunmamızı sağlayan firmalara da çok teşekkür ediyorum. Kütahya Dumlupınar Üniversitesi, öğrenci merkezli bir üniversitedir. Öğrencilerimizin etkinliklerine katılmaya onlarla iç içe olmaya çalışıyoruz. Bizim öğrenci odaklı bir üniversite olmamızın işaretlerinden biri ara sınavlar için aldığımız karardır. Biz öğrencimize kulak tıkarsak onların isteklerini görmez kapıları kapatırsak, onları mağdur edebiliriz. Ancak öğrenci odaklı anlayışımız nedeniyle böyle davranmamız mümkün değil.
Dumlupınar Üniversitesinin uluslararasılaşma çabalarını da aktaran Rektör Uysal, "Pandemi başlamadan önce YÖK, üniversitelere uluslararasılaşma hedefini ortaya koymuş ve 2020 yılında 190 bin uluslararası öğrenci hedeflendiğini açıklamıştı. Biz bu hedefi bir talimat gibi düşündük, ki bu hedef bizim vizyonumuza da uygundu. Kütahya Dumlupınar Üniversitesi, bugün başta Türki Cumhuriyetler, Balkanlar ve Afrika ülkelerinden toplam 57 ülkeden öğrenciye ev sahipliği yapıyor. Üniversitemiz adeta Birleşmiş Milletler gibi olmuştu. Ancak pandemi, bu süreci kesintiye uğrattı. İkili iş birliklerini arttırmak isterken böyle bir süreç araya girdi. Bunun çok uzun sürmeyeceğini ümit ediyorum. İnşallah kısa sürede başlattığımız çalışmalara kaldığımız yerden devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
"Birkaç yıl içinde Teknokent daha iyi olacak"
Gelecek yılların ülkemizin önünün açılacağı ve tüm dünyanın Türkiye merkezinde buluşacağı bir dünya olacağını düşündüğünü kaydeden Uysal, "Biz millet olarak dünyadaki gelişmelere çok hızlı ayak uyduruyoruz. Çok dinamik bir nüfusumuz var. Bu husus çok önemli ve bize önemli avantaj sağlıyor. Bugün teknolojiye erişmek kolay. Teknolojik geri kalmışlığı gidermek kolay. Gelişmiş ülkelerden teknoloji getirmek ve bunu üretmek kolay. Zor olan kısım ise insan yetiştirmektir. İşte bizi öne geçirecek yegane husus budur. Günümüzde insan yetiştirmek teknoloji üretmekten çok daha zordur. Bizim insanımızın insani değerleri yaşaması başka birçok milletlerden çok daha iyidir. Gelişmiş medeni ülkeler diye bildiğimiz ülkelerin çoğunda insanlık ve insani değerler bitmiş. Bu konuda, yani insani değerlerle donanmış nitelikli insan yetiştirme konusunda, üniversitelere büyük görev düşüyor. Covid-19 salgının başlamasıyla birlikte üniversitemiz akademisyenleri de Covid-19 salgını ile ilgili projeler hazırladılar. Teknokent çok daha iyiye gidiyor. Göreve geldiğimizde Teknokent'te 11 şirket vardı. Teknokent binası etkin ve işler değildi. Altyapı ve donanım sıkıntıları vardı. Biz şimdi şirket sayısını 31'e çıkardık. Yeni başvurular da alıyoruz. Teknokent'in en büyük hissedarı biziz. İnşallah Kütahya birkaç yıl içinde Teknokent'ten de faydalanmaya başlayacak ve buradan yeni projeler, ticari ürünler ve patentler çıkacak" diye konuştu.
"Finaller nasıl yapılacak"
Öğrencilerin finallerin nasıl yapılacağını sorduklarını belirten Uysal," Bunu salgın süreci belirleyecek. Eğer salgın azalır, normalleşme olur, devletimiz şehirlerarası seyahatlere izin verirse ve öğrencilerimizin Kütahya'ya gelmesi söz konusu olabilirse biz, final sınavlarını Kütahya'da, Üniversitemizin sınıflarında yapmak istiyoruz. Eğer bu mümkün olmazsa uzaktan eğitim imkanlarını kullanarak sınavlarımızı yapacağız. Uzaktan eğitimle ilgili şikâyetlerden de haberimiz var. Uzaktan eğitim duyurusunu yaptıktan hemen sonra derslere başladık. Bazı akademisyenimizin uzaktan eğitim deneyimi yoktu. Zaman zaman mikrofonları, kameraları açmayı unuttular. Bu tür sorunlar olduğunu biliyoruz. Ancak genele baktığımızda çok iyiyiz. Şu anda sistemimizde 5 bin civarında ders var. Sisteme binlerce video yüklendi. Bu kadar ders içinde bazı dersler, bizim tasvip etmediğimiz biçimde olabiliyor. Bunların kasıtlı olduğunu sanmıyorum. Deneyimsizlik ya da unutkanlık kaynaklı olduğunu düşünüyorum. Kaldı ki, bunları belirlememiz çok kolay. Öğrencilerimizin bu konuda içleri rahat olsun" ifadelerine yer verdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.